Can Ertuna: Mobil Gazetecilik üretim sürecini demokratikleştirdi

Gazeteci ve akademisyen Can Ertuna ile mobil gazetecilik üzerine konuştuk.

Can Ertuna, teknolojinin gelişmesi ile birlikte mobil gazeteciliğin üretim sürecinde demokratikleşmenin önünü açtığını söyledi. İşte Ertuna ile gerçekleştirdiğimiz o keyifli söyleşi ve podcast.

Can Ertuna

Diren Çelik/ İzmir

-Mobil Gazetecilik nedir?

İngilizce’de Mobile Journalism’den türetilen, son dönemde mobil gazetecilik olarak yerleşmiş bir kavram. Mobile Journalism kavramı İngilizce aslında iki boyutlu bir kavram dolayısıyla ikinci boyutu Türkçede yerine daha da iyi oturuyor Mobile Journalism denildiğinde İngilizce hem mecra olarak akıllı telefonlar kastediliyor. İkincisi akıllı telefonların ortaya koyduğu yazılım ve donanımların marifetiyle ve sağladığı kolaylığı birlikte aslında daha da mobil, hareketli, sermaye yoğun ve ağır taşıması güç olan tek kişinin altından kalkamadığı teknoloji yoğun üretim sürecinin de hafiflemesi anlamında bir mobilite-hareketlilik anlamı katıyor. Kısaca; akıllı telefonların esnekliği ile beraber küçük, taşıması rahat daha hareketli ve aynı zamanda daha rahat çalışabileceğimiz bir gazetecilik mecrasına vurgu yapıyoruz.

-Günümüzde mobile gazetecilik ne durumda?

Her geçen gün daha fazla kabul görüyor. Bunun birkaç sebebi var; Bunlardan bir tanesi göreli olarak teknolojinin ucuzlaması. Yaygınlaşması ile birlikte gazetecilik ya da video haberciliğe giriş eşiği oldukça düşmüş durumda. Bu bir anlamda üretim sürecini demokratikleştirdi.

Yani Sermaye birikimi yüksek olan Televizyon kanallarının yaptığı birçok işi artık yayın kalitesinde orta ölçekte bir telefona sahip olan iyi bir gazetecilik içgüdüsü olan, haberden anlayan ve çalışkan bir gazetecinin üretebilmesi de mümkün hale geldi. Dolayısıyla görüntülü habere giriş eşiğini, sesli habere giriş eşiğini sermaye birikimi gereksinimi açısından oldukça düşürdü. Bu anlamda gazetecilik alanını demokratikleştirdi. Aynı zamanda habere erişimi de çok kolaylaştırdı.

Yani sizin sınırlı sayıda muhabiriniz, sınırlı sayıda kameramanınız, ya da alanda görevlendirdiğiniz, ekipmanlarla donattığınız sınırlı sayıda ismi bir noktadan diğerine sevk etmek, her yeri kapsamak çok mümkün olmuyor. Kısa bir parantez açacak olursak Türkiye’de birçok özel ajans çok farklı çalışma modelleri denedi. Örneğin ilçelerde ya da kasabanın fotoğrafçısı varsa bizim için de çeker misin diyerek telifli çalıştırılabiliyordu. Bu en yaygın görüntü ve haber alma aracıydı. Fakat Artık buna da gerek kalmıyor dolayısıyla habere ulaşma esnekliği önemli ölçüde arttı. Dolayısıyla belirli yeteneklerde ve çok da pahalı olmayan akıllı telefonlarla yayın kalitesinde ses, yayın kalitesinde görüntü, haber paketleri üretebiliyor. Hızlı bilgi aktarımı sağlanıyor. Bilgi ekosistemi bir anda eğer doğru kullanırsa, gerekli ve anlamlı yayın mecraları varsa bir demokratikleşmeden bahsedebiliyoruz.

Artık bir tartışma daha var vatandaş gazeteciliği deniliyor. Vatandaş gazeteciliği üzerinde de durmak istiyorum çünkü gazetecilik sadece aslında toplanılan bilgileri ham haliyle haber merkezine aktarmak değil gazetecilik aslında toplanan bilgiyi, yaşanılan tanıklığı bir bağlam çerçevesine oturtup izleyici dinleyici ve okuyuculara sunulmasıdır. Kullanıcı türü içerik çok önemli ancak gazetecilik faaliyeti bir bağlama oturttuğunuz anda -Bir görüntü varsa arkasındaki hikayeyi onu anlatabildiğiniz noktada başlıyor. Diğer türlüsü tanıklıktır. Gazetecilik demek o aşamada henüz çok erken bir yorum olur.

