Cumartesi Anneleri, 26 yıl önce JİTEM tarafından kaçırılan Kadir Keremoğlu’nun akıbetini sordu.
Adaletin sağlanması için devleti yönetenlerin ve yargı makamlarının görevlerini yerine getirmesi çağrısı yapıldı.
Cumartesi Annelerinin adalet arayışı 838’inci haftasında. Her hafta Cumartesi günü saat 12.00’de Galatarasay Meydanı yasak olduğu için İHD İstanbul Şubesi önünde bir araya gelen Cumartesi Anneleri, salgın nedeniyle kayıplarının akıbetlerini sosyal medya üzerinden canlı yayınla sormaya devam ediyor.
Cumartesi Anneler, bu hafta 14 Nisan 1995 tarihinde Van’da JİTEM tarafından kaçırıldıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan 75 yaşındaki Kadir Keremoğlu’nun akıbetini sordu.
Bahattin Keremoğlu: 26 yıldır çalmadık kapı bırakmadık
Bahattin Keremoğlu, babası Kadir Keremoğlu için 26 yıldır çalmadık kapı bırakmadıklarını ancak tüm kapıların yüzlerine kapandığını belirti. Tek isteklerinin “adalet” olduğunu vurgulayan Bahattin Keremoğlu, “Hep adalet istedik. Babam için bir mezar istedik. 26 yıldır bu mücadeleyi sürdürüyoruz. 50 yıl daha geçse, mücadelemiz sürecek. Bizden sonra evlatlarımız ve torunlarımız da adalet mücadelesi devam edecek.” diye konuştu.
Avukat Polat: Tüm başvurular reddedildi
Avukat Hamdi Polat da, dava sürecini anlattı. 18 yıldır Keremoğlu dosyasına bakan Polat, dosyayı devraldıktan sonra Hakkari Valiliği’ne bağlı Zarar Tespit Komisyonu’na yaptıkları başvurunun reddedilmesi üzerine dosyayı Van Bölge İdare Mahkemesi’ne taşıdıklarını söyledi.
Taleplerinin yine reddedildiğini söyleyen Polat, bunun üzerine dosyayı taşıdıkları Danıştay’ın da ret kararı vermesi üzerine Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunduklarını, bu başvurularının da reddedildiğini kaydetti.
‘JİTEM bağlantılı kişiler tehdit ederek haraç istedi’
Bu haftaki açıklamayı Cumartesi İnsanlarından Zin Demir yaptı. Yüksekovalı olan Keremoğlu ailesinin Van’da yaşadığını, varlıklı bir aile olduğunu belirten Demir, JİTEM bağlantılı kişilerin aileyi “Ölüm listesinde adınız var” şeklinde tehdit ederek haraç istediğini anlattı.
‘Cami çıkışında kaçırıldı’
Ailenin haraç vermeyi reddetmesi üzerine JİTEM unsurlarının hedefi haline geldiğini belirten Demir, sonrasında 75 yaşındaki iş insanı Kadir Keremoğlu’nun 14 Nisan 1995 tarihinde namaz kılmak için gittiği Van kent merkezindeki Keremoğlu Camii’nden çıkışta 01 EA 600 plakalı Beyaz Toros ve ona eşlik eden 65 ER 279 plakalı Fiat Doğan marka, 06 FH 600 plakalı Renault Broadway ve 34 ALL 82 plakalı otomobildeki kişiler tarafından kaçırıldığını söyledi.
‘Yeşil kod isimli Mahmut Yıldırım’a teslim edildi’
Ailenin yaptığı araştırmalar sonucunda Keremoğlu’nun kaçırıldığı kişiler tarafından “Yeşil” kod isimli Mahmut Yıldırım’a teslim edildiğini belirten Demir, şunları aktardı:
“Ardından önce Van JİTEM merkezine, daha sonra da Van Jandarma Alay Komutanlığı’na götürüldüğü öğrenildi. Aile ayrıca kaçırma olayına karışan JİTEM’le ilişkili şahısların kimlik bilgilerine de ulaştı. Dönemin Van Emniyet Müdürü, Van Valisi ve Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar ile görüşen aile, bu bilgileri paylaşarak babalarının bulunmasını istedi. Ayrıca ilgili tüm kurumlara başvurdu.”
‘Dava AİHM’e taşındı’
Farklı tarihlerde aile ile iletişim kuran ve kendilerini özel harp dairesi ve istihbarat mensubu olarak tanıtan kişiler ile Yarbay rütbeli bir subayın Keremoğlu’nu teslim etmek için fidye istediğini anlatan Demir, şöyle devam etti:
“Olay, Aktüel Dergisi’nin 285 ve 286 sayılı nüshalarında detaylarıyla yer aldı. Keremoğlu ailesi 13 Ocak 1997 tarihinde TBMM Susurluk Araştırma Komisyonu’na verdiği ifade de yaşananları anlattı ve zanlıların isimlerini açıkladı. Ancak ailenin tüm girişimleri sonuçsuz kaldı. Diyarbakır, Hakkari ve Van adliyeleri arasında gidip gelen dosyada Kadir Keremoğlu’nun akıbetinin açığa çıkartılmasını, sorumlu olanların cezalandırılmasını sağlayacak nitelikte bir yargılama faaliyeti yürütülmedi. Yargısal yolların tüketilmesi üzerine dava 2015 yılında Anayasa Mahkemesi’ne taşındı. Anayasa Mahkemesi de başvuruyu reddederek iç hukuk yollarını tamamen kapattı. Dava AİHM’e taşındı.”
‘Adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz’
Keremoğlu’nun akıbetinin açıklanması ve adaletin sağlanması için devleti yönetenleri ve yargı makamlarını inkara ve cezasızlığa son vererek, görevlerini yerine getirmeye çağıran Demir, kaç yıl geçerse geçsin Keremoğlu ve tüm kayıplar için adalet istemekten vazgeçmeyeceklerini söyledi.
MA – İSTANBUL