Akşener: Memleket adeta kayıplar ülkesi oldu

İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, memleketin adeta bir kayıplar ülkesi olduğunu belirterek, “Sipariş edildiği söylenen aşılar kayıp. Gri pasaportla yurtdışına gönderilen, belediye görevlileri kayıp. Ege’de adalar, Mısır’da Rabia kayıp. Uçan ekonomi masalları anlatılırken, 128 Milyar dolarlık rezerv kayıp. Kayıpların peşine düşenler için adalet kayıp. Milletin derdine düşenler için demokrasi kayıp.” dedi.

Ülkede sürekli birileri ve bir şeylerin kaybolduğunu belirten Akşener, “AK Parti iktidarının kaybettirdiklerini unutturmayacağız.” diye konuştu.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM Grup Toplantısında konuştu.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM Grup Toplantısında konuştu. 2 gün sonra 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutlayacaklarını söyleyen Akşener, “Cumhuriyet’i kuranlar, bundan 101 yıl önce, bu iki kötülüğün altını çizerek, ortaya, millet iradesiyle, evlatlarımızı bir araya getiren, böyle bir vizyon koyarken, 101 yıl sonra bugün ise, maalesef, millet iradesini hiçe sayan bir iktidarla ve çocuklarımıza yapılan her tür kötü muameleye sessiz kalabilen, çirkin bir anlayışla yüz yüzeyiz. Ne kadar yazık değil mi?” dedi.

‘Sayın Erdoğan bildiğini okumaya devam etti’

Akşener, konuşmasına iktidara pandemi politikası üzerinde yüklenerek devam etti. Bilim ne derse desin, tıp ne derse desin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bildiğini okumaya devam ettiğini belirten Akşener, “Vatandaşlarımıza ‘maske’ dedi, ‘mesafe’ dedi, kendisi, lebalep kongreler düzenleyip, Kovid Elçiliği’ne soyundu. Bilim ‘15 gün tam kapanma’ dedi, kendisi duymazdan geldi. Salgın büyüdü, bilim ‘28 gün kapanma şart’ dedi, kendisi oralı bile olmadı. En son geçen hafta, yine uzmanlara ve bilime direndi ve sonuç ortada.  Salgın yavaşlamadı, tam gaz devam ediyor.” dedi.

‘Memleket adeta kayıplar ülkesi oldu’

“Memleket adeta bir kayıplar ülkesi oldu.” diyen Akşener, şunları kaydetti: “Sipariş edildiği söylenen aşılar kayıp. Gri pasaportla yurtdışına gönderilen, belediye görevlileri kayıp. Ege’de adalar, Mısır’da Rabia kayıp. Uçan ekonomi masalları anlatılırken, 128 Milyar dolarlık rezerv kayıp. Kayıpların peşine düşenler için adalet kayıp. Milletin derdine düşenler için demokrasi kayıp. Milletimiz için hak kayıp, hukuk kayıp, huzur kayıp. Kadınlarımızın mutluluğu, gençlerimizin umudu kayıp. Ahlak kayıp, vicdan kayıp, ciddiyet kayıp. E tabi haliyle, 128 milyarı kaybeden, Powerpoint sunumlarının efendisi Damat Bakan da kayıp. Ülkemizde sürekli birileri ve bir şeyler kayboluyor. Bir zamanlar var olanlar, birer birer kayboluyor. Bazı unutulmaması gereken şeyler, iktidarın yapay gündemleriyle, kaybolup gidiyor. Ve bu sırada olan da milletimize oluyor.”

‘AK Parti iktidarının kaybettirdiklerini unutturmayacağız’

Milletin dertlerinin, yapay gündemlere kurban edilmesine izin vermeyeceklerini söyleyen Akşener, “AK Parti iktidarının, ülkemize kaybettirdiklerini unutmayacağız, unutturmayacağız.” dedi.

Hangi partiye oy vermiş olursa olsun milletin “128 milyar doların” akıbetini sorduğuna vurgu yapan Akşener, “O nedenle, biz de 9 Ocak’tan beri, her fırsatta, her mecrada, aynı soruları soruyoruz. ‘Millet bunca zorlukla mücadele ederken, siz 128 milyar doları ne yaptınız?’ diyoruz. ‘Neden sattınız?’ diyoruz. ‘Ne kadara sattınız?’ diyoruz. ‘Kime sattınız?’ diyoruz.” şeklinde konuştu.

