HDP İzmir Milletvekili Çepni, Kanal İstanbul Projesi’nin risk faktörlerinin belirlenip gerekli önlemlerin alınması talebiyle Meclis Araştırması istedi.
HABER MERKEZİ – HDP İzmir Milletvekili ve Ekolojiden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Murat Çepni, Kanal İstanbul Projesi’ne ilişkin Meclis Araştırması istedi. Çepni, önergede, projenin ağaç kıyımına sebep olması, olası bir depremi tetiklemesi, içme suyu ve gıda sorunları açığa çıkarması, ekolojik kirliliğe sebep olması, ekonomik zararlara sebep olması gibi risk faktörlerinin belirlenmesini, önlem alınmasını istedi.
Projenin olumsuz sonuçlarının defalarca belirtildiğine vurgu yapan Çepni, projenin ekonomik olarak yeni bir karadelik yaratacağı gibi ekolojik açıdan da geri dönüşümsüz zararları olduğu için iptal edilmesinin talep edildiğini kaydetti.
‘Canlı türleri olumsuz etkilenecek’
Kanalın açılmasıyla yer altı su rezervuarlarının tuzlanmasına, Trakya bölgesinde tarım alanlarının çoraklaşmasına ve bölgeden göçlere sebep olacağına dikkat çekildiğini belirten Çepni, “Tahribat içme suyu rezervuarlarını da etkileyecektir.” dedi. 17 ülkenin ev, tarım ve sanayi atıklarının bırakıldığı Karadeniz’in yüzde 87’sinde canlı yaşamın tamamen yok olduğunu belirten Çepni, “Kanal ile bu kirlilik Marmara ve Ege Denizi’ne taşınacaktır. Kıyı ekolojisi bozulacak, buralardaki canlı türleri olumsuz etkilenecektir.” diye kaydetti.
‘5 milyon metrekarelik orman yok olacak’
Projeyle 89 milyon metrekarelik bir alanın yapılaşmaya açılacağına vurgu yapan Çepni, “Toplam 41 milyon metrekarelik tarım alanı, 5 milyon metrekarelik orman yok olacak. Başta İstanbul’un akciğeri olan ve önceki projelerde tahrip edilen Kuzey Ormanları’nın yok olması hızlanacaktır, İstanbul’u nefessiz bırakacaktır.” dedi.
‘Proje halka hizmet amaçlı değil’
Çepni, ayrıca proje kapsamında işçilerin ücret ve çalışma koşullarının nasıl olacağı bilgisinin de paylaşılmadığına işaret etti. Proje halka hizmet amaçlı olmadığına vurgu yapan Çepni, “Esas amaçlardan biri ekonomik krizin en derin etkilerini yaşayan inşaat sektörüne hareketlilik kazandırmaktır.” dedi.
Projenin geçtiği güzergah üzerinde arsa satışlarında bir hareketlilik bulunduğuna işaret eden Çepni, “Basındaki haberlere göre bu güzergahta Katar Emiri’nin annesi 44 dönüm arazi satın almıştır. Katarlıların proje sonunda arazinin değerleneceği garantisiyle arsa alımına teşvik edildiği söylentilerinin açıklaması yapılmamıştır.” diye belirtti.
Proje maliyetindeki belirsizliğin de kamuoyunda güvensizliğe sebep olduğunu ifade eden Çepni, şunları belirtti: “İhale bedelinin 75 milyar TL (12.6 Milyar Dolar) olduğu söylenirken bu rakam geçen yıl Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın resmi sunumunda 118 milyar TL (20 milyar dolar) olarak verildi. Ekonomik krizde olan, temel yaşam giderlerini karşılayamayan, çözümsüzlükle intiharlara yönelen kamuoyunun bu konuda net bilgisi olmalıdır.”
Projenin nasıl başlanacağı, ilerleneceği, sonuçlanacağının bilinmediğini belirten Çepni, projenin ekolojik ve ekonomik anlamda etkilerinin ne olduğuna ve sorunlara nasıl çözümler üretilebileceğinin belirsizliklerle dolu olduğunu ifade etti. Çepni, projeyle ilgili öğrenilmesi gerekli olan bilgilerin elde edilmesi amacıyla Meclis Araştırması açılmasının gerekli olduğunu ifade etti.