HABER MERKEZİ – CHP’li Muharrem İnce, gazeteciler Rahmi Turan ve Talat Atilla hakkında, “İftira atmak”, “Hakaret etmek” iddiasıyla suç duyurusunda bulunarak ve toplamda 8 kuruş da manevi tazminat talebiyle dava açtı.
CHP’li Muharrem İnce Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na, Sözcü Gazetesi Yazarı Rahmi Turan ve Talat Atilla hakkında ‘İftira atmak”, “Hakaret etmek”, “Görevi kötüye kullanmak” iddialarıyla suç duyurusunda bulunarak kamu davası açılmasını talep etti. İnce, yine aynı iddialarla Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi Hakimliği’ne Rahmi Turan hakkında 5 kuruş, Talat Atilla hakkında ise 3 kuruş toplamda 8 kuruş manevi tazminat talep etti.
Muharrem İnce’nin avukatı Mustafa Kemal Çiçek tarafından hazırlanan suç duyurusunda, 20 Kasım 2019 tarihinde Sözcü gazetesinde Rahmi Turan tarafından yazılan köşe yazısına yer verilerek, söz konusu yazının daha sonra Turan tarafından yalanlandığı belirtildi. Dilekçede, kamuoyunu ve siyasi ortamı derinden sarstığı öne sürülen ‘yalan haberin’, kamuoyu baskısı sonucunda saraya giden CHP’linin Muharrem İnce olduğunun Rahmi Turan tarafından açıklandığı belirtildi.
Dilekçede, İnce’nin, adının Rahmi Turan tarafından açıklanması sonucunda, “Bu ahlaksız iddiayı kanıtlarsanız, kendimi Taksim Meydanında yakarım” diyerek Rahmi Turan’ın kendine yönelik bu iftirasını ispatlamasını istediği belirtildi.
Dilekçede, söz konusu iddianın kamuoyu nezdinde tepki alması ve vicdanları yaralaması neticesinde, Rahmi Turan’ın söz konusu haberi kendisinin uydurmadığını, bir başka gazetecinin bu haberi kendisine verdiğini söyleyerek kaynağını açıklamak zorunda kaldığı belirtildi. Dilekçede, Rahmi Turan’ın haberi kendisine aynı zamanda Türk Time adlı haber sitesinin de sahibi olan diğer gazeteci Talat Atilla tarafından verildiğini tüm görsel ve yazılı medya huzurunda kamuoyuna açıkladığı ifade edildi.
Dilekçede, Talat Atilla’nın Rahmi Turan tarafından isminin açıklanmasının ardından kendine ait şahsi sosyal medya hesaplarından ve kendisine ait internet haber sitesinde açıklamalarda bulunduğu belirtilerek, “Söz konusu haberin doğru olduğunu, bu haberin başkası tarafından kendisine verildiğini, haber kaynağına ve bazı kişilere haberi teyit ettirdiği için yapmış olduğu haberin sonuna kadar arkasında olduğunu açıklamıştır.” denildi.
Talat Atilla’nın konu hakkında kamuoyuna veya İnce’ye hiçbir delil sunmadığı gibi gazetecilik ilkelerini kötüye kullanıp kendine göre yorumlayarak haber kaynağını açıklamak zorunda olmadığını belirttiği kaydedildi. Söz konusu olayın, İnce’nin onurunu, şerefini, itibarını zedeleyen bir hakaret olduğunun öne sürüldüğü dilekçede, “Muharrem İnce’ye gitmediği bir yere gitti denilerek siyasi hayatını ve itibarını zedelemek, siyasi hayatına zarar vermek amacı ile iftira atılmıştır” iddia edildi.
Dilekçede, Turan ve Atilla’nın kendilerine maddi ve/veya manevi menfaat sağlamak amacı ile İnce’nin siyasi hayatına zarar vermek için 9 Kasım’da Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na gitmediğini bildikleri halde gittiğini söyleyerek siyasi onur ve şerefini zedeledikleri gibi iftira suçunu işledikleri iddia edildi.