Buldan: Gare’yi konuşmaya hesap sormaya devam edeceğiz

HDP Eş Genel Başkanı Buldan, iktidar hesap vermekten kaçsa da Gare’yi konuşmaya, hesap sormaya devam edeceklerini söyledi.

Buldan, İçişleri Bakanı Soylu’nun milletvekilleri Taşdemir’e yönelik iddialarına ilişkin ise “Kuyruklu bir yalandır, iftiradır, kara propagandadır. Kendi suçlarını örtbas etme telaşıdır.” dedi.

Buldan, çözüm sürecinde tüm görüşmelerin hükümet ve devlet onayıyla yapıldığını belirterek, kendilerine nelerin vaat edildiğini yeri ve zamanı geldiğinde ayrıca paylaşacaklarını söyledi.

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin TBMM Grup Toplantısının açılışında konuştu. İki gün önce 21 Şubat Dünya Anadili Gününü kutladıklarını hatırlatan Buldan, “Bu vesileyle tek dil dışında hiçbir dile yaşam alanı tanınmayan Türkiye’de varlık mücadelesi veren, dünyadaki çok renkliliği ve sesliliği yansıtan, dünyamızı güzelleştiren bütün halkların Anadili Gününü buradan kutluyoruz.” dedi.

‘Dillere yönelik her türlü saldırı ve asimilasyon girişimi insanlığın varlığına saldırıdır’

Dillere yönelik her türlü saldırı ve asimilasyon girişiminin insanlığın varlığına yönelik bir saldırı olduğunu belirten Buldan, “Bu nedenle anadili mücadelesi vazgeçilmezdir. Bir kez daha anadili uğruna mücadele verenleri buradan grubumuz adına saygıyla, sevgiyle selamlıyoruz.” şeklinde konuştu.

‘Kürtçe eğitim programı başlattık’

Anadilini savunmanın en güçlü yolunun anadili ile yaşamak olduğunun bilinciyle partileri içinde Kürtçe eğitim programı başlattıklarını duyuran Buldan, “Tüm arkadaşlarıma öğrenecekleri dillerde başarılar diliyorum. Yolunuz açık olsun.” dedi.

‘Gare’yi konuşmaya hesap sormaya devam edeceğiz’

Konuşmasına iktidara Gare üzerinden yüklenerek devam eden Buldan, şu değerlendirmelerde bulundu:

“İktidar hesap vermekten kaçsa da Gare’yi konuşmaya, hesap sormaya devam edeceğiz. Çünkü Gare çok önemli bir kırılma noktasıdır. Şu an iktidarda bir başka parti olsaydı ve AKP muhalefette olsaydı, Gare için kıyameti koparmaz mıydı? Elbette koparırdı. ‘Ölümlerin sorumlusu bu iktidardır’ demez miydi, elbette ki derdi. Biz de aynısını yapıyoruz, halk adına hesap soruyoruz. Sormaya da devam edeceğimizi ilan ediyoruz!”

İktidarda olmanın sorumluluğunun insanları ölü değil canlı olarak getirmek olduğuna vurgu yapan Buldan, “Bu nedenle AKP iktidarı, Gare’de yaptıklarından da, yapmadıklarından da sorumludur. Gare, savaş politikalarıyla ayakta durmaya çalışan iktidarın ülkeyi ne gibi felaketler içerisine sürükleyeceğinin açık bir örneğidir.” dedi.

‘Gare’den kaçıyorlar, çünkü suçlular’

Kamuoyunun, HDP’nin ve muhalefetin geçmişte olduğu gibi o insanların kurtarılması için neden adım atılmadığı sorusuna iktidarın aradan geçen bir haftada yanıt vermediğini söyleyen Buldan, “Çünkü bu sorudan kaçıyorlar, Gare’den kaçıyorlar. Çünkü suçlular. İktidar Gare meselesinde suçludur.” diye ifade etti.

‘335 insan diyalog yoluyla Türkiye’ye getirildi’

Buldan, şunları kaydetti: “Amaçlarının Gare’de o insanları kurtarmak olmadığı ayan beyan ortadadır. Amaçları bu olsaydı yöntem bu olmazdı, operasyon değil diyalog yolunu seçerlerdi. Bu yol geçmiş dönemde 335 insanı diyalog yoluyla Türkiye’ye getirildiğini, ailelerine sağ salim teslim edildiğini bizlere kanıtlamıştır. 2015’te bizzat benim de içinde bulunduğum bir heyet, alıkonulan insanları, Lice’de 3 uzman çavuşu girişimleri sonucu aldı ve Lice Kaymakamlığına teslim etti.”

İktidarın Gare’den siyasi bir zaferle, bir müjdeyle dönmeyi umduğunu belirten Buldan, “13 insanı da bu siyasi hesaplarına feda ettiler. Gare gerçeği tam da budur!” ifadelerini kullandı.

