Adana’da 17 yaşındaki Suriyeli Ali El Hemdan “Dur” ihtarına uymadığı gerekçesiyle polis tarafından vurulması sonucu hayatını kaybetti.
Adana Valiliği yaptığı açıklamada, “Suriye uyruklu A. H. isimli şahıs, uyarı ateşi açılması esnasında kazaen yaralanmıştır.” dedi.
Medya Ombudsmanı Bildirici, olaya ilişkin medyanın yanlışlarını yazarak, olayı medyanın polise karşı gösterdiği “hoşgörülü” tutumun yeni örneği olarak değerlendirdi.
Adana’nın Seyhan ilçesine bağlı Sucuzade Mahallesi’nde dün polisin uygulama yaptığı sırada “Dur” ihtarına uymadığı gerekçesiyle silahla vurduğu 17 yaşındaki Suriyeli Ali El Hemdan hayatını kaybetti. Adana Adli Tıp Kurumu’ndaki (ATK) otopsi işlemlerinin ardından ailesi tarafından cenazesi alınan Hemdan dün gece toprağa verildi.
Cep telefonundan çekilen görüntüler paylaşıldı
Bir cep telefonundan çekilen görüntülerde, Hemdan’ın göğüs hizasından vurulduğu, sağlık ekiplerinin kalp masajı yaptığı görülüyor. Mezopotamya Haber Ajansı’nın geçtiği bilgilere göre; Hemdan’ın Sucuzade Mahallesi’nde bir tekstil atölyesinde çalıştığı ve öğlen molasında dışarıya çıkıp, polis kontrol noktasıyla karşılaştığı öğrenildi. 20 yaş ve altı olanlara sokağa çıkma kısıtlaması olduğu için ceza almaktan korkup kaçtığı belirtilen Hemdan’ın üzerinde Geçici Koruma Kimliği’nin de olmadığı öğrenildi.
Valilik’ten olaya ‘kaza’ savunması
Konuya ilişkin Adana Valiliği tarafından yapılan açıklamada, şöyle denildi: “Seyhan İlçe Emniyet Müdürlüğümüze bağlı ekiplerimizin uygulama yaptığı esnada, uygulama noktasında dur ikazına uymayarak kaçan Suriye uyruklu A. H. isimli şahıs, uyarı ateşi açılması esnasında kazaen yaralanmıştır. Yaralı olarak hastaneye sevk edilen A.H. yapılan müdahalelere rağmen hayatını kaybetmiştir. İlgili polis memuru, açığa alınmış olup adli ve idari tahkikat devam etmektedir. Kamuoyuna saygı ile duyurulur.”
#AliyiÖldürenlerNerede
Hemdan’ın polis tarafından vurulmasına sosyal medyada da tepki gösterildi. #AliyiÖldürenlerNerede etiketi ile yapılan paylaşımlar twitterda ilk sırada yer aldı.
‘395 kişi bu gerekçeyle öldürüldü’
Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici ise Adana’da polisin “dur ihtarına uymadığı” gerekçesiyle bir gence vurması olayında medyanın yanlışlarına ilişkin yazdı. Bildirici, her ne kadar görmezden gelinse de Türkiye’de “polisin dur ihtarına uymadığı gerekçesiyle öldürülenler” diye bir kategori olduğunu belirtti.
2007 yılından 2019’a kadar bu gerekçeyle öldürülenlerin sayısı 395’i bulduğunu belirten Bildirici, “Öldürülenlerin 91’i çocuk, 86’sı kadın, 218’i ise yetişkin.” dedi. Bildirici, bu sayıyı açıklayanın da aynı “gerekçe” ile öldürülen oğlu Baran Tursun adına vakıf kuran Mehmet Tursun olduğunu kaydetti.
‘Medyanın polise karşı gösterdiği hoşgörülü tutumun yeni örneği oldu’
Bildirici, Adana’nın Seyhan ilçesinde polisin “dur” ihtarına uymadığı gerekçesiyle bir genci vurmasıyla ilgili olayı, medyanın bu polise karşı gösterdiği “hoşgörülü” tutumunun yeni bir örneği olarak değerlendirdi. Olayın dün öğle saatlerinde meydana geldiğine işaret eden Bildirici, “Bugünkü gazetelerde bu haberi göremedim.” dedi.
İnternet sitelerine dün konulan haberlerin başlıklarını paylaşan Bildirici, şunları kaydetti. “Bu haberlere göre, polis kaçan genci yanlışlıkla vurmuştu. Sabah gazetesindeki haberde gencin vurulması ‘İddiaya göre, ‘Dur’ ihtarına uymayan Ali A.’nın arkasından havaya ateş açan polis, yere doğrulturken silahı tekrar ateşlenince Ali A. kazara yaralandı’ diye anlatılıyordu. Haberlerde yaralandığı belirtilse de aslında vurulan genç ölmüştü. Bazı haberlerde ‘Suriyeli genç’ denilerek ismi Ali A. diye verilen genç Suriyeli Ali El Hemdan’dı.”
‘Bereket sosyal medya var’
Bildirici, Diyarbakır’da düzenlenen Newroz kutlamalarına katılmak üzere şehre gelen Kemal Kurkut adlı gencin polis tarafından sırtından vurulması olayında olduğu gibi, Adana’da Ali El Hemdan’ın vurulması olayında da medyanın açığını sosyal medyanın kapattığına vurgu yaptı.
Dün akşam saatlerinden itibaren Ali El Hemdan’ın sağlık ekipleri tarafından sedyeye konulduğu sırada çekilen görüntülerin medyaya yansıdığını belirten Bildirici, “Üstelik haberlerde yazıldığı gibi, bacağından değil göğsünden vurulmuştu. Hem de kurşunun arkadan değil, önden girdiği de görülüyordu. “ dedi.