Aykut Alyanak
Trakya ve İstanbulluların tatil yaptığı kumsalı ve deniziyle ün yapan ilçesi Marmaraereğlisi, yapılması planlanan OSB tehdidi altında. 18 şirketin tesis kurmak istediği OSB’de, 13 şirket ile Beşiktaş Spor Kulübü Başkanı Ahmet Nur Çebi ailesinin şirketi Kaptan Demir Çelik başı çekiyor.
Tekirdağ Valiliği başkanlığında kurulan Islah Komisyonu, 21 Mart 2019’da Marmara Ereğlisi ilçesinde Islah Organize Sanayi Bölgesi kurulması için karar aldı. İlçeye 5 kilometre mesafede kurulması planlanan Islah OSB için 729 bin 400 metrekarelik bir alan için çalışma başlatıldı. Ancak ilçe belediyesi bu karara karşı çıktı. Fakat 11 Aralık 2019 tarihinde Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi oy çokluğu ile Islah OSB yeri için plan değişikliğini kabul etti.
Karar CHP, AKP, MHP ve DSP oylarıyla geçti
Marmaraereğlisi Çevre Gönüllüleri’nden Özgür Aksun, Islah OSB imar değişikliği talebinin ilk olarak Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi İmar Komisyonu’nca değerlendirildiğini ancak komisyonun keşif yapmadan onay verdiğini öne sürdü.
Komisyonun onayının ardından değişiklik talebi 11 Aralık’ta Büyükşehir Belediye Meclisine geldi ve proje, burada da oy çokluğuyla geçti. 38 CHP, 19 AKP, 3 MHP, 2 DSP olmak üzere toplam 62 üyesi bulunan Meclis’te sadece 2’si CHP’li, biri DSP’li üye hayır oyu kullandı. CHP’li Belediye Başkanı Kadir Albayrak’ın da olduğu 56 üyenin onayladığı proje Valiliğe gönderildi.
‘OSB’ler kendi enerji santralini de kurabiliyor’
Aktivist Özgür Aksun, OSB’lerin kendi enerjisini kendisi üretebileceği bir yapı olduğuna dikkat çekerek, “Ergene OSB’de benzer bir durum yaşandı ve şimdi sanayi artıkları yetmiyormuş gibi bir de sonradan kurdukları termik santralle çevreyi kirletiyorlar. Bu nedenle ilçemizde oldubittiye getirilmeye çalışılan bir yeni bir OSB istemiyoruz” şeklinde konuştu.
‘Başkana özel OSB mi yapılıyor?’
Islah OSB’nin 18 iştirakçisinden 13’ü bölgede büyük fabrikaları ve ticari limanı da bulunan Kaptan Demir Çelik firmasına ait. Su, toprak ve hava kirliliğine neden olacağı gerekçesiyle projeye karşı çıkan çevreciler, “OSB’nin esas olarak bir firmaya ait olacağını ve bunun da mevzuata aykırı olduğunu” öne sürüyor. Çevreciler OSB’nin yürütücüsü Kaptan Demir Çelik ile Ekim’de Beşiktaş Spor Kulübü başkanlığına seçilen Ahmet Nur Çebi’ye itiraz ediyor ve “Başkan Çebi ailesine ait şirketlere özgü OSB mi kuruluyor?” eleştirisini yapıyor.
Aynı firmanın ilçede kurmak istediği cam fabrikası için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan mayıs ayında olumlu ÇED raporu aldı. Halkın tepkisi üzerine Tekirdağ Belediyesi bu ÇED raporunun iptali için haziran ayında mahkemeye başvurdu.
Polat: Çiftçiye yaşam hakkı tanınmıyor
Trakya Platformu Tekirdağ Sözcüsü ve Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Cemal Polat, Trakya’daki tarım alanlarının son yıllarda sanayi kirliliğinin baskısı altında olduğunu söyledi. Sanayi kirliliğinin ayçiçeğinden pirince, et ve süt ürünlerine kadar ülkenin en verimli bölgesinde üretimi tehdit ettiğini ve çiftçiye yaşam hakkı tanınmadığını belirten Polat, “Marmaraereğlisi’nde planlanan Islah OSB çok büyük kirliliğe ve büyük miktarlı atıkların doğmasına neden olacaktır. Bu da doğal, tarihsel, kültürel ve arkeolojik varlıkları tahrip edecektir. OSB’nin ilçemize, insanımıza, tarıma ve suya vereceği zararlar çok büyük olacaktır” diye konuştu.
Doç. Dr. Varol: Kontrolsüz sanayileşme halk sağlığı sorunu
Türk Tabipleri Birliği Halk Sağlığı Kolu yürütme kurulu üyesi ve Temiz Hava Hakkı Platformu Temsilcisi ve aynı zamanda Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Gamze Varol, kontrolsüz sanayileşmenin önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu söyledi.
“Sanayinin yol açtığı kirlenme çevreyi, insanı ve tüm canlıların sağlığını doğrudan ve dolaylı olarak olumsuz etkiliyor” diyen Varol, “Binlerce çiftçinin su kaynağı Ergene Çayı’nın durumu ortada, yıllardır temizlenmeye çalışılıyor ancak yapılan her proje ya yetersiz kalıyor ya da doğada başkaca tahribatlara yol açıyor” dedi. Doç. Dr. Varol şunları dile getirdi:
‘Su kaynakları azalıp kirleniyor’
“Bölgenin su kaynakları sanayinin tüketim hızına dayanamaktadır ve çok azalmıştır, bir kısmı da zehirli kimyasallar ile kirletilmiştir. Bu da kuraklık, kıtlık ve fakirliğe yol açmakta başta çiftçilerinki olmak üzere toplumda sağlık ve sosyal durumu olumsuz etkilemektedir.
Hava, su ve toprağın kirli olması, bu kirliliklerin solunumla olduğu kadar, cilt ve/veya besin zinciri yoluyla alınması yani yiyeceklerimizle vücudumuza girmesi anlamına gelmektedir. Bu durum başta vücutta biriken ağır metaller aracılığıyla akut ya da kronik zehirlenmelere yol açmakta; solunum sistemi, kalp ve dolaşım sistemi, beyin ve sinir sistemi hatta üreme sistemini etkileyerek ciddi hastalıklara yol açmaktadır. Anne karnındaki bebeği bile etkilemektedir. Bu kirleticilerin bir kısmının kanserojen maddeler olduğunu yani kansere yol açtığını da biliyoruz.”
‘Trakya’nın bir gram kirliliğe tahammülü yoktur’
Sağlıklı bir çevrede yaşamanın Anayasal bir hak olduğunun da altını çizen Doç. Dr. Varol, “Bölgemizde bu hakkımız her geçen gün ihlal edilmektedir” dedi. Bu hakkın tamamlayıcısı yeterli ve güvenli temiz hava, su ve gıdaya erişmenin bölge için ciddi bir soruna dönüştüğünü anlatan Varol, “Trakya kirlilik yükünü doldurmuştur, bir gram kirliliğe tahammülü yoktur. İlçede planlanan OSB çevre, insan sağlığı ve tüm canlıların yaşamı hatta gelecek nesiller için tehdit oluşturmaktadır” şeklinde konuştu. TEKİRDAĞ