‘İktidar kendi varlığını HDP’nin yokluğuna bağlamış durumda’

Siyasi amaçlarına ulaşamayınca dört bir koldan partilerine saldırılmaya başlandığını söyleyen Buldan, “HDP kapatılsın” korosunun her gün gürültü çıkarmaya, Kürt düşmanlığı yapmaya, nefret iklimini yaymaya devam ettiğini belirtti. Varlıklarını, adeta HDP’nin yokluğuna bağlamış durumdalar. Bu iktidar kendi varlığını HDP’nin yokluğuna bağlamış durumdadır. HDP’siz bir Türkiye’de varlık sürdürebileceklerini sanıyorlar.” şeklinde konuştu.

Buldan’dan Özhaseki’ye: Seni Allaha havale ediyoruz!

İsim vermeden AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki’nin seçmenlerine beddua etmesine tepki gösteren Buldan, “31 Mart seçimlerinde Ankara’nın siyaset çöplüğüne gönderilen bir AKP’li utanmadan sıkılmadan HDP’ye oy veren insanlara beddua etti. Ona tek bir cümlemiz var: Biz seni Allah’a havale ediyoruz!” dedi.

‘Çözüm sürecinde Kandil’e yaptığımız ziyaretin fotoğrafları üzerinden algı yaratılıyor’

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “Gare’ye giden HDP milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir’dir” açıklamasına tepki göstererek konuşmasına devam eden Buldan, Soylu’nun adını kullanmadan şunları ifade etti:

“Çözüm sürecinde Kandil’e yaptığımız onlarca ziyaretin fotoğrafları üzerinden algı yaratma telaşında. Fotoğraflara birazdan geleceğim ama bu da yetmiyor, bir vekil arkadaşımıza açıkça iftira atmaktan geri durmuyor. Güya HDP’li bir kadın milletvekili Gare’ye gitmiş miş! Orada boy göstermiş talimat almış gelmiş siyaset yapmaya devam ediyor. Pes doğrusu! Buradan açıkça söylüyorum: Bu, kocaman kuyruklu bir yalandır, iftiradır, kara propagandadır. Kendi suçlarını örtbas etme telaşıdır. Bu kara propagandanın arkasına sığınanlar yarın öbür gün bunun altında kalacaklarını düşünmüyorlar mı?”

‘Gare iddianızı ispatlamazsanız müfterisiniz’

Milletvekili Taşdemir’in dün kamuoyuna detaylı yaptığı açıklamada bu iftirayı atanı kanıtlamaya çağırdığını belirten Buldan, “Ben de aynı çağrıyı yapıyorum: İspatlayın, ispatlayamazsanız müfterisiniz!” dedi.

‘Erdoğan o süreçte ne olduğunu iyi bilir’

İktidarın kendi içindeki koltuk kavgasını açık yapması çağrısında bulunan Buldan, şu ifadeleri kullandı:

“Savaşınızı HDP üzerinden yürütmeyin. HDP buna izin vermez. Aynı bakan, heyetimizin çözüm sürecinde devletin ve iktidarın bilgisi, onayı ve ricası dâhilinde gerçekleştirdiği ziyaretlerin fotoğraflarını çıktığı programlarda gösteriyor. Bunun adı algı yaratma çabasıdır. O fotoğrafları keşke televizyonlara çıkmadan önce Genel Başkanına sorsaydın, Recep Tayyip Erdoğan’a gösterseydin önce. ‘Bunlar Kandil’e gidiyor, neler yapıyor’ diye ondan sonra deseydin. Erdoğan o süreçte ne olduğunu bildiği için keşke önce ona gösterseydin. Kendisi o süreci gayet iyi bilir.”

‘Kandil’de güvenliğimiz için 2 İHA dolaştı’

Buldan, konuşmasının devamında çözüm sürecine ilişkin bilgiler aktararak, İmralı’da ve Kandil’de yapılan bütün görüşmelerin devlet ve hükümet onayıyla yapıldığını belirtti.

Bir defasında Kandil’de görüşme gerçekleştirdiğimiz esnada üzerlerinde 2 tane İHA dolaştığını anlatan Buldan, Ankara’ya döndüklerinde bu durumu sordukları devlet ve hükümet heyetinin “Sizin güvenliğinizi sağlamak için uçuyorlardı” dediğini aktardı.

‘3 fotoğrafın amacı aynıydı’

İmralı, Kandil ve Dolmabahçe’de çekilen her 3 fotoğrafın da yetkililer ve temsilen gelen insanların çektiğini belirten Buldan, “Her 3 fotoğraf üzerinden bu çağrıyı İçişleri Bakanı’na yapıyoruz. Bu 3 fotoğrafın amacı aynıydı kimler tarafından çekildiği belliydi. Dolmabahçe Mutabakatının yapıldığı gün ince bir detay var. O salonda kimin nerede oturacağını belirleyen bizzat Erdoğan’dı.” dedi.

