‘Basın mücadelesi aynı zamanda özgür, eşit yurttaşlık mücadelesidir’

Gazetecilere yönelik polis şiddetine karşı gazeteci örgütleri Ankara’da ortak basın açıklaması yaptı. Eylemin ardından Yeni1Mecra olarak ÇGD Başkanı Can Güleryüzlü ve gazeteci Çiğdem Toker’den konuya ilişkin görüşlerini aldık.

Yaşananları Yeni1mecra’ya değerlendiren ÇGD Başkanı Can Güleryüzlü ve Gazeteci Çiğdem Toker, özgür bir basın için yürütülen mücadelenin aynı zamanda özgür ve eşit yurttaşlık mücadelesi anlamına geldiğini söyledi.

‘Otoriter rejimler basın ve ifade özgürlüğüne düşmandır’

Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Başkanı Can Güleryüzlü, Amerika’da yaşanan George Floyd eylemleri ile Türkiye’de yaşanan görüntülerin paralelliğine dikkat çekerek, “Otoriter rejimler düşünce ve ifade özgürlüğü ile basın özgürlüğüne düşman rejimlerdir. Bu olayların da hem Amerika’da hem burada yaşanması tesadüf değildir. Türkiye’de de uzun zamandır basına yönelik baskılar sistematik hale geldi. Hatta varlığını neredeyse basını sınırlamak üzerine var etmiş bir iktidarla karşı karşıyayız” diye konuştu.

‘Artık basını yaşatmamak adına davranıyorlar’

Akreditasyon ve basın kartı engelleri ile başlayan sürecin davalara, soruşturmalara, fiziki müdahalelere ve en son öldürme girişimine varacak düzeye geldiğine değinen Güleryüzlü, “Artık basını yaşatmamak adına davranıyorlar. Basın mücadelesi sadece bir gazetecilik mücadelesi değildir, aynı zamanda özgür, bağımsız, eşit yurttaşlık mücadelesidir. Bu anlamıyla basının sesinin kesilmesi, basının haber yapmasının engellenmesi; halkın sözünün çoğaltılmasının ve özgürlüğün çoğaltılmasının önünde bir engeldir” dedi.

‘Bülent Kılıç’a yapılanlar 31 yıl öncesini hatırlattı’

Gazeteci Çiğdem Toker ise, 31 yıl önce Muammer Aksoy’un cenaze töreninde polislerin gazetecileri copladığını ve benzeri müdahalenin İstanbul’da Bülent Kılıç’a yapıldığını söyleyerek, “Dönemin Ankara Emniyet Müdürü Mehmet Ağar, gazete ve ajans bürolarını dolaşıp özür dilemişti. Ancak bu 31 yılın ardından Bülent Kılıç hakkında ‘Biz gazeteci olduğunu emniyette öğrendik’ açıklamasının da özrü kabahatinden büyük. Gazeteci değilse bile vatandaşa yapılan bu muamele reva mıdır” diye sordu.

‘Yaşanan şiddet anayasasızlaştırılmaktan kaynaklanıyor’

Uygulanan şiddetin anayasasızlaştırılmaktan kaynaklandığını ifade eden Toker, “Yazılı Anayasa’ya göre herkes şiddet içermeyen gösteri ve yürüyüşü izin almaksızın yapabilir. Ancak Beyoğlu Kaymakamlığı’nın ‘yasak’ kararına dayanarak polis, kaba güç uyguladı” diye belirtti.  

Gazeteci olarak yazı yazmayı ve haber yapmayı bildiklerini vurgulayan Toker, “İşimizi yaparak bir araya geleceğiz, sesimizi büyüteceğiz” dedi. 

Yeni1Mecra / Burcu Yıldırım