-Mobil Gazeteciliğin TV ve gazetelere ne tür katkısı var?

Çok büyük bir katkısı var . Şöyle ki; akıllı telefonlar, olanakları ve sermayesi sınırlı olan basın kuruluşları ve gazeteciler için başlıca kayıt, montaj, kurgu ve ürünlerini paylaşım aracı iken dünyadaki en varsıl diyebileceğimiz BBC’de farklı öyküler, farklı öykülere farklı bakış açıları, farklı kamera açıları, olarak görsel çeşitlilik yaratabilmek ve alandaki muhabirlerin esnekliğini artırabilmek için salt asli bir unsur olarak değil  bir yan unsur olarak da her geçen gün daha fazla kullanılmaya başlanan bir teknoloji oldu. Kimimizin başlıca kayıt cihazı, kurgu cihazı ve haberi yaygınlaştırma cihazı ve aynı zamanda da hala çok daha yetkin kamera ve fotoğraf makinelerinin gölgesinde kalmasına rağmen, sahip olduğu esneklik, kimi zaman dikkat çekmeden çalışabilmek kimi zaman içine dahil olduğu o doğal ortamı bozmadan görüntü, haber ve ses toplayabilmeye olanak sağlaması nedeniyle çok zengin imkanlarla donanmış uluslararası ya da ulusal haber kuruluşlarının dahi envanterine girdi. Onlar dahi muhabir ve kameramanlarına bu iş nasıl yapılır, akıllı telefon haberciliği nedir bunu öğretmeye başladılar. Kendileri yazılımlar geliştirerek akıllı telefonlarıyla muhabirlerin ya da kameramanların kaydettiği görüntüleri bir an önce haber merkezine gönderebilecekleri bazı uygulamalar geliştirip bunları telefonların içine yerleştirdiler dolayısıyla bazı haber kuruluşları için asli unsurken teknolojinin devleri içinde her geçen gün önemli kayıt ve gazetecilik teknolojisi olduğunu gözlemlemek mümkün.

-Peki diğer türlere ne katkısı var sizce?

Mobil gazetecilik başlıca ayrı bir tür değil bizim hareketliliğimizi arttırdı. Ulaşılamayan noktalara, açılara, Hatta belki konuşulamayan insanlarla konuşabilmeyi de sağladı. Çünkü artık bu cihazlar herkeste var. Kamera ya da medya üretim süreçlerine aşina olmayan birisi için ürkütücü adeta kimi zaman kendilerine bir silah doğrultulmuş gibi hissettiklerini gösteren tepkiler veren kişiler akıllı telefonla karşılarına çıktığınızda kimi zaman daha kolay iletişime geçilebilir.

Ancak ne olursa olsun bu noktada teknoloji fetişizminden uzak durmak gerekiyor. Sizin anlatacak iyi bir hikayeniz yoksa, insanları aydınlatacak haber değeri taşıyan bir öykünüz yoksa ne kadar teknoloji sunarsanız sunun bir süre sonra ilgiyi üzerinizde tutabilmeniz mümkün olmayacak. Sadece yüksek bir teknoloji kullanarak çok başarılı bir gazeteci olmayacaksınızdır. Dolayısıyla yine işin temeline geliyoruz. Kamuoyunu aydınlatma faaliyetini en yetkin şekilde yapabilecek buna niyeti ve yeteneği olan, bu konuda birikimi olan insanların üretim sürecindeki var olmalarını kolaylaştırdı. Önemli olan insanlara anlatabilecek özgün bir hikâyenin olması. Teknoloji birçok şeyi kolaylaştırmış olsa da fark yaratabilmek iyi habercilik içgüdüsü ve tecrübesini ortaya koyabilmekte.

-Sokaktaki insan mobil gazeteciliğe nasıl bakıyor?

Akıllı telefon sokakta görüntü alırken herkesin aşina olmasından kaynaklı bir avantaj mıdır yoksa ciddiyeti azaltacak bir mecra mıdır? Bu çok konuşulan bir konu.. Ben bizzat bu üretim süreçlerinde bulundum. Uzun yıllar ana akım, geleneksel medyada kameramanlarla, prodüktörlerle, saha prodüktörleriyle canlı yayın araçlarının çift kameralarıyla canlı yayın araçları tek başıma akıllı telefon haberciliği de yaptım .

Yeri geldi miting takip ettim, yeri geldi haber paketi yaptım. Kısmen gözlemleme deneyimim oldu diyebilirim ancak benim deneyimlerimle sınırlı tanıklık olur.

