İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, Türkiye’de son zamanlarda kadın olmanın iyice zorlaştığına işaret ederek, “Bugün Türkiye’de kadın evine hapisse, Türkiye geriliyor demektir. Türkiye’de kadın ölüyorsa, Türkiye ölüyor demektir.” dedi.
Akşener, konuşmasında iktidarın Suriye ve ekonomi politikaları üzerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yüklendi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin Meclis Grup Toplantısında konuştu. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nünü kutlayan Akşener, “Maalesef son zamanlarda, Türkiye’de kadın olmak iyice zorlaştı.” dedi.
Akşener, “Bugün Türkiye’de kadın evine hapisse, Türkiye geriliyor demektir. Bugün Türkiye’de kadına şiddet varsa, Türkiye düşüyor demektir. Bugün Türkiye’de kadın ölüyorsa, Türkiye ölüyor demektir.” şeklinde konuştu.
İYİ Parti olarak buna izin vermeyeceklerini söyleyen Akşener, kadının her türlü toplumsal dayatmadan kurtulmuş, özgür ve mutlu olduğu bir Türkiye’yi kurana kadar yılmadan çalışmaya devam edeceklerini belirtti.
‘Sayın Erdoğan yeni hatalara yelken açtı’
Akşener, konuşmasının devamında İdlib üzerinden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a yüklendi. Akşener, “Mehmetçik İdlib’de vatanı için canını ortaya koydu ama, bırakın ülkemizi uçurumun kıyısına getiren hatalardan ders çıkarmayı, Sayın Erdoğan’ın yeni hatalara, yeni beceriksizliklere yelken açtığını gördük.” diye konuştu.
‘Moskovada kazanan Rusya ve Esad oldu’
İdlib operasyonu boyunca “Cahilliğin” devam ettiğini dile getiren Akşener, “
Putin ziyaretinde bir kez daha kendini gösterdi. Soçi mutabakatına uymayan Rusya ve Esad oldu, görüşme talep eden biz olduk. Askerimizi şehit eden Rusya ve Esad oldu, Putin’in ayağına giden biz olduk. Moskova’da kazanan Rusya ve Esad oldu, geri adım atan biz olduk.” şeklinde konuştu. “Sayın Erdoğan” diyerek tarihte çok savaşlar kaybedildiğini belirten Akşener, “Ama onurumuzu hiçbir kapıda bırakmadık.” dedi.
‘Hani itibardan tasarruf olmazdı’
Akşener, konuşmasına Erdoğan’a yüklenerek şöyle devam etti: “Sense gittin, o cesaretin, o onurun, onda birini masa başında gösteremedin. Gittin, kapılarda bekletilmeye razı olup, üstüne bir de ‘Kabul edildiğiniz’ için teşekkür ettin. Dostun Putin, kapı önünde bekleme görüntülerinizi Rus medyasına servis edip, bizi rezil etti, sense gittin, onurumuzu kapılarda bıraktın, geldin. Hani itibardan tasarruf olmazdı? Koca bir milletin itibarının ayaklar altına alınmasına nasıl müsaade ettin? Onlar sana kapı önünde beklemeyi layık gördü, sen ayaklarına gidip, bir de utanmadan onlara nasıl teşekkür edebildin? Bu büyük milleti yine utandırdın Sayın Erdoğan. Yazıklar olsun!”
‘Gözlem noktalarımız ıssız adalar gibi’
Moskova protokolüyle Esad’ın yerini koruduğunu 1 metre bile çekilmediğini söyleyen Akşener, “Gözlem noktalarımız deniz ortasındaki ıssız adalar gibi Allah’a emanet kaldı. 30 kilometrelik güvenli bölge, 12 kilometrelik güvenli koridora dönüştü. İktidar tükürdüğünü yaladı, ettiği sözleri unuttu, kapı önlerinde süründürüldü.” şeklinde konuştu.
