HDP Eş Genel Başkanı Buldan, Kobanê olaylarını her hafta Meclis gündemine taşıyacaklarını belirterek, “Kobanê gerçeğini her defasında karşınıza çıkarmaya devam edeceğiz.” dedi.
Kobanê olayları durdurulduktan sonra hükümet temsilcilerinin partilerine bizzat teşekkür ettiğini belirten Buldan, “Kimin ne rolü varsa o dönem içerisinde ortaya çıksın! O süreçte bizim heyetimiz sizinle neler görüştü, ne talep etti, siz ne yanıt verdiniz, sonra ne yaptınız hepsini hep birlikte aydınlatalım” diye konuştu.
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin TBMM Grup Toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Halkın sesi olan bu hakikat kürsüsünden tarihi gerçekleri güçlü bir biçimde dile getirmeye devam edeceklerini ifade eden Buldan, şunları kaydetti:
“İktidarın ne siyasi komploları ne de faşizmi HDP’nin sesini kesemeyecek, hakikatin sesinin halkımıza ulaşmasını engelleyemeyecektir. Yarımız cezaevinde de olsak, HDP içeride ve dışarıda faşizmin karşısında tek vücut olmaya, halklarla, demokrasiden ve barıştan yana olan herkesle kenetlenmeye, özgürlük ve demokrasi umudunu dimdik ayakta tutmaya devam edecektir.”
‘HDP sizin gibi çıkar ve rant ortaklığınıza dayanan bir şirket değil’
Kobanê soruşturması kapsamında yapılan son operasyondan sonra HDP’ye yönelik destek ve dayanışmanın Türkiye’de ve dünyada dalga dalga yayıldığını ifade eden Buldan, “İşte bu dayanışmayla hep birlikte başarıya yürüyeceğiz.” şeklinde konuştu. Kendilerine her gün siyasi operasyon düzenleyenlerin HDP’yi hala anlayamadığını belirten Buldan, “HDP sizin gibi çıkar ve rant ortaklığına dayanan bir şirket değildir. HDP her kimlikten, her inançtan, her görüşten milyonların mücadele ortaklığıdır.” dedi.
‘6 yıl düşünmüşler taşınmışlar ve bu yalanı uydurmuşlar’
Kobanê soruşturmasına ilişkin Buldan, şunları ifade etti: “AKP-MHP komplo ortaklığının talimatıyla 25 Eylül sabahı partimize yönelik siyasi bir komplo operasyonu düzenlediler. 17 arkadaşımızı, yargı komplosuyla tutukladılar. Gerekçe 6 yıl önceki Kobanî’yle dayanışmak için yapılan IŞİD protestoları! Güya HDP ayaklanmayı başlatmış ve bunun üzerinden tam 6 yıl geçmiş ve 6 yıl düşünmüşler, taşınmışlar bu yalanı uydurmaya karar vermişler. Biz şu an tam bir yalan rüzgarı ile karşı karşıyayız.”
‘Kobanê halkı IŞİD barbarlığına karşı yaşamını, evini, toprağını onurluca savundu’
O süreçte neler olduğunu anlatan Buldan, “IŞİD, Şengal’de yaptığı Ezidî soykırımının ardından 15 Eylül 2014’ten itibaren Kobanî’yi işgal etti ve aynı katliamları Kobanî’de gerçekleştirmeye başladı. Kobanî halkı da IŞİD barbarlığına karşı yaşamını, evini, toprağını onurluca savundu. O süreçte mazlum Kobanî halkıyla dayanışmak için hem Türkiye’de hem de dünyanın 70 ülkesinde insanlar ayaktaydı.” dedi.
‘Hükümet temsilcilerince partimize bizzat teşekkür edilmiştir’
HDP’nin olayları başlatan değil, tam tersine son bulması için çaba sarf eden bir noktada durduğunu belirten Buldan, “O dönem ve ondan sonrasında heyetimiz özellikle olaylar sırasında 48 saat boyunca İçişleri Bakanlığındaydı. Dönemin Başbakanı, İçişleri Bakanı, Kamu Güvenliği Müsteşarı bunun canlı tanıklarıdır. Hatta olayların durdurulmasından sonra hükümet temsilcileri tarafından bizzat partimize teşekkür edilmiştir.” dedi.
‘Kendileri de olup bitenlerin farkındaydı’
Dönemin İçişleri Bakanının, olayların durması için müzakere yürüten HDP heyetine “Güvenlik güçleri içinde kontrol edilemeyen güçler var” dediğini söyleyen Buldan, “Kendileri de olup bitenlerin işte bu kadar farkındaydılar. Dayanışma amaçlı demokratik protestoların seyrini değiştirip katliama dönüştüren bizzat devlet içi güçlerdir. Ama bilerek üzerini kapattıklarını biliyoruz ve buna tanıklık ediyoruz.” şeklinde konuştu.
‘Kobane düşseydi IŞİD sınırın diğer tarafında devlet kurmuş olacaktı’
Eğer Kobanê düşseydi IŞİD’in siyah bayrağıyla şimdi Türkiye’nin sınır komşusu olacaktı diyen Buldan, “IŞİD, bunu başaramadığı için yani Kobanî düşmediği için 5 Haziran’da Diyarbakır’da, Suruç’ta, Ankara’da, Antep’te devletin ve iktidarın gözü önünde halka karşı en büyük katliamlar gerçekleşti.” dedi.