Ben doğru yaklaşıldığında; haberin öyküsü, haberin konusu, doğru bir biçimde görüştüğünüz kişiye aktarıldığında saygın bir tutumla üretim süreci ile ilgili karşı taraf aydınlatıldığında hafife alınmak gibi bir durumla karşılaşılmayacağını deneyimledim. Dolayısıyla diğer tüm gazetecilik alanında olduğu gibi yüz yüze iletişim işinize sizin duyduğunuz saygıyı karşı tarafa geçirmek kafasındaki kaygılar kalkabiliyor. Veya katkı sunmak istemiyorsa bundan tedirginlik duyuyorsa baştan vazgeçme imkânı oluyor. Dolayısıyla doğru kurulan bir iletişimle birlikte bir sorun yaşamadım .

Tam tersine o hantal kameralar ve 2 kişilik ekibin kalabalığında hareket kısıtlarına rağmen bu akıllı telefon ve tek kişilik çalışma biçimi beni çok daha esnek hale getirdi. Ebetteki bazı işler var 2 kişinin gözü özellikle bir birikimli deneyimli kameramanın ortaya koyabileceği lezzetli görüntüler, farklı görüntüler ve yayınlanabildiği zaman gerçekten fark yaratabilecek bir boyut katması söz konusu ancak bazı işler var ki bir video journalist de bir akıllı telefonla birlikte tek başına altından kalkabilir. Şunu da söylemek lazım tek başına her şeyi aynı anda kollamak ve düşünmek biraz da yorucu olabiliyor.

-Dünya’da ve Türkiye’de Mobil Gazetecilik ne durumda?

Dünya’da her geçen gün artan bir kullanımı var. Senede 1 kere düzenlenen mobil teknolojisi festivali var. Sadece gazetecilik olarak da bakmamak lazım artık. Kısa filmler, uzun filmler, reklam filmleri, klip çalışmaları eğlence sektörü ve kültür sanat sektörü de akıllı telefonların görüntü ve ses üretme rejiminden oldukça faydalanır hale gelmiş durumda. Gazetecilikte de akıllı telefonların ortaya koyduğu ucuz ancak yayın kalitesinde esnek ve rahat çalışabilmeye olanak tanıyan süreçler sadece kısıtlı imkânlarla görsel ya da işitsel mecralarda haber yapmak isteyen kurum ve kişilerin can simidi olmadı. Aynı zamanda işlerini ve üretim süreçlerini çeşitlendimek farklı bakış açıları, farklı yaklaşımlarla ortaya koyabilmek ve farklı bir esneklikte çalışabilen ekiplere sahip olmak isteyen nerdeyse tüm ulusal ve uluslararası haber kuruluşlarının artık sıklıkla faydalandığı süreçler haline geldi. Yani birçok haber kuruluşlarının mobil gazetecileri var.

Bunun ötesinde Türkiye’deki medya sektöründe özellikle son dönemde her geçen gün artmakta olan basın özgürlüğünün olumsuz seyri ve azalması nedeniyle zaten basın ve medya kuruluşları arasında biraz da günü kurtarma, idareten yayın yapma ve aradaki rekabetin, daha fazla haberciliği ile ön plana çıkma rekabetinin gölgede kalmasıyla birlikte teknolojiye olan açlık ve iştah da azalmış durumda. Sadece yeni teknolojileri takip etmek değil geleneksel teknolojilerin en son teknik imkânlarla nasıl yeniden üretildiği ya da farklı boyutlarıyla özellikle televizyon haberciliğinin video haberciliğini sosyal medya mecralarına nasıl taşınabileceği konusunda çok kafa yorulmadığını biraz daha en alt düzeyde yapılması gerekenlerin sorumluluk savma kabilinden faaliyetlere girişildiğini görüyorum. Eğer daha fazla özgür ifade alanı olanı olsa bu habercilik rekabetini de artırabilirdi. Bu daha fazla teknolojik yeniliği de beraberinde getirebilirdi. Mobil gazetecilik Türkiye’de biraz da imkanları kısıtlı olan kurum ya da kişilerin can simidi olarak görülüyor.

-Peki Mobil Gazetecilik daha çok merkez medyada mı alternatif medya alanında mı kullanılıyor?

