Gündoğdu Meydanı’na 1 Mayıs çelengi bırakıldı

İzmir’de DİSK, KESK, Tabip Odası, TMMOB ve Baro temsilcileri, Gündoğdu Meydanı’na çelenk bırakarak 1 Mayıs’ı kutladı.

Yapılan ortak açıklamada baskılara, yasaklara rağmen 1 Mayıs’ta büyütecek umutları olduğu belirtildi.

DİSK Ege Bölge Temsilciliği, KESK İzmir Şubeler Platformu, İzmir Tabip Odası, TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu (İKK) ve İzmir Barosu, 1 Mayıs için Gündoğdu Meydanı’na “Yaşasın 1 Mayıs” yazılı çelenk bıraktı. Temsili düzeyde gerçekleşen kutlamada ortak açıklamayı yapan İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı, yasaklara, baskılara rağmen 1 Mayıs’ta söyleyecek sözlerinin, büyütecekleri umutlarının olduğunu belirtti.

‘Salgınla işsizlik, yoksulluk arttı’

Çamlı, yıllardır dünya halklarına sınırsız bir emek ve doğa sömürüsü, savaşlar, krizler, eşitsizlik, yoksulluk, işsizlik dışında hiçbir şey sunmayan bu düzenin Kovid-19 salgınıyla insanlığın geleceğini tehdit ettiğini vurguladı. Çamlı, salgın sonrası hızla artan işsizlik, yoksulluk ve sağlık hizmetlerine ulaşmadaki eşitsizliğe dikkat çekti. 

‘Çarklar dönecek inadıyla in yaşamı piyasaya kurban ediliyor’

İktidarın salgın döneminde işçileri, emekçileri koruyamadığını, işsizliğe, yoksulluğa ölüme terk ettiğini söyleyen Çamlı, şunları kaydetti:

“Bugün ‘tam kapanma’ diye sundukları önlem paketinde emekçi halkın sağlığını ve gelirini değil sermayenin çıkarlarını korumaya çalışıyorlar. Çarklar dönmeye, çalışanların çoğunluğunun işe gitmeye, insanlarımız ölmeye, sağlık emekçilerimiz tükenmeye devam ediyor. Açık alanlarda nefes almamız yasaklanıp kapalı ortamlarda çalışmaya zorlanıyoruz. Ne pahasına olursa olsun ‘çarklar dönecek’ inadıyla, insan yaşamı piyasaya kurban ediliyor. Göz göre göre hastalanıyoruz, ölüyoruz ve tükeniyoruz! ‘Böyle salgın mücadelesi olmaz’ diyor ve yaşam hakkımızdan vazgeçmiyoruz.” Çamlı, ortak talepleri şu şeklide sıraladı:

* Herkese aşı, herkese gelir desteği sağlansın, acil ve zorunlu işler dışında 4 hafta çarklar durdurulsun.

* Çalışırken hastalanan emekçiler için COVID-19 iş kazası ve meslek hastalığı olarak kabul edilsin.

* Kod 29 ve ücretsiz izin zulmüne son verilsin.

* İşsizlik Sigortası Fonu kaynakları patronlara değil işçilere ve işsizlere destek için kullanılsın.

* Asgari ücret üzerindeki tüm vergi ve kesintiler sıfırlansın.

* İşsizliğe karşı kamu istihdamı artırılsın, hukuksuz biçimde işten çıkarılan kamu emekçileri işlerine iade edilsin, çalışma süreleri azaltılsın.

* Bütçeler,  doğa katili projelere, Kanal İstanbul’a, betona, savaşa, silahlanmaya, sermayeye değil aşıya ve sosyal desteklere ayrılsın. 

* Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınsın! Zorunlu mallarda ve elektrik, su, doğalgaz, iletişim faturalarında dolaylı vergiler sıfırlansın, fatura borçları faizsiz ertelensin. 

* Örgütlenme, özgür toplu sözleşme ve grev hakkı önündeki tüm engeller kaldırılsın.

* İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasa etkin şekilde uygulansın, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün İşyerinde Şiddete Karşı 190 sayılı sözleşmesi onaylansın.”

Yücel: İşçilerin önündeki engeller baskıcı sistemin göstergesi

İzmir Baro Başkanı Özkan Yücel de “İşçilerin, emekçilerin alanda bir araya gelmesinin önündeki engeller aslında bugün Türkiye’nin geldiği antidemokratik, baskıcı sistemin açık göstergesidir” dedi.  Tam kapanma olmasına karşın fabrikaların çalıştığına işaret eden “Fabrikaların çarkları dönsün diye, işçilerin emekçilerin yaşam hakkı risk altına alınıyor. Bu düzen sürdürülemez. Daha eşit, hakça bir toplumun varlığına ve bunun hayata geçirilebileceğine sonuna kadar inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.

‘Mücadelenin önüne geçemeyecekler’

Yücel, bugün temsili olan kutlamanın yarın işçi ve emekçilerle kitlesel kutlamalarla devam edeceğini ekledi. Mücadele vurgusu yapan Yücel, “Ne yaparlarsa yapsınlar mücadelenin ve bu mücadelenin sonundaki başarının önüne geçemeyecekler” diye konuştu.

MA – İZMİR