‘Bu dosyanın savcısı Erdoğan ile damat başsavcıdır’
Buldan, şu ifadeleri kullandı: “Bu operasyon dosyası bizzat Saray’da hazırlanmıştır ve bu dosyanın savcısı da Erdoğan ile damat başsavcıdır. Erdoğan, “Yargımız Kobanî eylemlerinin hesabını soruyor” diyor. Ortada bir yargı yok ki. Hangi yargıdan söz ediyorsunuz? Ortağınızın serbest bırakın dediğini serbest bırakan, tutukla dediğinizi tutuklayanlara mı yargı diyorsunuz Sayın Erdoğan! Buradan gerçekten size sormak istiyoruz. Onlar yargı değil, sizin operasyon güçlerinizdir! Gerçek yargı hukuka, adalete ve hakikate bağlı olur; saraylara, iktidarlara bağlı olmaz.”
Meclis’te araştırma komisyonu önerisini yineledi
Kobanê olaylarında iktidara “Siz tanık biz tanığız” diyen Buldan, “Hakikatin tanığıyız, Kobanî protestolarında bizzat vurulanlarız!” dedi. Buldan, Kobanê olaylarında yaşananlara ilişkin “Meclis’te bir araştırma komisyonu hep birlikte kuralım ve hakikatleri hep birlikte açığa çıkaralım. Kimin ne rolü varsa o dönem içerisinde ortaya çıksın! O süreçte bizim heyetimiz sizinle neler görüştü, ne talep etti, siz ne yanıt verdiniz, sonra ne yaptınız hepsini hep birlikte aydınlatalım!” çağrısını yineledi.
‘Her hafta konuyu Meclis gündemine taşıyacağız’
Her hafta bu konuyu Meclis gündemine taşıyacaklarını belirten Buldan, “Buradan bir kez daha söylüyorum her hafta Kobanî olaylarının araştırılması için araştırma önergesi indirip, değil 6 yıl, 60 yıl da geçse Kobanî gerçeğini her defasında karşınıza çıkarmaya devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.
‘Haram olsun size o belediye’
Kobanê soruşturmasının bahane edilerek Kars Belediyesinin “gasp edildiğini” belirten Buldan, “Gaspçı kayyım bir de koruma ordusuyla gasp ettikleri belediyenin önünde fetih namazı kılıyor. Önce hırsızlık yapıyorlar, ardından namaz kılıyorlar. Yazıklar olsun size! Haram olsun size o belediye, haram olsun.” dedi.
‘Kars Eşbaşkanlarımız Kars’taki hırsızlık, yolsuzluk ve çete düzenini bitirdi’
Kars Belediye Eşbaşkanları Ayhan Bilgen ve Şevin Alaca’nın diğer belediye eşbaşkanları gibi Kars’taki hırsızlık, yolsuzluk ve çete düzenini bitirdiklerini belirten Buldan, şunları ifade etti:
“Bunların hortumlarını kestiler. Kars’ta kurulan karanlık düzeni bitirdi, şeffaf halkçı bir sistemi kurdular aynı zamanda. Toplumcu belediyecilik anlayışıyla belediyeyi Kars halkının hizmetine soktular. Belediye Eşbaşkanları olarak 24 saat Kars halkının emrinde ve hizmetinde oldular. İşte tüm bunların intikamını almak için Ayhan Bilgen’i haksız ve hukuksuz bir şekilde tutukladılar. Şevin Alaca’yı ve belediye meclis üyelerimizi, partililerimizi haksız ve hukuksuz bir biçimde gözaltına aldılar ve halen arkadaşlarımız gözaltındalar.”
‘Bu işkenceyi yapanları bir kez daha lanetliyorum’
Buldan, Van’da Osman Şiban ve Servet Turgut’un işkence yapılarak sonra da helikopterden atıldıklarını belirterek, “Servet Turgut işkenceye dayanamadı ve geçen hafta hayatını kaybetti. Bir kez daha kendisine Allah’tan rahmet, ailesine ve Van halkımıza başsağlığı diliyorum. Bu işkenceyi yapanları bir kez daha lanetliyorum. Şiban gördüğü işkence sonucu halen hafıza kaybı yaşamaya devam ediyor. Yaşlı iki insana işkence yapıp ardından da helikopterden atarak mı devlet olacaksınız! Çıkıp bir de yalan söylüyorlar. Kayalıklardan düştüler diyorlar, bu olayın da üstünü bu şekilde örtmeye çalışıyorlar. Kayalıklardan düşen sizin insanlığınızdır.” dedi.
‘Kimden neyi gizliyorsunuz?’
Olayla ilgili dosyaya gizlilik kararı getirildiğini hatırlatan Buldan, “İnsanlığınız ortadayken, yalanlarınız ortadayken, düşmanlığınız ortadayken, kimden neyi gizliyorsunuz? Gizlilik kararı alsanız ne yazar? Gerçekler gün ışığı gibi ortada. Yıllarca işkenceye sıfır tolerans dediniz, şimdi işkence yapanlara ve onu koruyanlara sınırsız tolerans tanıyorsunuz.” şeklinde konuştu.
‘Gazetecileri derhal serbest bırakın’
Bu sabah Van’da Mezopotamya Ajansı’na baskın düzenlenerek 4 gazetecinin gözaltına alındığını belirten Buldan, “İşkenceyi ortaya çıkardıkları için, Van’da bu yaşananları haber yaptıkları için gazetecilerden intikam alıyorlar. Bu operasyonu kınıyorum. Hukuksuzca gözaltına aldığınız gazetecileri derhal serbest bırakın.” dedi.
Buldan, konuşmasına iktidarın dış politika ve ekonomi politikalarını eleştirerek devam etti.