EMEP Genel Başkanı Akdeniz: Saldıralar sadece HDP’ye değil tüm muhalefete

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ve beraberindeki heyet, “Herkes İçin Adalet” kampanyası kapsamında EMEP’i ziyaret etti.

EMEP Genel Başkanı Akdeniz, HDP’ye yönelik artan baskılara dikkat çekerek, “Bu saldırılar sadece HDP’ye değil, onların şahsında tüm toplumsal muhalefete, hak arayanlara ve bizleredir.” dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ve beraberindeki heyet, “Herkes İçin Adalet” kampanyası kapsamında Emek Partisi’ni (EMEP) ziyaret etti. HDP heyetini, EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz ve partililer karşıladı. 

Buldan, yeni bir mücadele programı açıkladıklarını ve bu kapsamda 1 Şubat itibariyle muhalefet partilerini ziyaret etmeye başladıklarını belirterek, “Bugün EMEP ile Türkiye’nin temel sorunlarını tartışmanın, önümüzdeki sürece katkısı olacağı kanaatini taşıyorum. Türkiye’deki demokratik güçleriyle, muhalefet partileriyle, ötekileştirilen kesimlerle bu süreci tartışmak, Türkiye’nin içinde bulunduğu süreci elimizden geldiği kadar düzeltmeye çalışacağımız bir programdan söz ediyoruz.” dedi.

‘Bu ülkede herkesin adalete ihtiyacı var’

Bu ülkede herkesin adalete ihtiyacı olduğuna işaret eden Buldan, “HDP ve Kürtlerin değil, bu ülkede çok büyük haksızlık ve hukuksuzlukların yaşandığını görüyoruz. 15 Temmuz askeri darbe girişiminden sonra AKP’nin bunu bir fırsata çevirdiğini, ülkeyi KHK ile yönettiği, büyük adaletsizlikleri ülkeye yaydığını biliyoruz. Kampanya, Haziran ayına kadar devam ettireceğiz ama mücadele Haziran’da bitmeyecek.” şeklinde konuştu.

Seçilmiş belediye başkanlarının görevden alınarak yerlerine kayyım atandığını hatırlatan Buldan, Türkiye siyasetine büyük kazanımlar sağlayan başta Selahattin Demitaş ve Figen Yüksekdağ olmak üzere cezaevlerinde onlarca seçilmişin bulunduğuna işaret etti.

 ‘Yeni anayasa yazımı için ortamın düzelmesi gerekir’

Yeni anayasa gündemine de değinen Buldan, şunları ifade etti: “Muhalefet partileri ile konuştuk ve konuşmaya devam edeceğiz. Biz biliyoruz ki şu an yürürlükte olan Anayasa, Türkiye’nin temel sorunlarına çözüm değil. Bir darbe anlayışıyla hazırlanan ve Türkiye’deki tüm inançları, kimlikleri yok sayan bir anayasanın günümüz Türkiye’sine böylesi süreçlerde herhangi bir faydasının olmadığını biliyoruz. Ancak yeni bir anayasa yazımı için hazırlıkları için öncelikle ortamın düzelmesi gerektiğini düşünüyoruz.”

Buldan, AKP’nin kendi iktidarını ayakta tutabilmek ve bir dahaki seçimi tekrar kazanabilmek için bazı değişiklikler yapacağı bir anayasa hazırlamak istediğini belirterek, “O yüzden anayasa meselesi önemlidir.” dedi.

‘AKP ile yeniden bir çözüm süreci yapılmayacağını biliyoruz’

Türkiye’nin temel sorunlarından birinin Kürt sorunu ve toplumsal barış olduğunun altını çizen Buldan, “Güvenlikçi politikalarla Kürt sorununun çözülemeyeceği ortada. Yıllardır denendi. Fakat aynı anlayışın ve yöntemin ısrarla devam etmesi bize şunu gösteriyor: Bu ülkede Kürt sorunu çözülmek istenmiyor.” şeklinde konuştu.

Çözüm sürecine değinen Buldan, “AKP ile yeniden çözüm süreci yapılmayacağını biliyoruz. Bu ülkede yeniden bir çözüm süreci olacaksa Türkiye halklarının vereceği barış mücadelesi ile olacaktır.” dedi.

Buldan konuşmasına cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine vurgu yaparak devam etti. Buldan, “Artık cezaevleri lebalep doludur. Cezaevlerinde insanlar artık yerlerde yatıyorlar. Cezaevlerinde yer olmadığı için insanlar ev hapsine mahkum ediliyor. Bütün bu meseleleri sizlerle konuşacağız elbette. Türkiye toplumunun Herkes İçin Adalet kampanyamızda yanımızda duracağı zamanlar olacak.” diye kaydetti.