‘128 milyar doları açıklayacağız diye 128 ayrı masal anlatıyorlar’

Bu sorulara gelen cevaplara örnekler vererek konuşmasına devam eden Akşener, “Sayın Erdoğan’ın, ekonomi gurusu danışmanlarından biri çıkıyor; ‘Öyle bir para hiç olmadı.’ diyor. Bir diğeri çıkıyor, ‘pandemide şu kadar şuna, bu kadar buna dağıttık.’ diyor. Bir başkası çıkıyor, ‘milletin cebinde.’ diyor. Merkez Bankası Başkanı çıkıyor, tam da bu ucube sisteme layık bir yöntemle, 128 milyar doların bozdurulduğunu itiraf ediyor. Bunun üzerine Hazine ve Maliye Bakanı çıkıyor, ‘Merkez Bankası milleti bilgilendirmeli.’ diyor. Dün de en son, küçük ortak çıkmış, ‘Daha ne arıyorsunuz? Para, Merkez Bankası’nda’ diyor… 128 milyar doları açıklayacağız diye, 128 ayrı masal anlatıyorlar.” şeklinde konuştu.

‘Döviz rezervimiz birilerinin cebine girmiş’

Sonucun ortada olduğunu belirten Akşener, “Milletimizin alın teri, döviz rezervimiz, birilerinin cebine girmiş. Allah korusun, bugün başımıza bir iş gelse, cep delik, cepken delik. Dillerinden düşürmedikleri 2001 krizinde bile, Merkez Bankası rezervi 27 buçuk milyar dolardı. Bugün eksi 61 milyar dolar. İşte size, ekonomi dehası Sayın Erdoğan ve 5 maaşlı danışmanlarının Türkiye’yi getirdiği nokta. Yazıklar olsun.” dedi.

‘Kaybolan bir şey yoksa o 128 milyar doları yerine koyun da görelim’

Kayıp 128 milyar doların ardındaki gizemi kısaca özetleyeceğini belirten Akşener, şöyle devam etti:

“Ekonominin İnek Şaban’ıyla Badi Ekrem’i, el ele verip, döviz kurunu baskılamak için, hazinemizdeki dövizi sattı. Üstelik bu pandemi döneminde olmadı.  Daha 2019 Mart’ındaki yerel seçimlerin öncesinde, dövizin yükselişini durdurmak gibi, siyasi bir amaçla satmaya başladılar. Bir puan faiz artırmamak için, sattılar da sattılar. Sonunda ne oldu?  Ne faizi tutabildiler, ne de dövizi tutabildiler. Şimdi de çıkıp, ‘Bilançoda eksilen bir şey yok’ diyorlar. Kasadaki dolarları sattınız, karşılığında Türk Lirası veya Türk Lirası cinsinden tahvil aldınız. Bir yandan da, kredi ve swaplarla borçlandığınız dövizleri, ölü fiyatına sattınız. Bir de utanmadan, bunu savunuyorsunuz. Böyle cahillik, böyle ciddiyetsizlik olabilir mi?”

Akşener, “Madem öyle, eğer gerçekten de kaybolan bir şey yoksa, haydi, o 128 milyar doları yerine koyun da görelim bakalım.” dedi. Meselenin gece yarısı baskınları ile pankart indirtip, milletin ağzını tıkanamayacağını belirterek, “Ana muhalefet Partisi Genel Başkanı’na, fezleke düzenleyerek, bu meseleyi kapatamazsın.” şeklinde konuştu.

‘İktidarın sefasına devam etmesi mümkün değildir’

“2015’te, iki seçim, 2017’de referandum, 2018’de seçim, 2019’da yine seçim” hatırlatmalarını yapan Akşener, hepsinde millete söz verildiğini ancak sözlerin tutulmadığına dikkati çekti. İktidarın artık ömrünü tamamladığını ifade eden Akşener, şöyle konuştu:

“Millete verecek bir şeyi, yazacak yeni bir hikayesi kalmadı. Millete verecek bir şeyi kalmayanların, iktidarda kalmaları da mümkün değildir. Yiğidi kuru soğana muhtaç etmiş bir iktidarın, sefasına devam etmesi mümkün değildir. İktidar mensupları saraylarında, kendi kendilerine şahlanıyor olabilirler. Pandemi şartlarında, çocuğuna tablet alamayan babalar şahlanmıyor. Ne zaman aşı olacağı belli olmayan insanlarımız şahlanmıyor. Geleceğe dair hayal kuramayan gençlerimiz şahlanmıyor. İş aramaktan yorulup, evine kapanan üniversite mezunları şahlanmıyor. Mutfağında tenceresi kaynamayan ev kadınları şahlanmıyor. Patates-soğana muhtaç hale getirilen milletimiz şahlanmıyor. Onlar şahlanabilir ama, milletimiz, tam tersi çile çekiyor, zorluklarla mücadele ediyor.”

