Birleşik Metal-İş sendikası ile işveren arasındaki TİS görüşmelerinin çıkmaza girmesi üzerine Çayırova’daki Baldur fabrikasının 90 işçisi bugün greve çıktı.
Grev sabah saatlerinde işverenin grev kırıcılık girişimi ve buna engel olmak isteyen işçilerin gözaltına alınmasıyla başladı.
Kocaeli Çayırova’da bulunan İspanyol sermayeli Baldur Süspansiyon fabrikasında işveren ve Birleşik Metal-İş arasında süren Toplu İş Sözleşmesi’nde (TİS) anlaşmaya varılamaması üzerine 90 işçinin katılımıyla bu sabah grev başlatıldı.
DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası’nın 3 yıllık çalışma sonucu yetki aldığı fabrikada, 5 işçi işten atılmış, işçiler fabrika önünde direnişe başlamıştı.
Sendikanın yetki almasının ardından başlayan toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde uzlaşmaz tutumunu sürdüren Baldur patronu, grev oylaması talebinde bulunmuş, 15 Aralık günü yapılan oylamada, işçiler greve “evet” demişti.
Grev kırıcılığı girişimini engelleyen işçilere gözaltı
Baldur Süspansiyon işvereni, grevin başlayacağı günün sabahında saat 05.00’de grev kırıcılığı girişiminde bulunarak fabrikaya işçi sokmak istedi. İşverenin grev kırıcılığı girişimine engel olmak isteyen işçilerden 5’i gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şube Başkanı Necmettin Aydın da bulunuyor.
Fabrika kapısına grev pankartı asıldı
Saat 10’da ise gerçekleştirilen basın açıklamasının ardından fabrika önüne grev pankartı asıldı. Basın açıklamasında konuşan DİSK Genel Sekreteri ve Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu Baldur’daki greve çıkış sürecini anlattı. Grev öncesinde bakanlık ve yetkililerle yapılan görüşmelere atıfta bulunarak “grev hakkını da elimizden almak istiyorlar. Grevimiz bütün işçi sınıfının grevidir” dedi.
Serdaroğlu konuşmasında işverenin hukuksuz bir biçimde grev kırıcılığı girişimde bulunduğunu anlatarak, “Sabah dışarıdan sayısını bilmediğimiz bir miktar grev kırıcıyı fabrikaya sokmaya çalıştılar. Burada günlerce arkadaşlarımız insan kaynakları tarafından telefonla aranarak taciz ediliyor, tehdit ediliyor. Saat 4’te ve 4.30’da grevi kırmak için insanları getirdiler. Biz gece 24.00’dan itibaren grev uygulama kararımızı almıştık. Yapılan her iş hukuk dışı bir grev kırıcılığıdır. Arkadaşlarımız engellemeye çalıştığı zaman da onlar fiili müdahalede bulunan ve suç işleyen insanlar oldu. İşverenin 4-5 yıl boyunca işlemediği suç kalmamış, dosyası kabardıkça kabarmış. İşçiler sabırla beklemiş. Ama bugün grev kırıcılığını engellemeye çalışan arkadaşlarımız gözaltına alınmıştır” diye konuştu.
‘İşçiler yasa tanımaz patronlara karşı birleşmeli’
Konuşmasında asgari ücret görüşmelerine de değinen Serdaroğlu, “Türkiye Cumhuriyeti’ni yöneten kabinenin büyük bir kısmı patronlardan oluşuyor. Sağlık Bakanı var ya koskoca bir özel hastanenin, hastaneler zincirinin sahibi. Devletin kurduğu fonlarda Rıfat Hisarcıklıoğlu var. Hükümete gelecek sert topları göğsüyle yumuşatan adam. Buradan işçilerin lehine karar çıkmaz. Dizlerimizi döveriz. Keşkelerle hayatımızı allak bullak ederiz. Bu ülkede artık işçi sınıfı bu yasa tanımaz işverenlere karşı birlikteliğini korumalı. Patronları bertaraf ettirmelidir. Bunlar tek başına değil, çarklar dönsün diyenlerden destek alıyor.”
‘Bizi kavgaya davet ediyorlarsa davetleri kabulümüzdür’
İşverenin ve devlet yetkililerinin yasa tanımaz, hukuk tanımaz olduklarını vurgulayan Serdaroğlu, “MESS ile de müzakere yapıyoruz. Neye güveniyor bunlar, nasıl olsa yasaklanır diyorlar. Soma’nın yürüyüşünü Anayasa Mahkemesi’nin kararı barışçıl buluyor, Soma Valisi yasaklıyor. Kimileri doğru bulmuyor, tanımıyor ama bizden Anayasa kararlarına uymamızı bekliyorlar. Bizler meydanı onlara bırakmayacağız. Hangi işveren hangi devlet yetkilisi bizi kavgaya davet ediyorsa, davetleri kabulümüzdür. Biz işçilere güveniyoruz, başımızın tacı yaptığımız emek dostlarımıza güveniyoruz, biz yüreğimize güveniyoruz. Sevgili dostlarımızın da bizi yalnız bırakmayacağına inanıyoruz” dedi.
SiyasiHaber/Yeni1Mecra