Akdeniz: İşçiler büyük bir cendere içinde

Ziyaretten memnuniyetini dile getiren EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, Türkiye’nin derin bir ekonomik kriz içinde olduğunu belirterek, “İşçiler ve emekçiler bunu derinden yaşıyor. Buna pandemi de eklendi. Birinci yılını dolduruyor pandemi süreci. ‘Koronadan mı ölelim açlıktan mı ölelim’ ikilemiyle işçiler büyük bir cendere içinde. Bu süreçte yoksullaşan işçiler oldu ama tekeller karlarına kar kattı.” dedi.

Akdeniz’den greve çıkan işçilere selam

Özellikle bu günlerde Çorum, Gebze, Maltepe, Kartal ve İstanbul’un diğer yerlerinde greve çıkan işçilere selam gönderen Akdeniz, “Onların direnişlerini selamlıyoruz. Başkanın da ifade ettiği adalet kavramı, işçiler için değil, patronlar için var. Bu pandemi döneminin bütününü değerlendirdiğimiz zaman, bu süreçte yoksullaşan işçiler oldu ama tekeller karlarına kar kattı ve zenginleştiler. Adalet bir avuç sermaye sınıfının zenginleşmesi için var bu dönemde. Yine AKP döneminde palazlanan şirketler için, tekeller, için yandaşlar için var.”

‘AİHM ve AYM kararlarına uyulmalı’

Akdeniz, AYM ve AİHM’in eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile Osman Kavala hakkında verilen kararların uygulanmamasını “haksız, hukuksuz, adaletin en büyük tahribatı olarak görüyoruz.” dedi. Akdeniz, Demirtaş başta olmak üzere AİHM kararlarına, AYM kararlarına uyularak siyasetçilerin demokratik alanda sözlerini söyleyebilmesi gerektiğini belirtti.

 ‘Saldırılar sadece HDP’ye değil’

HDP üzerinden toplumsal muhalefete yönelik dizayn çabası olduğuna işaret eden Akdeniz, “HDP’ye yapılan tüm baskıların, tüm gözaltı ve tutuklamaların, fezlekelerin bu operasyonun, muhalefeti sindirme operasyonunun bir parçası olarak görüyoruz. Dolayısıyla bu saldırılar sadece HDP’ye değil. Onların şahsında tüm toplumsal muhalefete, hak arayanlara ve bizleredir. Bunların derhal son bulmasını istiyoruz.” dedi.

‘4,5 milyon insanın oyları gasp edilmiş durumda’

HDP’nin dün açıkladığı kayyım raporuna değinen Akdeniz, şunları ifade etti:

4,5 milyon insanın oyları 48 belediyeye kayyım atanmasıyla aslında gasp edilmiş, ipotek konmuş durumda. Her defasında sandığın kutsal olduğunu söyleyen iktidarın sandık karşısındaki tutumu da kendisinin açık bir şekilde göstermektedir. Kayyım rejimi sadece bölge belediyelerinde değil Boğaziçi örneğinde de gördük.”

‘200 bine yakın işçinin grevi yasaklanmıştır’

Kayyım rejiminin bir diğer uygulamasının da işçi hareketine, sendikalara yönelik olduğunu sözlerine ekleyen Akdeniz, “AKP’li yıllarda 200 bine yakın işçinin grevi yasaklanmıştır. Grev yasaklanınca sözleşmeler yüksek hakem kurulunca bağlanmıştır. Bu anti demokratiktir, Anayasa bilfiil ihlal edilmiştir. İşçi hareketinin, işçi sendikalarının, kamu emekçilerin anayasal haklarını kullanmalarına izin verilmemekte.” dedi.

Akdeniz, topyekun bir demokrasi ve emek mücadelesi ile bu işin tersine çevrilebileceğini söyledi. Garê operasyonu üzerinden HDP başta olmak üzere toplumsal muhalefetin bastırılmaya çalışıldığına vurgu yapan Akdeniz, şöyle konuştu:

“Mesele bu operasyon başarılı olup olmadığı değil mesele bu tip operasyonlara neden gerek olduğudur. AKP iktidara Kürt sorununu çözme iddiası ile geldi. Vaatlerinden biri buydu. Şimdi inkarcı, Kürt sorununu reddeden, güvenlikçi geleneksel politikaları yeniden devreye soktu. Buradan Türkiye’nin bir çıkışı yoktur. Türkiye haklarının işçi ve emekçilerin bir çıkışı yoktur. Analar ağlamasın, ocaklar yanmasın diyoruz. İnsanların acılarına saygı gösterilsin diyoruz. O yüzden tez elden Kürt sorununun demokratik çözümüne dönülmelidir. Bunun için hakların iradesi ortaya konulmalı ve demokratik siyasete alan açılmalıdır.”

Açıklamaların ardından ziyaret basına kapalı şekilde devam etti. Buldan ve beraberindeki heyet ziyaretlerine Türkiye İşçi Partisi (TİP) ile devam edecek.

Kaynak: MA