Celal Usta akıllı saatlerin hükmetmek istediği bir dünyada, mekanik saatlerin koruyucusu bir Don Kişot, zamanı tamir eden bir usta aslında.
Diyarbakır’da Çarşiya Şewiti içindeki iki metrekarelik dükkânında yarım asırdır Rolex, Zenit, Vacheron Constantin, Patek, Philippe, Omega, Zenith ve Longines gibi dünyanın sayılı mekanik saatlerini tamir eden Celal Yakışıklı, Türkiye’de bu mesleği sürdüren 100 ustadan biri.
Sol gözüne taktığı siyah mercekle masasındaki Serkisof saati titizlikle tamir ediyor Celal Usta. Akrep ve yelkovanını büyük bir dikkatle yerleştiriyor, kösteğini kontrol ediyor, gümüş kapağını kapatıp kulağına götürerek saatin tik taklarını duyunca yüzünde bir gülümseme yayılıyor. Artık kusursuz çalışan Serkisof sahibine verilmeye hazır.
İki metrelik dükkânında duvar saatleri, kol saatleri, masa saatlerinin arasında, başka bir dünyada, zamanı tamir ediyor gibi görünse de ustası olduğu mekanik saatleri zamane teknolojisinin ve hızının ürünü olan akıllı saatlere karşı savaşsa da saat/zaman anlayışlarının değişiminin önüne geçemeyen bir Don Kişot aslında.
Diyarbakır’da Çarşiya Şewiti’nin (Yanık Çarşı) içerisindeki dükkânı 12 Mart 1971 muhtırasının verildiği günlerde açılmış. Baba mesleği olan saat tamirciliğine 10 yaşında iken başlamış ve tam 50 yıldır tek başına sürdürüyor.
“Çocukluğumda 10 yaşımda başladım bu mesleğe. Babam saatçiydi, onun yanında öğrendim bu mesleği. Şu an askerde olan oğluma öğrettim. Oğlumla birlikte üç kuşak oluyoruz: Babam, ben ve oğlum.”
Türkiye’deki 100 ustadan biri
Celal Usta eline aldığı mekanik bir saati daha açmadan içindeki mekanizmayı görebildiğini söyleyen ender ustalardan biri. Bu durumu “Yıllardır tamir yapınca, bu mesleğe odaklandığım için bir saatin içinde ne olduğu beynime yerleşti” diye tarif ediyor.
Celal Usta’nın fiyatından ötürü tamir edemediği Tourbillon saat dışında elinin değmediği saat yok. Rolex, Zenit, Vacheron Constantin, Patek Philippe, Omega, Zenith ve Longines gibi dünyanın en önemli mekanik saatlerini tamir eden Celal Usta Türkiye’de bu saatleri tamir eden 100 ustadan biri sayılıyor. Mekanik saat tamir eden çok az kişinin kaldığını söyleyen Celal Usta, “Kimi bıraktı bu mesleği, kimi vefat etti. Ortalama 100 usta var mekanik saat tamir eden.” diyor.
“Bütün saatlerden anlarım. Eski saatçiyim ne de olsa. Yeni çıkanlar da dahil saatlerin hepsinden anlarım. Tourbillon denen bir saat var mesela, bir tek onu tamir edemedim. Görmediğim için yapmadım, onun dışında ne olursa olsun tamir edebiliyorum. Mekanik olsun, pilli olsun, dijital olsun. Ama ben özellikle mekanik saatler konusunda ustayım. Başladığım zaman mekanik saatler vardı. Teknoloji ilerledi, elektronik saatler çıktı, akıllı saatler çıktı, bu saatler kesinlikle mekanik saatleri geçemez.”
Masa saatiyle başladı, mekanik saat ustası oldu
Mesleğe babasının eline verdiği bir masa saatini tamir etmekle başladığını anlatan Celal Usta o günü ise şöyle anlatıyor:
“İlk başladığımda babam bana bir masa saati verdi. Bu saati sök dedi. Söktüm. Parçaları çıkarmak istedim. Bir baktım parçası kırıldı. Babama da söyleyemedim. Sonra babam geldi durumu anlattım. İlk masa saatleri ile başladım. Benim için ilk özel saat otomotik Seiko’ydu. 1973 senesi olmalıydı. İlk kez gördüm. Kendi kendine kurulan bir saatti. Onu öğrendim. Sonra yavaş yavaş mekanik saatleri öğrendim. Daha sonra kıymetli saatler gelmeye başladı. Rolex, Vacheron Constantin, Patek Philippe, Omega, gibi İsviçre saatlerini tamir etmeyi öğrendim. Hevesim de vardı. Okul da okumadım.”
Kendisi için İsviçre saatlerinin ayrı bir önemi olduğunu söyleyen Celal Usta, “İsviçre saatlerinin hepsi özeldir ama benim için en güzeli özeli Zenith ve Rolex saatlerdir. Tamir ettiğim zaman, baktığım zaman büyük keyif alıyorum. 100 yıl bile kullanılabilen evladiyelik saatlerdir. Tamir edebiliyorum hepsini” diyor.
Zaman değişti, saatler de değişti
Celal Usta, zamanın değişmesi ile birlikte saat zevkinin de değiştiğini gösteren en önemli tanıklardan biri. Daha düne kadar sadede mekanik saatlerin hâkim olduğu bir dünya yerini dijital ve akıllı saatlere bırakmış durumda. Ancak buna rağmen saati bir aksesuar gibi kullanan erkek ve kadınların, koleksiyonerlerin uğrak yerlerinden biri Celal Usta’nın dükkanı. Öyle ki emeğin pahalı olması hasebiyle yurt dışından, mekanik saatleri tamir eden az sayıda biri olması nedeniyle de Türkiye’nin çeşitli ilerinden saatler buraya getiriliyor.
Celal Usta bu durumu şöyle aktarıyor:
“Saat zevki farklıdır. Erkeklerin bir aksesuarıdır. Bir telefonu olur, bir de kol saati. Öyle insanlar var ki on tane saati var. Öyle erkekler var ki Ankara’dan İstanbul’dan pahalı saatleri var, hobi olarak kullanıyorlar. Kıymetli saatlerden koleksiyon yapanlar da var.”
Eski yılarda mekanik saatlerin yaygın olması nedeniyle iş yükünün bugüne kıyasla çok olduğuna dikkat çekiyor Celal Usta. “Eskiden çok işimiz vardı. Şimdi yok. Şimdi ucuz saatler çıktı piyasaya. İki üç ay kullanıldıktan sonra bozulup çöpe atıyor. Elektronik saatleri tamir ederken zorlanıyorum.”
Hüneri sayesinde üç çocuğunu okuttuğunu söyleyen Celal Usta, mesleğin geleceğine dönük karamsar duygular içerisinde. “Bu mesleğin geleceğini iyi görüyorum. Öğretmek istediğim kişiler oldu ancak üç, dört gün kaldıktan sonra sıkıldılar ya da anlamadıkları için çekip gittiler.”
Video Haber: Asya Gülbağ
Kamera: Şirvan Oktay Görer
Kurgu: Aysu Demirel