Gazeteci ve siyasetçilere son 5 yılda 10’larca saldırı

Türkiye’de son yıllarda nefret söyleminin ve ayrımcı dilin artmasıyla birçok siyasetçi ve gazeteci saldırıya uğradı. 

Cumhur İttifakı ortakları AKP ve MHP’nin, muhalifleri hedef göstere söylemleri, siyasetçi ve gazetecilere yönelik şiddet olaylarının artmasına neden oldu.

Son 5 yılda birçok gazeteci ve siyasetçi hedef göstermeler sonucu saldırıya uğradı

Merve Güven

Özellikle cuma günü art arda yaşanan 3 saldırı, durumun ciddiyetini bir kez daha gözler önüne serdi. Kendi gibi düşünmeyeni düşmanlaştırma politikalarının arttığı AKP MHP iktidarı döneminde, geçmişte meydana gelen ve yankı uyandıran bazı saldırı olaylarını sizler için derledik.

‘Terör destekçisi’ bahanesiyle saldırı

Gazeteci Ahmet Hakan, 1 Ekim 2015 tarihinde CNN Türk’teki yayınından sonra evine giderken 4 kişilik bir grubun saldırısına uğradı. Saldırıda Hakan’ın burun ve kaburga kemiğinde kırıklar meydana geldi. Olay sonrası hastaneye kaldırılıp tedavi altına alınan Hakan, saldırganlardan şikayetçi oldu.

Ahmet Hakan 4 kişinin saldırısına uğramıştı

Saldırıdan önce Ahmet Hakan ve o dönemki patronu Aydın Doğan sık sık iktidara yakın gazetecilerin ve siyasetçilerin tehditlerine maruz kalmıştı. Hatta Erdoğan’ın sözleri çarpıtıldığı iddiası ile Hürriyet gazetesine bir grup saldırıda bulunmuştu. Hakan, “terör destekçisi, HDP ve PKK yanlısı” olmakla itham edilmiş “Seni sinek gibi ezeriz” şeklinde tehdit edilmişti.

‘Vatan haini’ diyerek ateş açtı

Gazeteci Can Dündar, 6 Mayıs 2016 günü MİT TIR’ları haberiyle yargılandığı davanın karar duruşmasından önce verilen arada Çağlayan Adliyesi bahçesinde silahlı saldırıya uğradı. Murat Şahin isimli saldırgan Dündar’a “vatan haini” diyerek iki el ateş açtı. Saldırıda Can Dündar yara almazken davayı takip eden NTV muhabiri Yağız Şenkal bacağından yaralandı.

Can Dündar, Çağlayan Adliyesi önünde bir kişinin saldırısına uğramış, şans eseri yara almamıştı

Kılıçdaroğlu’na linç girişimi 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğu, AKP ve MHP’nin “CHP terör örgütleriyle işbirliği içinde, HDP ile ittifak yapıyor” şeklindeki hedef göstermeleri sonucu 21 Nisan 2019 günü Çubuk’ta katıldığı bir askerin cenaze töreninde bir grubun yumruklu saldırısına uğradı.

Kılıçdaroğlu maruz kaldığı linç girişiminden korunmak için çevredeki bir eve götürüldü. Saldırganlar evin çevresinde “yakın o evi yakın” diye sözlü saldırıda da bulundu. Aracının camları saldırganlar tarafından kırılan Kılıçdaroğlu, zırhlı araçla bölgeden uzaklaştırıldı. Olay sonrası Kılıçdaroğlu’na saldıran 9 kişiden 8’i serbest bırakıldı, yumruk atan Osman Sarıgün ise kısa süre gözaltında tutulduktan sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Sopalı ve yumruklu saldırılar

Gazeteci Yavuz Selim Demirağ, köşe yazılarında ve yaptığı programlarda MHP’yi ve yargıdaki hukuksuzlukları eleştirdikten kısa süre sonra, 11 Mayıs 2019 günü evinin önünde kimliği belirsiz 5-6 kişinin sopalı saldırısına uğradı. Saldırganlar Demirağ’ın başına ve yüzüne defalarca beyzbol sopasıyla vurduktan sonra olay yerinden kaçtı.

Demirağ, ailesi tarafından GATA’ya kaldırılarak burada tedavi altına alındı. Demirağ, saldırıdan iki hafta önce kaleme aldığı bir yazısında “gün geldi küçük ortak hatırına gözaltı yapıldı, gün geldi tebligat yokken otel odasından aldırıldı” gibi cümleler kullanmıştı.  

Yavuz Selim Demirağ
Sabahattin Önkibar

Gazeteci Sabahattin Önkibar, 25 Mayıs 2019 günü evine 300 metre kala saldırıya uğradı. Önkibar’ı, önünü kesen 2 araçtan inen 3 kişi tekme ve yumruklarla darp etti. Çevredeki esnafın yardımıyla kurtulan Önkibar, saldırıyı hafif yaralarla atlattı. Sabahattin Önkibar saldırıdan kısa süre önce “Devlet Bahçeli” isimli bir kitap yayınlamış ve olaydan 1 hafta önce de YouTube’ta “Bahçeli Mit ajanı mı, kasedi mi var?” başlıklı bir yayın yapmıştı. Ayrıca  Önkibar, 2017 referandumundan önce de kitap fuarında yumruklu bir saldırıya uğramış ve kamera kayıtlarına rağmen failler yakalanmamıştı.

Gazeteci ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Basın Danışmanı Murat İde, 28 Aralık 2019 günü KRT’de yaptığı yayın sonrası evine giderken yol boyunca 3 araç tarafından takip edilip,  7-8 kişilik bir grubun saldırısına uğradı.