Daha çok alternatif ve bağımsız medya alanlarında kullanılıyor. Çünkü akıllı telefonlar ve onların getirdiği esneklik biraz da ucuz teknolojinin yetkin bir biçimde kullanılmasını sağladığı için olanaklar çerçevesinde ciddi bir sermaye birikimi ya da önemli bir teknolojik sermayeden yoksun olan kişiler ya da medya kurumlar tercih eder. Ancak sadece zorunlu olarak kullanılabilecek bir şey değil görüntü rejimi açısından sıklıkla kullanabileceği bir araç.

-Drone kullanımı son zamanlarda oldukça arttı. Bunun Mobil Gazeteciliğe katkısı ne olabilir?

Aslında her şeyin birbirine katkısı nedir diye sormalıyız. Çünkü artık entegre bir teknolojik sisteminden bahsediyoruz. Drone’ları mobil telefonlara yüklediğimiz uygulamalarla kullanabilir haldeyiz. Artık gökyüzüne kaldırdığınız ve size sıra dışı bir görüntü sağlayabilen ve habere o Drone’ları akıllı telefonlarımızla yönetebiliyoruz. Dolayısıyla teknoloji artık bütünleşmiş durumda. Entegre olmuş bu teknoloji sayesinde bir laptop bir telefon bir de varsa imkan Drone katın iyi bir fikriniz ve iyi bir haber içgüdünüz varsa ve bunu özgürce yayınlayabileceğiniz mecranız varsa yapamayacağınız haber ve bunu aktaramayacağınız kesim kalmaz. Tüm bunların birleşimi bu noktada oldukça önemli. Teknoloji çıtası artık düşmüş durumda bu hepimizin avantajı.

-Sizin ilk Mobil Gazetecilik deneyiminiz nasıldı

NTV’de çalışıyordum. 2013’te Çin’e gitmiştik. Çok deneyimli bir kameraman arkadaşım vardı Cumhur Çatkaya. Oldukça sıkışık bir çekim takvimimiz vardı. Biraz da son dakikada gerçekleşen bir geziydi. Bizden kısa zamanda birkaç şeyi birlikte yapmamız istenmişti. Gerekli bazı izinleri alma olanağımız bulunmamıştı. Oldukça sıradan gelebilecek bazı yerlerde örneğin Pekin’deki Tiananmen Meydanı’nda çekim yapabilmek izne tabii. Özellikle o bölgelerde çekim yapabilmek için izin almanız gerekiyor. Bu izinler bizde yoktu ve kamerayı çıkartmak söz konusu dahi değil. Her yer kameralarla gözleniyor. Kolluk kuvvetleri de vardı zaten.

İzinsiz çekim yaparak risk almak istemedik çünkü daha önce ciddi sorunlarla karşılaşabileceğimiz meslektaşlarımız olmuştu. O zaman işte Cumhur’un aklına bir fikir geldi. Sen kendi telefonunu bana ver, ben de kendi telefonumu sana vereyim kulaklığı takalım, telefonu saklayalım. Mikrofonu da gizleyelim sen anonsunu çek ben de burada cep telefonu ile fotoğraf çekiyormuş gibi görüntü toplayayım bakalım nasıl olacak? Dedi.

Görüntüleri sıkıştırma teknolojileri daha farklıydı alışılageldiği gibi bilgisayarda hemen montajlayamıyordunuz. Çekimler yaptık, bakalım nasıl olacak dedik. Türkiye’de haber merkezine döndüğümüzde görüntüleri bilgisayarlara yükledik. Baktık ki yayın kalitesine oldukça yakın görüntüler. Tabi ki bugünküne kıyasla aynı kalitede görüntü üretmiyordu o zamanki telefonların lensleri.

Aslında orada 2 tane basın mensubu elimizin altında binlerce dolarlık kameralar mikrofonlar arabada bırakıp ucuz telefonlarımızla biraz da mecburiyetten çekim yaptık.

Şunu fark ettik dünyada çok da yaygın değildi. Bize büyük bir esneklik sağlıyor ve gelecek gerçekten burada olabilir ama her şey ebetteki teknolojiyi üretenlerin ne yönde ürünler geliştireceğine bakıyor diye düşünüyorduk ki zaten vardığımız noktada nerdeyse birçoğumuzun asli kamerası, ses kayıt cihazı ya da kimi zaman kurgu ve yayın cihazı olmuş durumda.

Şunu da unutmamak lazım hep kayıttan görüntüyü montajlamaktan ya da işte görüntüyü sosyal medya marifetiyle ardıl olarak paylaşmaktan bahsediyoruz ama aynı zamanda da internetin iyi çektiği ortamlarda önemli de bir canlı yayın cihazından bahsediyoruz artık onu da göz ardı etmemek lazım.

yeni1mecra