CHP’nin Antep’de düzenlediği “Belediye Başkanları Çalıştayı” ile CHP’li yerel yönetimlerin 26 aylık çalışmaları değerlendirilecek.
Çalıştay’da konuşan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Antep için özeleştiride bulunarak, “Neden Gaziantep’in nüfusu artıyorken bizim milletvekili sayımız artmıyor. Kabahat kimde? Kabahat Gazianteplilerde mi bizde mi? Haşa, Anteplilerde böyle bir kabahat yok, bizde.” dedi.
CHP’nin Antep’te planladığı “Belediye Başkanları Çalıştayı” bir otelde başladı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, çalıştayın açılış programındaki konuşmasında, 19 ay sonra ilk defa yüz yüze bir çalıştay düzenlediklerini ifade etti. Çalıştay kapsamında CHP’li yerel yönetimlerin 26 aylık çalışmalarını masaya yatıracaklarını aktaran Torun, şunları söyledi:
“Atölye çalışmaları yaparak belediye başkanlarımızın kendi aralarında değerlendirme yapmalarına imkan tanıyacağız. Farklı oturumlarda başkanlarımızın görüş ve önerilerini alacağız. Belediye hizmetlerine katkı sunması amacıyla alanında uzman isimlerin görüşlerini, proje önerilerini dinleyeceğiz. Temel amacımız bir vatandaşımızın daha gönlüne girecek başarılı hizmetlere katkıda bulunmak, bir vatandaşımızın daha derdine derman olmaktır.”
Torun: Vatandaşa hesap verdik
CHP’li belediye başkanlarının milletin güveninin boşa çıkarmadığını dile getiren Torun, “Vatandaşa hesap verdik. Hayali projelerin peşinden koşmadık, vatandaşın öncelikli sorunlarını çözmek için mücadele ettik.” dedi. Torun, CHP’li belediyelerin sosyal yardımları artırıp halka hizmet için gece gündüz çalıştığını dile getirerek şunları kaydetti:
“İnanıyoruz ki bu süreçte belediyelerimizin başarılı hizmetleri, iktidarın kapısının açılmasında da anahtar olacaktır. Belediye başkanlarımızla birlikte Gaziantep’teki bu toplantımızdan tüm Türkiye’ye bir mesaj veriyoruz. Bu mesaj bize güvenen milyonlara karşı sorumluluğumuzun mesajıdır. Bu mesaj, tüm baskılara karşı birlikte mücadele etmenin, dayanışmanın mesajıdır. Bu mesaj kötülüğe karşı iyiliğin, karamsarlığa karşı umudun mesajıdır.”
Daha sonra CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, çalıştayın açılış programı kapsamında konuştu. Kılıçdaroğlu, her siyasi partinin farklı politikalarının olabileceğini, herkesin kendi politikalarını anlatarak iktidara gelme çabası gösterdiğini, halkın da kimi uygun görürse onu iktidara taşıyacağını anlattı.
Kılıçdaroğlu: Siyaset tüm provokasyonlara kapılarını kapamalıdır
Siyasette kin, nefret, intikam duygusunun olmayacağını, siyasetin halka hizmet aracı olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, HDP İzmir İl Örgütü binası ile AKP Hani İlçe Teşkilatı binasına yapılan saldırıları kınadı. Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Siyasi kurumlara yapılan saldırıyı kınamak her siyasi partinin boynunun borcudur. Böyle kabul etmemiz gerekir. Siyasi partilere yapılan saldırıları asla kabul etmiyoruz. İzmir’de yapılan saldırı, bir kadının hayatını kaybetmesi, Hani’de AK Parti’nin ilçe binasına yapılan saldırı…. Bunları kabul etmiyoruz. Başta Gaziantepliler olmak üzere Türkiye ve tüm dünya bilsin bizim siyaset anlayışımız, fikirlerin, hizmetlerin yarışmasıdır, kin, öfke, intikam duygusu değil. Vatandaşa nasıl daha iyi hizmet edebiliriz, bizim yarışımız budur. Bizim bu yarışımız Türkiye’yi aydınlığa çıkarır. Bu yarış, Türkiye’de barış ortamının, hiçbir çocuğun yatağa aç girmemesinin yolunu açar. Biz siyaseti böyle düşünüyoruz ve siyaset tüm provokasyonlara kapılarını kapamalıdır. En büyük görev de iktidar sahiplerine düşmektedir. İktidar sahipleri, bu konuda ellerinden gelen tüm çabayı göstermek zorundadır.”
‘Belediyelere büyük görevler düştü’
Kovid-19 sürecinde belediyelere çok büyük görevler düştüğünü aktaran ve CHP’li belediye başkanlarının bu süreçte yaptığı çalışmalarını anlatan Kılıçdaroğlu, en küçük belediyelerinin diğer partilere mensup en büyük belediyelerle yarışmaya dahi hazır olduğunu kaydetti.
