Cumartesi Anneleri, adalet arayışlarının 796’ıncı haftasında Silopi’nin Görümlü köyünde gözaltına alındıktan sonra bir daha kendilerinden haber alınmayan 6 kişinin akıbetini sordu.
Yargıtay’ın, temyiz aşamasında dava dosyasında sanıkların cezalandırılmaları yönünde karar vermesi talep edildi.
Cumartesi Anneleri adalet arayışlarına 796’ıncı haftada da devam etti. Her hafta Cumartesi günü saat 12.00’de Galatarasay Meydanı yasak olduğu için İHD İstanbul Şubesi önünde bir araya gelen Cumartesi Anneleri, salgın nedeniyle kayıplarının akıbetlerini sosyal medya üzerinden canlı yayınla soruyor.
Bu hafta, Silopi’nin Görümlü ve Derecik köylerinde gözaltına alındıktan sonra bir daha kendilerinden haber alınamayan Şemdin Culaz, Mehmet Salih Demirhan, Halit Özdemir, İbrahim Akıl, Hamdo Şimşek ve Hikmet Şimşek’in akıbeti soruldu.
Mevlüde Culaz: Davanın avukatı Tahir Elçi’yi de katlettiler
Bu haftaki basın açıklamasında önce kayıpların aileleri konuştu. Şemdin Culaz’ın annesi Mevlüde Culaz, oğlunun kaybedilişine ilişkin şunları aktardı: “Ramazan ayıydı sahur yapmak için kalktık. O sıralarda devlet güçleri köye baskın yaptı. Baskın sırasında Abdurrahman ve Şemdin’i alıp götürdüler. Ve o gün bugün bir haber alamadık onlardan.” dedi.
Tek dileğinin kayıpların bulunması olduğunu ifade eden Culaz, olayın üzerinden 4 yıl geçtikten sonra avukatları Tahir Elçi’nin davalarına baktığını anlattı. Culaz, “Davamıza devam etti ama hiçbir sonuca ulaşamadık. Tahir Elçi’yi de katlettiler.” şeklinde konuştu.
Yusuf Demirhan: Hepimizi evden çıkardılar evi yakıp babamı götürdüler
Daha sonra Mehmet Salih Demirhan’ın oğlu Yusuf Demirhan konuştu. Demirhan, jandarmanın eve baskın yaparak babasının gözaltına alındığı olayı şu şekilde aktardı:
“Sabahleyin daha yatıyorduk. Kapıya tekme attılar. Babam da evde yatıyordu. Pijamalarımızla kundaktaki kız kardeşimizle hepimizi dışarı çıkardılar. Toz gibi bir şey eve attılar kibrit çaktılar komple evi yaktılar. Babamı alıp götürdüler arkasından gitmek istedik bırakmadılar. Bir daha da babamdan haber alamadık.” dedi.
‘Muhakkak sonuç alacağız’
Tüm girişimlerinin sonuçsuz kaldığını belirten Demirhan, “Muhakkak yani bu sene değil öbür sene belki 4-5 yıl sonra muhakkak sonuç alacağız. Yeter ki kemiklerine ulaşalım bir mezarımız olsun. Bu nedenle peşinden koşuyoruz.” dedi.
Avukat Aktar: Dosya temyiz aşamasında
Davanın avukatlarından Mehmet Emin Aktar ise dava sürecine ilişkin bilgi aktardı. Olaya ilişkin 2009 yılına kadar etkili soruşturma yapılmadığını belirten Aktar, o dönem Görümlü Taburunda görev yapan askerlerden birinin itiraflarda bulunmasının ardından olayın ortaya çıktığına vurgu yaptı. Aktar, tüm delillere rağmen davada beraat kararı verildiğine işaret eden Aktar, dosyanın şu an Yargıtay’da temyiz aşamasında olduğunu söyledi.
‘Tüm girişimler sonuçsuz kaldı’
Bu haftaki basın metnini gözaltında kaybedilen Ferhat Tepe’nin kardeşi Ayşe Tepe okudu. Tepe kayıp 6 kişinin kaybedilme olayı ve dava sürecine ilişkin gelişmeleri aktardı. 14 Haziran 1993 sabahı Komutanlığını Tuğgeneral Mete Sayar’ın yaptığı 23. Jandarma Sınır Komutanlığına bağlı askerlerin Silopi’nin Görümlü ve Derecik köylerinden 7 kişiyi gözaltına aldığını belirten Tepe, Görümlü Jandarma Karakoluna götürülen köylülerden A.K. ‘nin bir süre sonra serbest bırakıldığını ancak 6 kişiden bir daha haber alınamadığını söyledi.
Yargıtay’a çağrı
Ailelerin ve insan hakları örgütlerinin tüm girişimlerinin sonuçsuz kaldığını belirten Tepe, AİHM’e taşınan davada Mahkemenin 14 Nisan 2014 tarihinde 6 köylünün yaşam hakkının esas ve usul bakımından ihlal edildiğine dair oy birliği ile mahkumiyet kararı verdiğini ifade etti. Tepe, iç hukukta tüm delillere ve tanıklara rağmen davanın 3 Temmuz 2015 tarihinde beraatle sonuçlandığını söyleyerek, şu çağrıda bulundu:
“Yargıtay aşamasında olan Görümlü Davası’nda Yargıtay’ı yargılama faaliyetinin, hukuk devleti gereklerine uygun biçimde gerçekleşmesini sağlama görevini yerine getirmeye, suçları sabit sanıkların cezalandırılması yönünde karar vermeye çağırıyoruz.”