Genel-İş Araştırma Dairesi’nin “Kadın Emeği” raporunda, Türkiye’de işgücüne erkek nüfusunun yüzde 72,7’sinin, kadın nüfusunun yalnızca yüzde 34,2’sinin katılabildiğine dikkat çekildi.
Raporda, işsiz kadın sayısının 2 milyona yaklaştığı, 1 milyondan fazla kadının ise kayıt dışı çalıştırıldığı tespit edildi.
DİSK/Genel-İş Araştırma Dairesi, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle her yıl hazırladığı “Kadın Emeği” raporunun beşincisini yayınladı. Kadın işçilerin çalışma hayatında karşılaştıkları sorunları görünür kılmak amacıyla hazırlanan raporda, TÜİK, OECD, EUROSTAT, AÇSHB verileri kullanıldı.
Raporda öne çıkan bazı veriler şöyle; Türkiye’de işgücüne erkek nüfusunun yüzde 72,7’si katılabilirken, kadın nüfusunun yalnızca yüzde 34,2’si işgücüne katılmaktadır. AB ve OECD üye ülke ortalamalarına bakıldığında ise kadınların ve erkeklerin işgücüne katılım oranlarının yüzde 52’den fazla olduğu görülmektedir.
Rapora göre; Türkiye ile benzer demografik ve sosyo-ekonomik yapılara sahip ülkelerden İtalya’da kadınların işgücüne katılım oranın yüzde 41,1, Yunanistan’da yüzde 44,3, Güney Afrika’da yüzde 48,4, İspanya’da ise yüzde 53.
Her 10 kadından yalnızca 3’ü çalışıyor
Türkiye’de işgücü içerisindeki her 10 kadından yalnızca 3’ü istihdama katılabildi. Kadınların istihdama katılım oranı yüzde 29,4 iken erkeklerin istihdama katılım oranı yüzde 65,7. AB üye ülke ortalamasında kadınlarda istihdama katılım oranı yüzde 48,7, erkeklerde yüzde 60,6; OECD üye ülke ortalamasında kadınların istihdam oranı yüzde 50, erkeklerin istihdam oranı yüzde 65.
465 bin kadın ev içi bakım hizmetleri nedeniyle işinden ayrıldı
Resmi verilere göre “ailedeki çocuklara veya bakıma muhtaç yetişkinlere bakmak için” işinden ayrılan kadın sayısının yıldan yıla arttığına dikkat çekilen raporda, “2014 yılında 465 bin kadın ev içi bakım hizmetlerini sağlamak için işinden ayrıldı. Bu sayı 2019 yılında 29 bin kişi artarak ve 494 bine ulaştı. Aynı sebeple işinden ayrıldığını belirten erkek sayısı ise kadın sayısının yalnızca yüzde 3’ü kadar.” denildi.
İşsiz kadın sayısı 2 milyona yaklaştı
Ekonomik kriz içerisinde olan ülkelerde kadın işsizliğinin arttığının görüldüğünün ifade edildiği raporda, “AB üye ülke ortalamasında kadın işsizliği oranı yüzde 7,1; OECD üye ülkelerinde yüzde 5,4’tür. Türkiye’de ise yüzde 14 olan kadın işsizliği oranı OECD üye ülke ortalamasının 3, AB üye ülke ortalamasının 2 katıdır. Ekonomik kriz içerisindeki ülkelerden Yunanistan’da kadın işsizliği oranı yüzde 24,2, İtalya’da yüzde 11,8; Güney Afrika’da ise yüzde 29’dur.” diye belirtildi.
2014 yılı Kasım ayında 1 milyon 151 bin olan işsiz kadın sayısının 2019 yılı Kasım ayına gelindiğinde 604 bin kişi artarak 1 milyon 755 bine çıktığına dikkat çekilen raporda, “Kriz döneminde kadın işsizliği daha da arttı. 2017 yılında yüzde 13,4 (1 milyon 383 bin kişi) olan kadın işsizliği oranı, 2019 yılında yüzde 16,6’ya (1 milyon 755 bin kişi) yükseldi.” denildi.