Kılıçdaroğlu’ndan Gaziantep için özeleştiri
Konuşmasını “Biraz da özeleştiride bulunalım.” diyerek sürdüren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Gaziantep’teyiz, milli kurtuluş destanının yazıldığı yerlerden birisindeyiz. 6 bin 317 şehidin verildiği topraklardayız, güzel şeyler yapıyoruz ama neden Gaziantep’in nüfusu artıyorken bizim milletvekili sayımız artmıyor. Kabahat kimde? Kabahat Gazianteplilerde mi bizde mi? Haşa, Anteplilerde böyle bir kabahat yok, bizde. Eksik varsa bizde, yanlışlık varsa bizde ama bu tabuyu değiştireceğim. Halka hizmeti Hakk’a hizmet gibi yapacağız. Bu tabloyu değiştireceğiz. Gazianteplilere sözüm var, ben sürekli birbiriyle kavga eden, birbirlerini yiyen bir örgüt istemiyorum. Kim kavga ederse kapının önüne koyacağım, kimse kusura bakmasın. Eğer hizmet edecekseniz, Antep burada. Gidin, benim anlattıklarımı anlatın. Gün hizmet ve çalışma günüdür. Nüfus artıyor bizim 2 milletvekilimiz var. Bir dönem burası CHP’nin kalesiydi. Celal Doğan gibi bir efsane vardı. Ne oldu da Gaziantep bizim açımızdan bu hale geldi. Kabahat, kusur, yanlışlık bizde ama düzelteceğim.”
‘İktidara geleceğimize inanıyoruz’
Milletin takdiriyle iktidara geleceklerine inandıklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, “İktidar olduğumuzda, dostlarımızla beraber, altını çiziyorum, dostlarımızla beraber iktidar olduğumuzda ilk yapacağımız iş TBMM’ye birinci hafta içinde siyasi ahlak kanunu sevk etmektir.” dedi.
Siyasetin kirlilikten arınmak zorunda olduğunu ifade ederek TBMM’ye gelecek milletvekilinin temiz ve dürüst olması gerektiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, “Ankara’ya gidip TBMM’de milletvekili sıfatını taşıyıp ihale peşinde koşan milletvekili istemiyoruz. Yolsuzluk yapan milletvekili de istemiyoruz.” şeklinde konuştu.
‘Kim bu 10 bin dolar alan siyasetçi?’
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun bir televizyon kanalında “Bir siyasetçiye her ay 10 bin dolar para veriyorlar.” açıklamasını hatırlatan Kılıçdaroğlu, şunları ifade etti:
“Kim bu siyasetçi, kim bu ahlaksız adam. Her ay 10 bin dolar kim veriyor? Yeraltı dünyası, çeteler veriyor. Çetelerden beslenen bir siyasetçinin memlekete, millete faydası olur mu? Kim bu siyasetçi halen belli değil. Soruyorum, İçişleri Bakanına, kim bu? ‘Açıklamam, savcıya söyleyeceğim.’ Git savcıya, savcıya da gitmiş. Meclis Başkanına da söyledim. Sen TBMM’nin başkanısın, bu parlamentoda görev yapan milletvekillerinin şerefi, onuru var. Kim bu adam çıkartın ortaya. ‘Mektup yazdım’ dedi, güzel. Cevap vermiş o da güzel ama isim yok. Yav siz milleti mi kandırıyorsunuz? Bir sahtekarı korumak en büyük sahtekarlıktır. Rüşvetçiyi korumak rüşvetçiyle yan yana durmak demektir.
Ben bekledim ki atamayla gelen İçişleri Bakanını devletin bir numaralı koltuğunda oturan kişi çağırıp ‘Gel kardeşim ya sen Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin itibarıyla oynuyorsun…’ Ayda 10 bin dolar rüşvet alan bu siyasetçi kim, sorsun. Sormuyor bu soruyu. Devletin savcıları dut yemiş bülbül gibi. Bu kirlilikten Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin arındırılması lazım.”
‘Bayrak ve vatan kırmızı çizgimizdir’
Temiz siyaset için en büyük desteği vatandaştan beklediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, CHP’lilerin iki temel kırmızı çizgisi olduğunun altını çizerek, “Birincisi bayraktır, ikincisi vatandır. Bayrak ve vatan konusunda hiçbir tartışmaya asla yaklaşmayız ve bu tartışmalar asla kabul edilemez.” dedi.
Kılıçdaroğlu, devleti temsil eden ancak rüşvet alan kişilerin arabalarında bayrak taşımasına tahammül edemediklerine işaret ederek “Allah’ın izniyle iktidar olduğumuzda, dostlarımızla beraber, ilk bir hafta içinde o rüşvetçi büyükelçilerin tamamını Türkiye’ye çağıracağız.” ifadesini kullandı.
Kılıçdaroğlu konuşmasına, iktidara geldiklerinde ekonomi alanında yapacaklarına değinerek devam etti.
Kaynak: AA