Yeni1mecra’ya konuşan Dr. Ali Rıza Güngen, AKP iktidarı döneminde asgari ücretlilere 600 milyar lira kayıp ettirildiğini söyledi.
Güngen, “Bu 600 milyar lira bankalara ve sermaye sahiplerine yapılan dolaylı bir aktarımdır. Çünkü hane halkının borç miktarı da 600 milyar civarındadır” dedi.
HABER MERKEZİ – Siyaset bilimci ve siyasal iktisat, borç yönetimi gibi alanlarda çalışmalarıyla bilinen Dr. Ali Rıza Güngen, Yeni1mecra’dan İrfan Uçar’a konuştu.
Güngen, asgari ücretin belirlenmesindeki kriterlerin sorunlu yönlerini, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısı ve temsil sorununu, asgari ücretin belirlenmesinde uluslararası standartları, sendikaların asgari ücret gündemini yılın iki ayına sıkıştırması gibi konulara ilişkin eleştiri, görüş ve tespitlerini paylaştı.
Uluslararası asgari ücret belirleme standardında sadece kişinin kendisi değil ailesinin durumu da dikkate alınıyor. Bunun dışında ülkenin gelir durumu ve genel olarak bir geçim maliyeti dikkate alınarak asgari ücret belirlenmesi öneriliyor.
Türkiye’de yasa ile kurulan Asgari Ücret Tespit Komisyonu var. Bu komisyonun bir temsil sorunu var. Bazı konfederasyonlar buna dahil edilmiyorlar. Bunun yanında nihai karar vericilerin siyaset yapıcılar tarafından verildiği dolayısıyla demokratik bir işleyişin olmadığın bir yapı söz konusudur. TÜİK’in geçim maliyeti hesaplaması yapılıyor. Bin önceki yılın geçim maliyetinin altında belirlenebiliyor.
On yıllardır TÜİK’in belirlediği geçim maliyetinin altında bir asgari ücret tespit edildiğini belirten Güngen, emekçilerin büyük bir kayba uğradığını söyledi. Ali Rıza Güngen şöyle devam etti:
‘Öngörülen enflasyon geçim maliyetine eklenmeli’
“TÜİK’in yaptığı maliyet hesabı özellikle 2019 yılında sorunlu olduğunu belirtmek lazım. TÜİK yaptığı hesaplama yönteminde bir değişiklik yaptı ve bunu bize açıklamıyorlar. 2018 yılı Kasım ayında 2.213 lira belirledikleri hesabı, bu sene 2.231 lira olarak getirdiler. Hepimiz enflasyonun ne kadar olduğunu biliyoruz. Şimdi bu rakama devletin kendi öngördüğü enflasyonu eklemesi gerekiyor. Çünkü bu rakam 2019 yılı Kasım ayı itibariyle yapılan bir hesap. Hesabın kendisi sorunlu olsa dahi, Asgari Ücret Tespit Komisyonu sanki bu rakam bir sonraki yılın tümü için geçerli olacakmış ve değişme olmayacakmış gibi ele alıyor. Bu rakam bir sonraki yıl geçerli oluyor. Dolayısıyla burada bir sorun var. Öngörülen enflasyonun minimum belirlenen geçim maliyetine eklenmesi gerekir.”
Hükümetin son 10 yıllık yaklaşık yüzde 5’lik bir enflasyon hedefi bulunduğunu belirten Güngen, “10 yıldır bir kez bile tutturulmadı. Başka bir sorun da TÜİK’in belirlediği maliyet hesabından daha aşağıda bir asgari ücret belirlenmesinden kaynaklı kayıp var” diye konuştu. Güngen şöyle devam etti:
‘600 milyar lira bankalara ve sermayeye yapılan dolaylı aktarımdır’
“Sadece 2019 yılı için bir asgari ücretli 2.310 lira alması gerekenden daha az ücret aldı. Yani yılda bir maaş almadı. Ak Parti iktidarı döneminde bütün asgari ücretlilerin kaybı 600 milyar liraya ulaştığını görüyoruz. Bu çok önemli bir rakam. Çünkü Türkiye’deki hanelerin borç miktarı da bu kadardır. İnsanlar geçinemediği ve sürekli borçlanmaya itiliyor. Bu 600 milyar lira bankalara ve sermaye sahiplerine yapılan dolaylı bir aktarımdır.”
‘Emekçilerin yarısı asgari ücret ve civarında ücret alıyor’
“Asgari ücret bir istisna olması gereken bir ücrettir. Ücretlilerin yüzde 5-10’unun alması gereken bir ücrettir. Türkiye’de ise bu yüzde 40 civarındadır. Asgari ücretin biraz daha fazlasını dikkate aldığımızda kabaca ücretlilerin yarısı asgari ücret ve civarında ücret alıyor.
İnsanca bir yaşam için alınması gereken ücretten daha az bir ücret vererek insanları borçlandırmaya ittirmek ve bu borç karşılığında yüksek bir faiz ödemek zorunda bırakmak ve bir kaynak aktarımını yapmak herhalde AKP yönetiminin en temel başarılarından biridir.”
Detaylar video söyleşimizde…