Davutoğlu, Gelecek Partisi’nin ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ modelini açıkladığı toplantıda Berat Albayrak’ın istifasına değindi.
‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ modelini açıklayan Davutoğlu, Albayrak’ın istifası için “Dün gece hem devlet teamüllerimiz, hem demokrasimiz, hem basın özgürlüğümüz hem de ülkemizin eğitim kalitesi açısından ciddi bir hüzün ve hicap duydum” dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın istifa kararını değerlendiren Davutoğlu, istifa metninin okuduğunda önce gözlerine inanmadığını, bu kadar kötü Türkçe ile yazılmış bir metinden hicap duyduğunu söyledi.
Davutoğlu, istifa eden Bakan Albayrak’ı Erdoğan’ın sözleriyle de eleştirdi, “Türkiye Cumhuriyeti bir aşiret devleti de değildir, kabile devleti değildir. İstifanın muhatabı önce üst makamlardır, sonra kamuoyudur” dedi.
Davutoğlu, Bakan Albayrak’ın haberini saatlerce vermeyen medyaya da tepki gösterdi, “Basın, basın olduğunu iddia ediyorsa artık hangi baskıyla karşı karşıya kalacaklarından bağımsız olarak görevlerini yapsınlar. Bütün dünya basını bundan bahsederken, basınımız sessizse artık iki elinizi başınızın arasına alın” ifadelerini kullandı.
“Türkiye bir ailenin kaderine bağlanamaz” diyen Davutoğlu, devlet kademelerinde yaygınlaşan nepotizmi bir kez daha sert sözlerle eleştirdi: “Bina devlet binasıysa, o devlet binasını düşünecek olan devlet adamlarının ailelerini o binaya sokmaması lazım. Yoksa devleti düşünemezler.
Davutoğlu “Milletimiz, Ankara’da yaşanan bu aile içi gerilimlerin devlet sistemini nasıl çökerttiğini görüyor, yolsuzlukların, yoksulluğun ne ölçüye vardığını görüyor” dedi.
“Dün gece hem devlet teamüllerimiz, hem demokrasimiz, hem basın özgürlüğümüz hem de ülkemizin eğitim kalitesi açısından ciddi bir hüzün ve hicap duydum.
Metni aldığımda bu gerçek olmaz dedim. Böyle bir istifa olmayacağından değil. Sayın Hazine ve Maliye Bakanı, Sayın Cumhurbaşkanı’na saygısı dolayısıyla bunu yapmayacağından değil. Türkiye Cumhuriyetinde bakanlık makamına gelmiş birisinin böyle kötü bir Türkçe kullanmasına inanamadığım için. Bu Türkçe ile bırakın bakanlık idare etmeyi, herhangi bir küçük kurum bile yönetilemez. Dün yaşananlar Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin bütün hastalıklarını bir gecede, bütün semptomlarını belirtilerini ortaya koymuştur.
Bir bakanın muhatabından habersiz olarak istifa etmesi, bu istifayı da mertçe halkın önünde görünerek yapmaması ve sosyal medya üzerinden her türlü dedikoduya açık bir şekilde yapmış olması, devlet geleneğimiz açısından hicap vericidir.
Türkiye Cumhuriyeti kimsenin şahsi mülkü değildir. Hiçbir ailenin de iç ilişkilerine de kaderine bağlayamaz. Onlar bilmiyorsa biz Gelecek Partisi olarak onlara adım adım onlara öğretmeye, halka da göstermeye devam edeceğiz.
AA