HDP Sözcüsü Günay, Kürtçe’ye yönelik engel ve baskılara ilişkin 7 Bakan’ın yanıtlaması talebiyle Meclis’e soru önergesi verdi.
Günay, 7 Bakan’a verdiği önergede 88 sorunun yanıtlanmasını istedi.
HDP Sözcüsü ve Mardin Milletvekili Ebru Günay, “15 Mayıs Kürt Dil Bayramı” nedeniyle dil üzerindeki baskılar ve engellere ilişkin 7 bakanın yanıtlaması talebiyle Meclis’e soru önergesi verdi. Mezopotamya Haber Ajansı’nda geçen bilgilere göre; Günay, Celadet Ali Bedirhan’ın 1932’de çıkardığı Hawar Dergisi’nin 88’inci yıldönümü nedeniyle de önergede 88 sorunun yanıtlanmasını istedi.
‘Kürtçe halen tehlikeyle karşı karşıya’
Önergenin gerekçesinde 15 Mayıs’ın 2006 yılından bu yana “Kürt Dil Bayramı” olarak kutlandığını belirten Günay, Kürtçenin halen tehlikeyle karşı karşıya olduğunu vurguladı. Kürtçe üzerindeki tehlikenin bertaraf edilmesinin yolunun dili kullanmaktan geçtiğine dikkati çeken Günay, Kürtçe eğitimin önündeki engellerin kaldırılmasının Kürt sorununun çözümüne de pozitif katkı yapacağını belirtti.
Günay, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a 26, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya 15, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya 10, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a 17, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e 9, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’a 7 ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil İsmailoğlu’na ise 4 soru yöneltti. Günay’ın yanıtlanmasını istediği soruların bazıları şöyle;
*Dillerin kaybolmaması için dil politikaları üzerine çalışma yürütecek misiniz?
* Kürtçe yazıların bulunduğu mezarları yıkan personeller hakkında gerekli işlem başlatılmış mıdır?
* Türkiye’de konuşulan tüm dillerde, anadilinde sağlık hizmetlerinin sağlanması için belirlenmiş bir planlamanız mevcut mudur?
* Çok dilli anonsların yapıldığı havaalanı, liman, otogar ve garlarda neden Kürtçe anons seçeneği yoktur?
* 18 Nisan 1992 yılında İstanbul’da kurulan, Kürt dilini, kültürünü ve edebiyatını araştıran ilk Kürt kurumlarından İstanbul Kürt Enstitüsü’nün kapatılmasının yasal gerekçesi nedir? Enstitünün tekrar açılması için gerekli girişimlerde bulunacak mısınız?
* Kürtçe mektup yazmak yasak mıdır?
* Hangi gerekçe ile mektuplarda Kürtçe yazılan yerlere sansür uygulanmaktadır?
* Kürtçe mektuplar neden mahpuslara teslim edilmemektedir. Son 20 yılda Kürtçe konuştukları için kaç yurttaş linç ve nefret saldırılarına maruz kalmıştır? Bu saldırılar sonucu kaç yurttaş yaşamını yitirmiş kaçı kalıcı hasar ve yaralanmayla kurtulmuştur?
* Kürt emekçilerin maruz kaldığı linç ve nefret saldırılarını önleme adına Bakanlık olarak almış olduğunuz tedbirler var mıdır?”