‘Var olan haklarını bile tırpanlamaktan geri durmadılar’

AK Parti iktidarlarının, vatandaşa verdiği sözleri tutmak şöyle dursun var olan haklarını bile tırpanlamaktan geri durmadığını söyleyen Akşener, “Öğretmenlerimizden, sağlık çalışanlarımıza, doktorlarımızdan, her kademedeki memurlarımıza kadar, kamu çalışanlarını, bu yüzyılın en mağdur kesimi yaptılar.” dedi.

Millet Kürsüsünden 4B’lilerin sesi duyuruldu

 “4B” diye tanımlanan 500 bin sözleşmeli personelin yaşadığı mağduriyetlere dikkat çekerek konuşmasını sürdüren Akşener, “Aynı eğitimi almış, aynı sınavdan geçmiş, aynı işi yapan insanlar arasında, uçurum var. 4B’li çalışanlarımız, tayin, izin, özlük, görevde yükselme gibi, birçok haktan mahrum bırakılıyor. Sadece öğretmenlikte bile, 4 ayrı kadro modeli uydurdular.” dedi.

Akşener, bu hafta Milletin Kürsüsü’nden 4B’lilerin sesini tüm Türkiye’ye duyuracaklarını belirterek, kürsüye Sözleşmeli Memurlar Derneği Başkanı, Âdem Atacan’ı davet etti. Atacan, sözleşmeli personellerin yaşadıkları sorunları anlattı.

Daha sonra konuşmasına devam eden Akşener, iktidara seslenerek söz verdikleri gibi 4B’lilerin kadro sorununu çözmesini istedi.

’18 yılda 3,1 trilyon lira veri toplandı’

1923’ten, AK Parti’nin iktidara geldiği 2002 yılına kadar toplanan vergi miktarının 1.89 trilyon lira olduğunu belirten Akşener, AK Parti’nin 18 yıllık iktidarında toplanan verginin ise 3.1 trilyon lira olduğuna dikkat çekti.

Akşener, “79 yılda, 1.9 trilyon lira, 18 yılda, 3.1 trilyon lira. Satıp savdıkları fabrikalar, kamu kuruluşları, araziler de cabası.” dedi. “Elektrik faturasında, 5 kalem vergi ödüyoruz. Doğalgaz için, yüzde 20 vergi ödüyoruz. Suya, yüzde 40 vergi ödüyoruz. “ diyen Akşener, vergilerden sonra elde kalan paranın yarısını, yine dönüp vergilere ödendiğine işaret etti.

‘Milyonluk daireleri satın alanlar bir asgari ücretli kadar bile vergi vermiyor’

Milyonluk daireleri, villaları, lüks otomobilleri ve hatta yatları satın alanların bir asgari ücretli kadar bile vergi vermediğine vurgu yapan Akşener, “Dolayısıyla, iktidar alması gerekenlerden vergi alamadığı için, ‘mali anestezi’ olarak tanımlanan, dolaylı vergilere yükleniyor. Dolaylı vergilerin, toplam vergi gelirleri içindeki payı, yüzde 70’e dayanmış durumda.  İşte tam da bu yüzden, sabit ve dar gelirli vatandaşlarımız, üzerlerindeki vergi yükünün altında eziliyor. Çünkü dolaylı vergilerin uygulandığı mal ve hizmetlerin, düşük gelirli vatandaşlarımızın bütçesindeki payı, yüksek gelirlilere göre çok daha fazla. Adaletsizliğe bakar mısınız?” dedi.

Akşener, böyle vergi sisteminin olamayacağını belirterek, “O nedenle, iktidara geldiğimizde, atacağımız ilk adımlardan biri, vergi adaletsizliğine son vermek olacak.” şeklinde konuştu.

Konuşmasına iktidara geldiklerinde ekonomi sorunlarının çözümüne yönelik politikalarını anlatarak devam eden Akşener, “İYİleştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’le, memlekete yeniden güneş doğacak.” şeklinde konuştu.

Yeni1Mecra