Gülistan Şaylemez cinayeti, başvurdukları resmi makamlarca ölümlerine seyirci kalınan kadınları bir kez daha gündeme getirdi.
KCDP’nin 2020 verilerine göre, uzaklaştırma veya koruma kararı bulunan 23, polis şikayeti bulunan 45 kadın katledildi.
Türkiye’de kadın cinayetleri, adil yargılama yapılmayıp, caydırıcı cezalar ve önleyici tedbirler uygulanmadıkça şiddet boyut değiştirerek sürmeye devam ediyor.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun (KCDP), 2020 yılı verilerine göre, 300 kadın katledildi, 171’i de şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. Aynı verilerde, yaşamını yitiren 23 kadının uzaklaştırma veya koruma kararı olduğu, 45 kadının ise polis şikayeti olduğu kaydedildi. Tehdit altında olduğu için koruma isteyen Gülistan Şaylemez de, onlarca ve yüzlerce kadın gibi resmi makamlara başvurduğu halde korunmayarak yaşamını yitirenlerden sadece biri.
İki şikayet başvurusu
2014 yılında yaptığı evlilik nedeniyle Almanya’ya yerleşen Şaylemez, bir yıl sonra anlaşmazlık nedeniyle ayrıldı. En büyüğü 17 en küçüğü 3 yaşında olmak üzere 4 çocuğu olan Şaylemez, Almanya’dan birkaç ay önce Türkiye’ye geldi. Burada yeni bir yaşam kurmak isteyen Şaylemez, boşandıktan sonra ailesi tarafından psikolojik şiddete maruz kalarak, sık sık tehditler almaya başladı.
Babası ve ağabeyi hakkında iki kez şikayetçi olan Şaylemez, katledilmeden 10 gün önce gittiği polis merkezinde babası Abdülvehap Şaylemez ve yakını Adil S.’den şikayetçi oldu. Babası ve ağabeyinin aksine, kardeşi Abdullah Şaylemez’in kendisine zarar vermeyeceğini düşünen Gülistan Şaylemez, iki gün önce Almanya’dan Türkiye’ye gelen kardeşinin görüşme talebini kabul etti. Şaylemez, kardeşine yerini söylemesinin ardından 15 Şubat’ta sokak artasında kaldırımda yürüdüğü esnada sırtından vurularak öldürüldü.
MA