‘Bugün de olsa aynı fedakarlığı yine yaparız’

Bu gerçeklerin bir kenara bırakılarak algı operasyonları yapıldığını belirten Buldan, “Çözüm sürecindeki girişimlerimize saygısızca yaklaşan zihniyetlere verilecek tek cevabımız şudur: O süreç halklarımızın geleceği için, annelerimizin gözyaşlarının durması için, bedenlerin toprağa düşmemesi için fedakârca yürütülen bir süreçti. Bugün de olsa hiç tereddüt etmeden aynı fedakârlığı yine yapmaya devam ederiz. Yeter ki tek bir insanımızın bile burnu kanamasın.”

Buldan, çözüm sürecinde bu ülkeye cenazelerin gelmediğini, hiçbir tanesinin kapısına tabut gitmediğini belirterek, “Ne mutlu bize ki 3 yıl boyunca yürüttüğümüz onurlu bir duruş vardı ve bunun arkasındayız.” dedi.

‘Çözüm sürecinde bize neler vaat edildiğini zamanı geldiğinde açıklayacağız’

Çözüm sürecinde kendilerine nelerin vaat edildiğini yeri ve zamanı geldiğinde ayrıca paylaşacaklarını söyleyen Buldan, “Bunun böyle bilinmesini tarihe not düşüyorum. Çözüm sürecinde bizlere partimize heyetimize neler vaat edildi, nelerin yapacağına dair bizlere söz verildi yeri ve zamanı geldiğinde açıklamazsak namerdiz.” şeklinde konuştu. 

‘Gergerlioğlu Türkiye toplumunun vicdanıdır’

HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’na verilen hapis cezasını da değerlendiren Buldan, “Haksız ve hukuksuz cezayı AKP’nin Yargıtay’daki ilgili dairesi jet hızıyla onayladı. Saray’dan talimat aldılar. Bütün bu hazırlıkların amacı bellidir; Gare’nin intikamını HDP’den almak istiyorlar.” ifadelerini kullandı.

Gergerlioğlu’nun Türkiye’nin toplumunun vicdanı, sesi, kulağı olduğuna vurgu yapan Buldan, “Ayıptır günahtır yazıktır ya. Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun yaptığının zerresini sizin onlarca, yüzlerce milletvekilinizden teki yapmamıştır. İnsanda biraz utanma arlanma olur. Haksız yere hukuksuz yere bir milletvekili arkadaşımıza ceza vereceksiniz, ondan sonra diyeceksiniz ‘Terör propagandası yapmıştı o yüzden bu cezayı verdik.’ Hadi oradan diyoruz.”

‘HDP’den size zafer çıkmaz’

“Gare’den bir başarı hikâyesi çıkaramadınız. HDP’den de çıkaramayacaksınız!” diyen Buldan, Türkiye toplumunun buna izin vermeyeceğini söyledi. Buldan, “HDP’den size zafer çıkmaz, HDP kendi zaferlerini yazar!” dedi.

Gergerlioğlu’nun zulmü açığa çıkartıp hesap sorduğu için hedef alındığını söyleyen Buldan, “Tüm Türkiye onun yanındadır, hakikatin yanındadır. Sizin zalimlikleriniz karşısında ne Ömer vekilimiz, ne de mazlumlar hiçbir zaman susmadı, bundan sonra da susmayacaktır.” şeklinde konuştu.

‘Onları barış yolunda yalnız bırakmayacağız’

Sadece Gergerlioğlu değil İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin ve Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın da hedef alındığını belirten Buldan, “Vicdanın ve hakikatin sesidirler. Bu sesi susturmaya gücünüz yetmeyecektir. Buradan bu saydığım isimlere ve aynı amaçla mücadele yürüten binlere, milyonlara kucak dolusu selam ve sevgilerimizi gönderiyorum. Onları bu onurlu barış yolunda yalnız bırakmayacağız.” dedi.

‘Cezaevlerinde açlık grevleri 89’uncu gününde’

Buldan, konuşmasına iktidarın ekonomi politikalarını eleştirerek, artan işsizlik ve intihar vakalarına dikkat çekti. Cezaevlerinde süren açlık grevlerini hatırlatan Buldan, şu ifadeleri kullandı:

“İktidar ve devlet aklı ‘Fırsat verilirse Kürt sorununu bir haftada çözerim’ diyen Sayın Öcalan’la diyalog yollarını açmak yerine hukuk dışı tecrit politikasına yöneldi. Tecrit hukuksuzluğuna karşı cezaevlerindeki açlık grevleri bugün 89’uncu günündedir.”

Yeni1Mecra