HDK Halklar ve İnançlar Meclisi yaptığı açıklamada, Çerkes Soykırımının 156’ıncı yılında Çerkeslerin acısını bir kez daha paylaştıklarını belirtti.
Açıklamada, BM UNPO’nun Çerkeslere soykırım yapıldığının kabul edilmesi ile sürgün ulus statüsü verilmesi çağrısının da bulunduğu kararına devletlerin ve kamuoyunun saygı göstermesi istendi.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Halklar ve İnançlar Meclisi, “21 Mayıs Çerkes Soykırımı ve Sürgünü” hakkında Çerkesçe ve Türkçe yazılı basın açıklaması yaptı. Açıklamada, Çarlık Rusyası’nın “ya itaat ya ölüm” hedefiyle on yıllarca sürdürdüğü savaşın, 21 Mayıs 1864’te Kafkasya’nın kadim halkı Çerkeslerin anavatanları Çerkesya’dan sökülüp atılmasıyla son bulduğu belirtildi.
‘İnsanlık olan bitene sessiz kaldı’
İnsanlık tarihine kara bir leke olarak yazılan bu sürgün ve soykırımın üzerinden 156 yıl geçtiğinin belirtildiği açıklamada, “İnsanlık olan bitene sessiz kalmasaydı dünyanın geri kalanındaki kırımlara kalkışmak bu kadar kolay olmayacak ve yaklaşık 2 milyon Çerkes kadim topraklarından dünyanın çeşitli noktalarına kum taneleri gibi dağılmayacaktı.” denildi.
‘Çerkesler sürgün edildikleri topraklarda yeniden hayata tutundu’
Ancak Çerkeslerin sürgün edildikleri topraklarda yeniden hayata tutunduğuna vurgu yapılan açıklamada, yaşadıkları her yerde kimliklerini koruyup geliştirebilmek, kültürlerini ve dillerini yeniden üretebilmek için demokrasi mücadelesi saflarında yerlerini kararlılıkla aldığı belirtildi.
‘UNPO’nun aldığı karar tarihsel önemde’
Açıklamada, 15-19 Temmuz 1997 yılında Dünya Çerkes Birliği’nin başvurusu üzerine Birleşmiş Milletler’de Temsil Edilmeyen Halklar ve Uluslar Örgütü’nün (UNPO) aldığı kararın tarihsel önemde olduğuna işaret edildi. Açıklamada, karardaki çağrıların “Çerkeslere soykırım yapıldığının kabul edilmesi, sürgün ulus statüsü verilmesi, hem Rusya Federasyonu hem de yaşadıkları ülke vatandaşlığı yani çifte vatandaşlık hakkı verilmesi, tarihsel vatanlarına dönebilme garantisi verilmesi.” olduğu belirtildi.
Açıklamada, öncelikle Türkiye ve Rusya Federasyonu devletlerinin ve kamuoylarının bu gerçekliğe saygı göstermesinin önemli olduğuna vurgu yapıldı.
‘Dünyanın çeşitli yerlerinde sürgün ve soykırımlar devam ediyor’
Çerkeslerin 1864’te uğradıkları soykırımı, yok olan Ubıh dilinde bir kelimeyle “Tsitsekun” ile andığına işaret edilen açıklamada, Ortadoğu ve dünyanın çeşitli yerlerinde Çerkeslerle birlikte Kürt, Arap, Türkmen, Süryani, Ezidi, Hıristiyan ve diğer farklı halklar ve inanç gruplarına sürgün ve soykırımların tekrar tekrar yaşatıldığı kaydedildi.
156. yılında Çerkes soykırımının acısını bir kez daha paylaştıklarının belirtildiği açıklamada, Çerkeslerin nezdinde soykırım ve sürgüne uğrayan tüm halkların anılarak, “Anadili, kültürü ve inancıyla özgür, eşit ve demokratik yaşam mücadelesinde omuz omuza olduğumuzu bilmelerini istiyoruz.” denildi.