‘Devleti yönetenler aklını başına alsın’
Moskova Protokolü’nün bir ara çözüm olduğunu dile getiren Akşener, “
Bu ara çözümü kalıcı hale getirebilmek için, öncelikle devleti yönetenlerin, aklını başına alması gerekir. İktidardakilerin öğrenmemekte, anlamamakta ısrar ettikleri, devlet insanı duruşunu göstermeleri gerekir.” dedi.
‘Doğruları söyleyenleri hain ilan ediyor’
İktidarın meselelere sadece kendi istedikleri pencereden bakmalarını istediklerini söyleyen Akşener, “Doğruları söyleyenleri, yine ve yeniden haklı çıkanları, hain ilan ediyor, milletimizin her ferdinden biat bekliyorlar.
Son günlerde gazetecilere yönelik operasyonların altında işte bu sebep var.” şeklinde konuştu.
‘Cenaze töreni o kadar gizliydi neden herkesi davet ettiniz?’
Akşener, “Libya’daki şehitlerimiz üzerinden, fetöcüleri sevindirecek operasyonlara imza atıyorlar. Libya’da şehit olan istihbaratçımızın cenazesini bahane edip, fetönün ilk hedefi olmuş gazetecileri yeniden hapse gönderiyorlar. Madem şehit istihbaratçımızın cenaze töreni o kadar gizliydi, siyasi parti temsilcilerine kadar herkesi neden davet ettiniz? Madem Libya’daki unsurlarımız bu kadar gizliydi, Sayın Erdoğan dünyanın gözü önünde,
‘Milli İstihbaratımız Libya’da görev yapıyor.’ diye neden açık etti?” dedi.
‘Fetönün yöntemleriyle yapmak en kolayı’
Gizli kalması gereken bir cenaze törenini, bu kadar açık ve korunaksız hale getiren işleyişin soruşturulması gerektiğini belirten Akşener, “Bu açıklara göz yumduktan sonra, haberi yapan gazeteciyi soruşturup, cezaevine göndermek, işin kolay yanı. Üstelik de bunu, fetönün yöntemleriyle yapmak en kolayı.” diye kaydetti.
Demokraside, hukukta, adalette ısrar etmeye devam edeceklerini belirten Akşener, “Çünkü demokrasinin, adaletin, yara aldığı hiçbir yer güvenli değildir. Sosyal olarak da güvenli değildir, ekonomik olarak da güvenli değildir.” dedi.
‘Fakirleşmiş bir Türkiye ile karşı karşıyayız’
Son 6 yılda her bir vatandaşın 5 bin dolar daha zengin olabilecekken, 3 bin 500 dolar fakirleşmiş bir Türkiye ile karşı karşıya olunduğuna dikkat çeken Akşener, “İşte size krediye, borca bağımlı üretim modelinin bizi getirdiği nokta: İstihdam ve gelir yaratamayan, günbegün fakirleşen bir Türkiye…” diye konuştu.
“Damat Bey’e göre güya ekonomi dengeleniyor.” diyen Akşener, ancak işsizliğin azalmadığına, vatandaşın geçim sıkıntısının bitmediğine, enflasyonun düşmediğine işaret etti.
‘Büyüyen gelişen Türk ekonomisi değil sırtımızdaki borç yüküdür’
Akşener, AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında, hane halkına düşen borcun 7 milyar lira olduğunu bugün 88 kat artarak 622 milyar lira olduğuna vurgu yaptı. Akşener, AKP’nin iktidara geldiğinde çiftçilerin borcunun 3 milyar lira olduğunu hatırlatarak, “Bugün 40 kat arttı, 120 Milyar lirayı aştı. Büyüyen, gelişen, Türk Ekonomisi değil, sırtımızdaki borç yüküdür.” dedi.
‘Bugün bir bebek 5 bin 300 dolar borç yüküyle doğuyor’
2002’de her bir bebeğin 1 bin 752 dolar borç yüküyle doğuyorken, bugün 5 bin 300 dolar borç yüküyle doğduğunu söyleyen Akşener, Türkiye’de gençlerin AVM’lerde vakit öldürdüğünü, işsizin canına kıydığını belirtti. Akşener, “Sayın Erdoğan ve damadının Yeni Türkiye’si işte budur.” dedi.