Hayvan hakları savunucusu açlık grevine başladı

Hem iktidar, hem muhalefet partileri bir konuda uzlaşmış görünüyor: hayvan hakları yasası çıkartılmalı.

Peki herkesin hemfikir göründüğü yasa 14 yıldır neden çıkarılamıyor?

Yaşam hakkı gaspedilen, özgürlüğü kısıtlanan, işkence ve cinsel şiddete maruz bırakılan hayvanların sayısı HAKİM (Hayvan Hakları İzleme Komitesi) tarafından yayınlanan 2020 raporuna göre milyonları buluyor.

Haziran 2020 hayvan hakkı ihlalleri

9 Kasım 2019 yılında aramızdan ayrılan yaşam hakkı savunucusu Burak Özgüner’in annesi Eray Özgüner’in çağrısıyla bir araya gelen aktivist ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri tarafından kurulan Yaşam İçin Yasa İnisiyatifi’nin Ocak ayında hayvan hakları yasasıyla ilgili bir basın açıklaması gerçekleştirildi.

Yaşam hakkı savunucuları 2004 yılında yürürlüğe giren ve önümüzdeki haftalarda TBMM’nin gündemine gelmesi beklenen 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun hayvan haklarını korumaktan uzak olduğunu kaydediyor.

Kanunun yaşam savunucuların ve ilgili STK’ların önerileri doğrultusunda hayvanların yaşam haklarının korunmasını sağlayacak şekilde değiştirilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Savunucuların “vekillerimize hatırlatıyoruz” diyerek paylaştığı değişikliklerin bir kısmı şöyle:

⦁ Hayvanlar, Kanun önünde mal ya da eşya olarak değil, “doğuştan gelen haklara sahip ve duyguları olan hissedebilen bireylerdir” olarak tanımlanmalıdır. Yaşam hakları derhal anayasal güvence altına alınmalıdır.

⦁ TBMM Hayvan Hakları Araştırma Komisyonu raporunda da tavsiye edildiği üzere, mevcut yasadaki “sahipli – sahipsiz hayvan” ayrımı kaldırılmalıdır. Ayrıca mal statüsüne ve mülkiyet ilişkilerine işaret eden “sahipli” hayvan ve genellikle sokak hayvanlarını nitelemek için kullanılan “sahipsiz hayvan” ifadelerinin kaldırılmalıdır.

⦁ Hayvana yönelik gerçekleşen öldürme, zalimce davranış, işkence, cinsel şiddet, hayvan dövüştürme, bir hayvan neslini yok etme fiillerine, ertelemesiz ve indirimsiz hapis cezası yaptırımı getirilmeli, ceza alt sınırı 3 yıl olarak belirlenmelidir.

Hayvana şiddet içeren fiiler için ceza miktarı belirlenirken Türk Ceza Kanunu’nun 62. maddesi kapsamında takdiri indirim yapılmamalıdır.

⦁ Bakımevlerinde rehabilitasyon süresini tamamlayan ve yuvalandırılamayan hayvanlar alındıkları noktaya bırakılmalıdır. Mevcut 5199 Hayvanları Koruma Kanunu’nun 6. maddesi aynen korunmalıdır.

Bu maddenin değiştirilmesi hayvanların ormanlara, dağ başlarına, bilinmeze gönderilmesi, halihazırda gözden ve insandan uzak yerlere atılmaların resmi hale getirilmesi demektir.

⦁ Nesli tükenen türleri, endemik türleri ve “av hayvanı” olarak tanımlanan pek çok yaban hayvanını zevk, hobi ve spor adı altında katletmeyi hedefleyen avcılık ve av turizmi tamamen yasaklanmalıdır. Çünkü av cinayettir; yasalarla meşrulaştırılamaz.

Yukarıdaki talepleri karar mercilerine hatırlatmak ve hayvan hakları yasasını bu değişikliklerle yürürlüğe sokmak için mücadele edenlerden biri de Muharrem Akburak. Akburak, 24 Şubat tarihinden beri açlık grevinde.

Şayet hayvan haklarını koruyacak şekilde kapsayıcı bir yasa çıkmazsa süresiz açlık grevine gireceğini ifade eden aktivist ve yaşam savunucusu Akburak ile görüştük.

Yeni1Mecra