Gaziantep’ten genel olarak Türk-Sünni bir şehir olarak bahsedilir. Özellikle de resmi tarih yazımında diğer halklardan neredeyse bahsedilmez. Ancak Gaziantep’te yaşayan en önemli halklardan biri de Ermeniler.
Özellikle başta merkezdeki Bey Mahallesi olmak üzere şehrin birçok yanında Ermenilere ait yapılar bulunuyor. Ancak bu yapıların çoğu ya yıkılmış ya da değiştirilmiş durumda.
Surp Asdvadzadzin Kilisesi 1920’lerin başında cezaevi olarak kullanılmaya başlandı. 1980’lere kadar cezaevi olarak kullanılan kilise, 1988’de Kurtuluş Camii oldu. Bunun yanısıra birçok Ermeni yapısının da kimliği değiştirilmiş durumda. Antepli Ermenileri ve Ermeni yapılarını araştırmacı-çevirmen Murad Uçaner ile konuştuk.
Gaziantep’e ‘Kilikyalıların Atinası’ denildiğini ve Gaziantep’in kadim bir Ermeni kenti sayılabileceğini belirten Uçaner, Ermenilerin birçok zanaatle uğraştığını ve birçok eğitim kurumunun açılmasında öncülük ettiklerini söyledi.
Ermeni yapılarının kimliğinin değiştirilmesini ise tarihi örtbas etme girişimi olarak değerlendiren Uçaner, “Yapıları değiştirseniz de gerçek eninde sonunda ortaya çıkar. Gaziantep, Türk’ün, Kürt’ün, Ermeni’nin, Yahudi’nin geçmişte hep beraber, bir arada yaşadıkları bir şehirdi” diyor.
Video haber: Cengiz Anıl Bölükbaş
Kurgu: Aysu Demirel