Buldan: Türkiye tam bir yol ayrımında

HDP Eş Genel Başkanı Buldan, Türkiye’nin tam bir yol ayrımında olduğuna vurgu yaparak, “Ya demokrasi ya faşizm. Ya aydınlık, ya karanlık. Ya özgürlük, ya esaret. Ya kadınlara özgürlük ya da erkek iktidarı. Toplum açısından artık karar vakti gelmiştir.” dedi.

HDP 3. Büyük Konferansı – Ankara

HDP 3. Büyük Konferansı Ankara’da Hilton Otel’de başladı. “Daha güçlü HDP, Daha Güçlü Mücadele” şiarıyla gerçekleştirilen konferansa, Türkiye’nin her yerinden 600 delege katılıyor. 6 bölgede gerçekleştirilen bölge toplantıları ve konferanslardan çıkan sonuçlar, bugün başlayan ve yarın da devam edecek büyük konferansta ele alınacak. Konferanstan çıkan sonuçlar ise 23 Şubat’ta HDP 4. Büyük Olağan Kongresine taşınacak.

Konferansın açılış konuşmasını yapan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, cezaevinde tutuklu bulunan Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Bekir Kaya, Gülten Kışanak, Selma Irmak, Aysel Tuğluk, Sebahat Tuncel ve cezaevlerindeki diğer tutuklu partililere selam gönderdi.

Konferansla hedeflerini, politik hattı netleştireceklerini belirten Buldan, her alanda daha güçlü, örgütlü, cesur ve kararlı bir mücadele sürecinin startını vereceklerini söyledi. Konferansta hem ülke sorunlarını tartışacaklarını hem de demokratik çözüm için hedeflerini belirleyeceklerini kaydeden Buldan, HDP’nin tüm tasfiye girişimlerine rağmen ayakta kalmayı başardığını kaydetti.

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan

‘Faşizm durmuyor biz de durmayacağız’

Daha büyük başarılara kilitleneceklerini söyleyen Buldan, “Demokratik iktidar süreci en önemli hedefimiz olarak önümüzde durmaktadır. Üzerimizdeki sorumluluğun ne denli ağır olduğunun farkındayız.” dedi.

“Faşizm durmuyor, o halde biz de durmayacağız, yılmayacağız! Geri adım atmayacağız.” diyen Buldan, HDP’nin olmadığı veya zayıfladığı bir ortamda faşizmin kanser hücresi gibi tüm ülkeyi, toplumu sarıp sarmalayarak yok edeceği gerçeğini herkesin görmesi gerektiğini söyledi.

‘Ya demokrasi ya faşizm’

Türkiye’nin tam bir yol ayrımında olduğuna vurgu yapan Buldan, şöyle konuştu: “Ya demokrasi ya faşizm. Ya aydınlık, ya karanlık. Ya özgürlük, ya esaret. Ya kadınlara özgürlük ya da erkek iktidarı. Toplum açısından artık karar vakti gelmiştir. Bu adaletsizlik düzeni ve sistemiyle gidilmeyeceği çok açık bir şekilde ortada durmaktadır. Halkların tercihi çok nettir. Tek adam yönetimi değil, halkların demokratik iktidarıdır tercih!”

HDP 3. Büyük Konferansı

‘Krizi derinleştiren iktidar gerçeğini herkesin görmesi gerekir’

“AKP-MHP tekçi iktidarı varlığını, baskıcı otoriter sistemde, tecrit politikasında ve kayyım darbesinde görmektedir.” diyen Buldan, ülkeyi yönetemediği için de siyasal, ekonomik, sosyal krizi daha da derinleştiren bir iktidar gerçeğini herkesin görmesi gerektiğini belirtti.

‘Attıkları her adım daha fazla can kaybıdır’

“Attıkları her adım daha fazla kriz, daha fazla yolsuzluk, daha fazla yoksulluk, daha fazla can kaybı, daha fazla parçalanma, daha fazla ayrışma ve tecrittir.” diyen Buldan, AKP-MHP’nin temel politikasının kendi iktidarlarını ayakta tutma üzerine kurulu olduğunu söyledi.

