Mardin Büyükşehir Belediyesi’ne Eşbaşkan olarak seçildikten sonra görevden alınarak yerine kayyım atanan Kürt siyasetçi Türk, belediyede yaşanan “yolsuzluk, rüşvet, usulsüzlük” olaylarını “dünyada görülmemiş bir soygun” olarak değerlendirdi.
Yolsuzluk yapıldığını daha önce halkla paylaştıklarını hatırlatan Türk, “Bu operasyonun bir aklama operasyonu olduğunu düşünmüyorum. Burada ciddi bir araştırma yapıldığını ifade edebilirim. Ama sonrasında aynı ciddiyetle yaklaşılır mı, onu bilemeyiz” dedi.
Mardin Valisi Mustafa Yaman, İçişleri Bakanlığı tarafından 19 Ağustos 2019’da HDP’nin kazandığı Mardin Büyükşehir Belediyesine kayyım olarak atandı. Vali Yaman, 9 Haziran’da yayımlanan “Valiler Kararnamesi” ile Mülkiye Başmüfettişliği’ne atandı. Vali Yaman’ın yerine bu kez Mardin’e Vali olarak atanan Mahmut Demirtaş, Mardin Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım olarak atandı.
14 üst düzey yönetici ‘rüşvet, yolsuzluk, usulsüzlük’ gerekçeleriyle görevden alındı
Demirtaş’ın kayyım olarak atandığı belediyede yaklaşık 2 aydır eski kayyım Vali Mustafa Yaman dönemine ilişkin teftişlerini sürdüren İçişleri Bakanlığı ve Sayıştay müfettişleri rapor hazırladı. Hazırlanan raporlar doğrultusunda, belediyede aralarında genel sekreter ve daire başkanlarının da olduğu 14 üst düzey yönetici “rüşvet, yolsuzluk, usulsüzlük, kayırma, ihaleye fesat karıştırma” gibi suçlamalarla görevden alındı.
10 kişi gözaltına alındı 6 kişi tutuklandı
Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından da belediyedeki “yolsuzluk, usulsüzlük, rüşvet, ihaleye fesat karıştırma, kayırma, zimmet” iddialarıyla ilgili soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında 28 Temmuz’da düzenlenen operasyonda, aralarında belediyenin üst düzey yöneticileri ile müteahhitlerin de olduğu 10 kişi gözaltına alındı.
Gözaltına alınanlardan önceki dönem Kent A.Ş. Müdürü ve halen Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş. (DEDAŞ) Mardin İl Müdürü olan Mehmet Bulut, Mardin Valiliği Protokol Memuru Bülent Erdolu, Kırsal Yollar Daire Başkanı Sinan Yıldırım, belediyenin iş yaptığı firma yetkililerinden Mehmet Derviş Düzgören, Şeyhmus Demir ve Ahmet Acay tutuklandı.
DEDAŞ: Soruşturma Mehmet Bulut’un Kent A.Ş’deki görevi ile ilgili
DEDAŞ, Mardin İl Müdürleri Bulut’un tutuklanmasına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Soruşturmanın şirketleri ve kendi faaliyetleri ile ilgili olmadığının belirtildiği açıklamada, Bulut’un hakkındaki soruşturmanın geçmiş dönemde Mardin Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Kent A.Ş’de yürüttüğü görevine ilişkin olduğu belirtildi.
Soruşturmaya ilişkin ise herhangi bir resmi açıklama yapılmadı.
Türk: İhaleler akıl almaz şekilde yapılmış
31 Mart 2019 seçimlerinde yeniden Mardin Büyükşehir Belediyesi’nin Eşbaşkanı seçilen ancak bir kez daha yerine kayyım atanan Kürt siyasetçi Ahmet Türk, belediyeye yönelik operasyona ilişkin Mezopotamya Ajansı’ndan Zeynep Durgut’a konuştu.
Türk, kayyımların belediyeleri halktan kopardığını ve halka hizmetten uzak bir yer haline dönüştürdüğüne vurgu yaptı. Belediyede yolsuzluk yapıldığını daha önce de kamuoyunun bilgisine sunduklarını ifade eden Türk, “Belediyede bir yolsuzluk olduğunu, şişirilmiş faturalar, doğrudan yapılan ihaleleri halkımızla paylaşmıştık. ‘Güvenlik’ diyerek ihaleler yapılmış. Bütün bu ihaleler akıl almaz bir şekilde yapılmış” dedi.
‘Dünyada görülmemiş bir soygun’
Belediyedeki yolsuzluğu “dünyada görülmemiş bir soygun” şeklinde değerlendiren Türk, şunları ifade etti:
“Belediyeyi tamamen soymuşlar. Belediyenin bütçesi 375 bin TL ancak yapılan borçlanma bir milyar TL’yi aştı. Borç bütçenin üç katıdır. Dünyada böyle bir şey görülmemiştir. Ama baktığınız zaman da hizmete dönük hiçbir şey yapılmamış. Bu kadar borçlanmasına rağmen, bu kadar ihaleye rağmen bunların hiçbirisinin yapılmadığını görüyoruz. Mardin’e gittiğiniz zaman bir köy yolunda asfalt görürsünüz, Kızıltepe şehir merkezinde bile asfalt çalışması yaptık. Birinden başladık ama daha sonra bunlar durduruldu. Biz ilk dönem geldiğimizde 63 milyon TL borçla belediyeyi devraldık.”
‘Halkın parasını çarçur edenler halka hesap vermeli’
İkinci dönemde de belediye borcunun fırladığına işaret eden Türk, “Burada kayyımın bu konudaki rolü çok büyük. Çünkü bu ihalelerin çoğu Elazığlı bir şirkete verilmiş. 8 tane ihale bir şirkete verilmiş. Daha sonra şirket ismi değiştirilmiş ikinci bir şirket oluşturulmuş. Kamuoyunun gözünden kaçmak için aynı yerde başka bir şirket oluşturmuş. Bu şirkete de 3-5 tane ihale verilmiş. Nerede bakarsanız bakın bu bir rezalettir. Halkın parasını çarçur eden, yolsuzluğun, rüşvetin olduğu, paraların bir çok kişi tarafından bölüştürüldüğü bir belediyenin halka hesap vermesi gerekir” dedi.
‘Bir aklama operasyonu olduğunu düşünmüyorum’
Eğer adalet varsa bunun hesabının sorulması gerektiğini dile getiren Türk, “Kayyımın göreve getirdiği yöneticiler gözaltına alındı. Bu operasyonun bir aklama operasyonu olduğunu düşünmüyorum. Burada ciddi bir araştırma yapıldığını ifade edebilirim. Müfettişler bizim dönemimizde çalışan bir arkadaşımızı da çağırmışlar. Bu işi ciddiye aldıklarını gösteriyor. Tabi şu anda ki görünüm bu. Ama sonrasında aynı ciddiyetle yaklaşılır mı, onu bilemeyiz” ifadelerini kullandı.
‘Kayyım modeli bir çok yerde çöktü’
Kayyım modelinin sadece Mardin’de değil Diyarbakır ve birçok yerde çöktüğünü ve “hezimete” uğradığını ifade eden Türk, “Kayyımların amacı halk ile aramızdaki ilişkiyi, halkla doğrudan olan bağlarımızı koparmaktır. Bu yönetim şeklinin amacı bizleri tamamen halktan uzaklaştırmaktır. Çünkü burada siyasi bir karar var. Bir oyun var. Halkla aramıza mesafe koymaya dönük bir saldırıdır.” dedi. Türk, ancak bunda başarılı olunamadığına vurgu yaptı.