İşsizlik en çok genç kadınları etkiliyor
Raporda, 15-24 yaş arası genç kadınların istihdama katılım oranının yüzde 21,4 iken genç erkeklerin istihdama katılma oranlarının yüzde 43,9 olduğu belirtildi. “Yani her 10 genç kadından yalnızca ikisi çalışabilirken her 10 genç erkekten 4’ü çalışmaktadır.” denilen raporda, işsizlikte ise her 10 genç kadından 3’ünün işsiz olduğu kaydedildi. İşsizlik oranlarının her geçen yıl arttığına işaret edilen raporda, “Buna göre genç kadın işsizlik oranı yüzde 30,9 iken genç erkeklerin işsizlik oranı yüzde 21’dir.” diye ifade edildi.
1 milyondan fazla kadın kayıt dışı çalıştırılıyor
Haftalık 45 saatten fazla çalıştırılan kadın sayısının her yıl artarken bu kadınların kayıt dışı çalıştırılma oranının da arttığına dikkat çekilen raporda, “2019 yılında 2 milyon 932 bin kadın haftalık 45 saatten fazla çalıştırılırken bu kadınların yüzde 34,4’ü (1 milyon 9 bin) kayıt dışı çalıştırılmıştır.” denildi.
Erkekler kadınlardan yüzde 8 fazla kazanıyor
2018 yılında erkeklerle kadınlar arasındaki cinsiyete dayalı ücret farkının yüzde 8 olarak gerçekleştiğine yer verilen raporda, “Yani kadınlar erkeklerden yüzde 8 daha az kazanmıştır. Ücret ayrımının meslek lisesi mezunu kadın ve erkekler arasında en yüksek düzeyine ulaştığı görülmektedir. Meslek lisesi mezunu kadınlar, erkeklere göre yüzde 30 az kazanmıştır. En az fark ise lise mezunu kadın ve erkekler arasındadır. Lise mezunu kadınlar, lise mezunu erkeklere göre yüzde 14 daha az kazanmıştır.”
Raporda, artan işsizlik, kadının güvencesiz ve kayıt dışı istihdamına karşı şu talepler sıralandı:
• Kadınlara güvenceli ve sürekli istihdam sağlayacak politikalar planlanmalı ve hayata geçirilmelidir.
• Kayıt dışı istihdam ve uzun çalışma sürelerine karşı denetim mekanizmaları geliştirilmeli, caydırıcı önlemler alınmalıdır.
• Cinsiyet ayrımına dayalı işbölümüyle şekillenmiş istihdam alanlarında kadın işi erkek işi ayrımına karşı eşitlikçi istihdam politikaları uygulanmalıdır.
• Kadınla erkek arasındaki cinsiyete dayalı ücret açığı giderilmeli, aynı işi yapan ya da eşdeğer işi yapan kadınla erkek arasındaki ücret farkını yaratan uygulamalar ortadan kaldırılmalı, işverenler denetlenmelidir.
• Kadının sorumluluğu olarak görülen ve çalışma hayatına katılmasındaki en önemli engeli oluşturan ev içi hizmetler ve çocuk-yaşlı bakımı için kamu kurumları ve yerel yönetimler tarafından kreş, gündüz bakım evi, hasta ve yaşlı bakım evleri gibi merkezler açılmalıdır.
• Kadın istihdamını geliştiren en önemli olgu eğitimdir. Eğitim politikaları toplumsal yapının dayattığı ataerkilliğin ötesine geçerek eşitlik temelinde yeniden düzenlenmeli ve eğitimde fırsat eşitliği sağlanmalıdır.
• Başta işyerleri olmak üzere hayatın her alanında kadına yönelik taciz ve şiddete karşı önlemler alınmalıdır.
• Toplu sözleşmelerde cinsiyet eşitliği esas alan düzenlemeler yapılmalıdır.
• 8 Mart tüm kadınlara resmi ve ücretli tatil günü ilan edilmelidir.