‘Sayın Öcalan üzerindeki tecrit kalkmalıdır’

Buldan şöyle konuştu: “Bir kez daha ifade ediyoruz; Sayın Öcalan üzerindeki tecrit bir an önce kalkmalıdır. Tecrit bir insanlık suçudur. Sayın Öcalan’ın tüm tutuklu ve hükümlüler gibi ailesi ve avukatları ile görüşme hakkı vardır. Bunu engellemek Türkiye hukukuna, demokrasisine vurulmuş bir darbedir. Türkiye halkları, Türkiye toplumu tecridi kabul etmeyecektir, tecridi tüm gücüyle yıkmaya çalışacaklardır.”

AKP hükümetinin Suriye ve Libya politikasını eleştiren Buldan, “Ancak demokrasi ve özgür gelecek idealiyle bir arada olan kim varsa, hangi halklar varsa, AKP-MHP iktidarı gidip o birlikteliği parçalamaya, ayrıştırmaya, toplumlar arasında duvar örmeye çalışmaktadır.” dedi.

‘İktidar kadınların dayanışmasından korktu’

Selahattin Demirtaş’ın kitabından uyarlanan tiyatro oyununu izleyenlere yönelik tepkilere değinen Buldan, şöyle konuştu: “İktidarın sahipleri, tiyatroda bir araya gelen kadınların dayanışmasından korktu, ürktü ve hemen terörize etmeye çalıştı. İnanın ki tiyatrodan dahi korkan bir iktidarın çöküşü yakındır. Onlar korksunlar, kadınlar ve muhalefet güçlenmeye büyümeye, cesareti büyütmeye devam edeceklerdir. Bu da onlara dert olsun. Çok değil, iki, üç tiyatro daha sahnelensin bunlar tuz gibi dağılacaklar bunun farkındayız.”

‘Kürt halkı kayyım zulmüne karşı direnmeye devam edecektir’

Belediyelerine yönelik kayyım atamalarına da değinen Buldan, şunları kaydetti: “Kürt’ün iradesini kayyım eliyle gasp ettikleri sürece Kürt halkı birlik olarak bu kayyım zulmünün karşısında Demirci Kawa gibi dikilmeye ve direnmeye devam edecektir. Kadınlar ne pahasına olursa olsun eşbaşkanlıktan asla ve asla vazgeçmeyecektir. Kürt halkı ulus devletlerin artan baskısı karşısında her yerde kendi ulusal birliğini mutlaka oluşturacaktır.”

‘Çözümün önündeki en büyük engel iktidar’

Türkiye’nin biriken tüm sorunlarının çözümünün önündeki en önemli engelin iktidar ve dayattığı politikalar olduğunu söyleyen Buldan, “Tekçi iktidardan kurtulmadığımız sürece, ne Kürt sorunu çözülebilir ne de demokrasi ve adalet sorunları… İktidar çözüldüğünde zaten diğer tüm sorunların da çözüm yolu açılmış olacaktır.” diye konuştu.

Buldan, 7 Haziran’dan 31 Mart ve 23 Haziran’a uzanan sürecin halkın değişim gücünü, değişim cesareti ve kararlılığını ortaya koyan en önemli tarihi süreç olduğunu söyledi. Bu mücadelenin bitmediğini belirten Buldan, “Hatta bu demokratik mücadele halklar arasında daha da büyüyecektir.” şeklinde konuştu.

HDP olduğu sürece hiç kimsenin kendisini yalnız ve güvensiz hissetmeyeceğini söyleyen Buldan, “Ayrıştırılmak, aralarına nefret tohumları ekilmek istenen halklar arasındaki en güçlü köprü biz olacağız. Yoksulun, ezilenin, garibin dili olacağız, nefesi olacağız, onların yüreğindeki isyan olacağız. Yeni yaşam olacağız. Doğan güneş gibi biz de yaratılmak istenen karanlığı aydınlatan ışık olacağız.” dedi.

Mücadele tarihlerinin büyük başarılarla dolu olduğunu söyleyen Buldan, “Tarih bizden yana. Halklar bizden yana.” dedi.