Cumartesi Anneleri, adalet arayışlarının 808’inci haftasında, 40 yıl önce gözaltında kaybedilen Hüseyin Morsümbül’ün akıbetini sordu.
Morsümbül’ün dosyasına ilişkin Bingöl Cumhuriyet Başsavcılığı’nın “ek kovuşturmaya yer olmadığı” kararına karşı 2015’te Bingöl Sulh Ceza Hakimliğine yapılan itiraz ise henüz sonuçlanmadı.
Cumartesi Anneleri’nin adalet arayışı 808’inci haftasında. Her hafta Cumartesi günü saat 12.00’de Galatarasay Meydanı yasak olduğu için İHD İstanbul Şubesi önünde bir araya gelen Cumartesi Anneleri, salgın nedeniyle kayıplarının akıbetlerini sosyal medya üzerinden canlı yayınla soruyor. Bu hafta 18 Eylül 1980 tarihinde gözaltına alınıp kaybedilen Hüseyin Morsümbül’ün akıbeti soruldu.
Şahin Morsümbül: Annem 36 yıl boyunca abimi aradı
Şahin Morsümbül, polis ve askerlerin evlerini basarak abisi Hüseyin Morsümbül’ü gözaltına aldığını belirterek, “Annem onlara ‘nereye götürüyorsunuz’ diye sordu. ‘Sorgusunu alıp bırakacağız’ denildi” dedi. Annesinin 36 yıl boyunca abisini aradığını anlatan Şahin Morsümbül, şunları ifade etti:
“İşkenceden geçti, yerlerde sürüklendi, gözaltına alındı. Her Cumartesi Günü eyleme giderken abimle buluşuyor gibi heyecanlı heyecanlı gidiyordu. 36 yıl boyunca oğlunu bulamadı. Şimdi bizler oğulları olarak onun mücadelesini devraldık. Bu mücadeleyi sürdüreceğiz”
Keskin: Yeni delillerle başvuru yaptık
Morsümbül ailesinin avukatı İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, Morsümbül’ün gözaltına alındıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamadığını söyledi. Ailesinin defalarca yetkili kurumlara başvurduğunu hatırlatan Keskin, şunları ifade etti:
“Ama bir sonuç alamadılar. Tehdit edildiler, gözaltına alındılar, işkence edildiler. 1995 yılında Cumartesi Anneleri eyleminin başlamasıyla birlikte aile bizlere vekalet verdi. Ben bu vekaletle birlikte defalarca yazışmalar yaptım. Hatta bu yazışmalardan birinde 2003 yılında askerlik görevini yapmadığı gerekçesiyle Hüseyin Morsümbül’ün vatandaşlıktan çıkarıldığını öğrendik. 2012 yılında Bingöl Cumhuriyet Başsavcılığı bir soruşturma başlattı. Bunun sonucunda savcılık takipsizlik kararı verdi ama dedi ki ‘yaşam hakkı ihlalinde zaman aşımı olmaz. Ancak delil toplamak için de yeterli ortam yok’ dedi.”
Takipsizlik kararına itiraz ettiklerini belirten Keskin, “Yeni delillerimizin olduğunu dile getirerek yeni bir başvuru yaptık. Buna henüz bir cevap gelmiş değil. Başvurumuzun sonucunu bekliyoruz” diye konuştu.
‘Kaybedilenlerin akıbetlerini açığa çıkaracak siyasi irade yok’
Cumartesi Anneleri adına bu haftaki açıklamayı okuyan Arzu Ocak, gözaltında kaybedilenlerin akıbetlerini açığa çıkartacak, faillerini yargılayıp cezalandıracak siyasi bir irade olmadığını belirten Ocak, “Tüm yasal yolları kullandığımız halde etkili bir başvuru yolu bulamıyor; kayıplarımıza ve adalete ulaşamıyoruz.” dedi.
‘Morsümbül ailesi askeri savcılığa şikayette bulundu’
Morsümbül’ün annesi Fatma Morsümbül’ün 36 yıl boyunca oğlunu aradığını ama adalete ulaşamadan yaşamını yitirdiğini hatırlatan Ocak, “Oğullarının gözaltına alındıktan sonra Fatma ve Hanefi Morsümbül askeri savcılığa giderek ifade verdi, sorumlular hakkında şikayetçi oldu. Ama Hüseyin’in kaybedilmesiyle ilgili hiçbir işlem yapılmadı.” dedi.
‘Gözaltında astsubaylarca dövülerek öldürüldükten sonra götürüldüğü söylendi’
İstanbul’a taşınan ailenin İHD’ye başvurmasının ardından, İHD avukatlarının ilgili makamlara başvurduğunu belirten Ocak, şunları ifade etti:
“2011 yılında Bingöl Cumhuriyet Başsavcılığı yeni bir soruşturma başlattı. Hüseyin Morsümbül’ün gözaltında kaybedildiği dönemde görevli 9 personelin listesi, adresleri ve irtibat bilgileri savcılığa ulaştı. Soruşturma kapsamında savcıya ifade veren dönemin Bingöl İl Merkez Jandarma Bölük Komutanı Durmuş Çoşkun Kıvrak, olay tarihinde izinli olduğunu, izin dönüşü masasına isimsiz bir ihbar mektubu bırakıldığını, mektupta Hüseyin Morsümbül’ün gözaltında astsubaylarca dövülerek öldürüldükten sonra alay komutanı ve astsubaylar tarafından arabaya konularak götürüldüğünün yazılı olduğunu söyledi.”
‘Bingöl Sulh Ceza Hakimliğine yapılan itiraz sonuçlanmadı’
Bingöl Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturmayı derinleştirme görevini yerine getirmediğini belirten Morsümbül, “Olayın üzerinden uzun zaman geçmesi nedeniyle ‘dava açmayı gerektirecek yeterli delil elde edilemeyeceği’ gerekçesi ile ‘ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar’ verdi. 20 Ekim 2015 tarihinde bu karar için Bingöl Sulh Ceza Hakimliğine yapılan itiraz ise henüz sonuçlanmadı.”
Etkili soruşturma ve kovuşturma için yargı makamlarına çağrı
Hüseyin Morsümbül dosyasında etkili bir soruşturma ve kovuşturma faaliyetinin gerçekleşmesi için yargı makamlarını göreve çağıran Ocak, “Savcılık dosyasında isimleri yazılı şüphelilerin yargılanmasını ve hakkaniyete uygun bir biçimde cezalandırılmalarını istiyoruz. Kaç yıl geçerse geçsin Hüseyin Morsümbül için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz.” dedi.
Kaynak: MA