Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2017’de ABD’ye gerçekleştirdiği ziyaret sırasında protesto düzenleyenlere saldırı olayına ilişkin ayrıntılar ilk defa ABD basınında yer almaya başladı. Haberlerin Erdoğan’ın 13 Kasım’da düzenleyeceği ziyaretin öncesine gelmesi ise dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın 13 Kasım’da Washington’da ABD Başkanı Donald Trump ile bir araya gelmesi beklenirken, 2017 yılında ‘Demirtaş’a Özgürlük’ pankartı açan eylemcilere Erdoğan’ın korumalarının saldırdığının belirtildiği haberde, saldırıda ABD’li yetkililerin de yaralandığı belirtildi.
Duvar Gazetesi’nde yer alan habere göre, Amerikan haber sitesi The Hill‘in haberinde ziyaret sırasında Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nu korumakla görevlendirilen ve olaylara ilk elden tanıklık eden üç Amerikan Gizli Servis yetkilisinin ABD Dışişleri Bakanlığı’na yazdığı not da mahkeme belgeleri arasında yer alıyor.
The Hill adlı sitede yer alan belgelerde dikkat çeken iddialardan bazıları şöyle:
- Protestoculara yönelik saldırının ardından en az 11 kişi hastaneye kaldırılmıştı. Habere göre, olaylarda iki Diplomatik Güvenlik özel ajanı, altı Amerikan Gizli Servis yetkilisi ve bir Washington polisi de yaralandı. Bu kişilerden en az birinin hastaneye kaldırıldığı da belirtildi. Bir diplomatik güvenlik ajanı mahkeme kayıtlarına geçen ifadesinde, “İçinde bulunduğum kavgadan başımı kaldırdığımda, kelepçelenmekte ve Amerikan polisine saldırdığı gerekçesiyle zapt edilmekte olan bir diğer Türk güvenlik personeliyle çıkan ikinci bir kavgayı gördüm” dedi.
- Kayıtlarda, yedi Türk güvenlik görevlisinin, ‘yalnız başına olan bir kadın protestocuya saldırmak için’ Çavuşoğlu’nu taşıyan diplomatik konvoydan atladığı da iddia ediliyor. Buna tanık olan Amerikalı yetkili, Türk korumaların kadına doğru koştuğunu öne sürerek, “Kadın protestocu sonuç olarak kaçtı ve saldırıdan kurtuldu” iddiasında bulunuyor.
- Habere göre, korumalara karşı davada beş protestocuyu temsil eden Cohen Milstein Hukuk Bürosu’nun ortaklarından Agnieszka M. Fryszman, dava sürecinde “Bu adamlar kontrolden çıkmış… Bu dava, Amerikan vatandaşlarının anayasal haklarını kullanabilmesi açısından gerçekten önemli ve Türkiye’nin, anayasamız ile vatandaşlarımıza karşı şoke edici bir saygısızlığı anlamına geliyor” dedi.
- Gizli Servis çalışanlarının birinin kavganın hemen ertesi gününde ABD Dışişleri’ne yazdığı notta, Erdoğan’ın korumalarının kavgadan sonra Amerikan diplomatik güvenlik personeli ile Gizli Servis tarafından Andrews Hava Üssü’nde kendilerini bekleyen bir uçağa götürülüşü hakkında, “16 yıllık meslek hayatında gördüğüm en hızlı ortak adım ve gidişti” ifadelerini kullanılıyor.
- Türkiye Büyükelçiliği’nin önünde, bir Türk yetkilinin Çavuşoğlu’nun aracından eşyalarının çıkarılması sırasında bir Diplomatik Güvenlik ajanının eline vurduğu, bu nedenle tüm güvenlik personeli arasında kavga çıktığı, sonuç olarak iki Türk korumanın kelepçelendiği, birinin silahına el konduğu, Türkiye Büyükelçisi Serdar Kılıç’ın korumaların serbest bırakılması için devreye girdiği de iddia ediliyor. Bu iddiayı dile getiren Amerikalı yetkili, “Büyükelçi Kılıç bana, yaşananları görmezden gelip Türk güvenlik yetkililerinin serbest bırakılmasını ve planlandığı gibi Türkiye’ye uçmalarını sağlamanın bir yolunu bulup bulamayacağımı sordu” ifadelerini kullandı. (HABER MERKEZİ)