Murat İde

İde, uğradığı yumruklu ve sopalı saldırıdan ruhsatlı silahını çekip havaya ateş ederek kurtuldu. Olayın ardından emniyette ifade veren İde, saldırıdan yara almadı. Saldırı sonrası konuşan İde, bir süredir Cumhur İttifakı’nı eleştiren yazıları nedeniyle tehdit aldığını belirtip böyle bir duruma hazırlıklı olduğunu belirtti.

Soylu ile atışma sonrası saldırı

TİP Hatay Milletvekili Barış Atay, Süleyman Soylu ile twitter üzerinden atışmasından sonra İstanbul’da 31 Ağustos 2020 günü gece saatlerinde 4 kişilik bir grubun “vatan haini” diyerek saldırısına uğradı.

Grubun yere düşürerek tekmelerine maruz kalan Atay, Haydarpaşa Numune Hastanesi’ne götürülüp tedavi altına alındı. Atay’a saldıran şahıslar bir süre tutuklu kaldıktan sonra adli kontrol, yurt dışı yasağı ve imza şartıyla serbest bırakıldı. Saldırganların haklarındaki dava devam ediyor.

Milletvekili Barış Atay

Soylu-Atay atışması ise TSK’dan İpek Er’i alıkoyup tecavüz etme suçlaması sonrası ihraç edilen uzman çavuş Musa Er’in tutuklanıp serbest bırakılması sonucu yaşanmıştı. Atay, Soylu’ya “Sen bir tecavüzcüyü korudun” diyerek tepki göstermiş ardından Soylu ise “Tecavüzcü PKK yöneticilerinin talimatıyla HDP’den milletvekili olan PKK ve DHKP-C artığı; Benden ‘tecavüzcü kollayıcı’ olmaz da senden tam tecavüzcü olur… Tuma’nın kollayıcısı. Dikkat yakalanma” şeklinde hedef gösterici bir cevap vermişti. Bu konuşmanın ardından da Atay’a saldırı gerçekleştirildi.

‘Gazetecilere uyuz olurum!’ saldırısı

İzzet Tınmaz

Gazeteci İzzet Tınmaz, 9 Ocak 2021 günü akşam saatlerinde aracıyla habere giderken önüne çıkan kimliği belirsiz iki kişiye hafifçe çarpması sonucu aracından indi. Tınmaz, aracından indikten sonra aynı iki kişinin “ben gazetecilere uyuz olurum” diyerek sopalı saldırısına uğradı. Olayı görenlerin polisi ve sağlık ekiplerinin çağırması sonucu kurtulan Tınmaz, saldırıyı hafif yaralarla atlattı.

15 Ocak’ta 3 ayrı isme birden saldırı

‘Korkmuyorum, Selçuk Özdağ ancak öldürülürse susar’

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, 15 Ocak günü saat 12.15 civarı cuma namazı için çıktığı evinin önünde kimliği belirsiz kişiler tarafından silahlı ve sopalı saldırıya uğradı. 

Selçuk Özdağ

Gelecek Partisi Sözcüsü Serkan Özkan’ın sosyal medya hesabından yaptığı açıklamaya göre Selçuk Özdağ, yaklaşık 5 kişilik bir grubun saldırısı sonucu elinden ve kafasından ağır biçimde yaralandı. Özdağ, saldırı anında yanında olan şoförü tarafından Memorial Hastanesi’ne götürülerek tedavi altına alındı. Kafasına 17 dikiş atılan Selçuk Özdağ, eli için de ortopedik bir ameliyat olacak. Durumu iyi olan Özdağ’ın tedavisi hastanede devam ediyor.

İlk müdahale sonrası KRT canlı yayınına telefonla katılan Özdağ “Sayın Cumhurbaşkanı ve Bahçeli’ye sesleniyorum; korkmuyorum, susmayacağım. O gençlere sesleniyorum, kendinizi kullandırmayın. Selçuk Özdağ ancak öldürülürse susar” açıklamasında bulundu.

Uğuroğlu: ‘Ülkücüler bunun hesabını sorar’ dediler

Selçuk Özdağ’a saldırı haberinden sonra Yeniçağ Gazetesi Ankara Temsilcisi Orhan Uğuroğlu’nun da evinin önünde kimliği belirsiz kişiler tarafından saldırıya uğradığı öğrenildi.

Orhan Uğuroğlu, arabasına bineceği sırada 3 kişilik bir grubun arabalarını üzerine sürmesi sonucu hafif yaralandı. Saldırı sonrası darp raporu alan Uğuroğlu, daha sonra emniyete giderek olayla ilgili ifade verdi. 

Orhan Uğuroğlu

Uğuroğlu ifadesinde saldırganların “MHP’den geliyoruz. MHP’yi eleştirme. Ülkücüler bunun hesabını sorar” dediğini söyledi.

‘Yaptıkları saldırıyı bile üstlenemiyorlar’

Afşin Hatipoğlu

Aynı gün içinde yaşanan 3. saldırı haberi ise akşam saatlerinde TV Programcısı ve eski Ülkü Ocakları Başkanı Afşin Hatipoğlu’ndan geldi. Hatipoğlu sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada akşam saat 18.30’da evine girerken maskeli 3 kişinin saldırısına uğradığını açıkladı. Sağlık durumunun iyi olduğunu ve evinde dinlendiğini söyleyen Hatipoğlu, gerekli şikayetleri yaptığını ve hukuki süreci takip ettiğini söyledi.

Öte yandan Hatipoğlu, “Yaptıkları saldırıyı bile üstlenemeyen alçaklar, yurt dışında yaşayan, avukatlığını yaptığım bir kadını azmettirici olarak gösteriyor. Buna inanlar da dümen tutuyorlar.” dedi.

yeni1mecra