HDP, “Demokratik Mücadele Programı” kapsamında “Demokrasi Buluşmaları”nın startını verdi.
HDP Eş Genel Başkanı Sancar, Türkiye’nin dört bir yanından Ankara’ya yaptıkları yürüyüşten sonra şimdi de adaleti, özgürlüğü, eşitliği inşa için buluşmalar gerçekleştireceklerini duyurdu.
HDP, “Demokratik Mücadele Programı”nın ikinci ayağı olan “Demokrasi Buluşmaları”nın startını Meclis’te yaptığı basın toplantısı ile verdi. Toplantıya, HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar ile milletvekilleri katıldı.
HDP’li vekiller, üzerinde “Savunmayı savunuyoruz” önlükleri giyerek “çoklu baro” yasa teklifine dikkat çekti. Toplantıda ayrıca Kürtçe ve Türkçe “Hep birlikte” yazılı dövizler taşındı. Programa ilişkin ayrıntıları Sancar paylaştı. Ankara’dan Türkiye’nin dört bir yanından buluşmalar için yola çıkacaklarını belirten Sancar, buluşmanın emekçilerle, inanç gruplarıyla, ekolojistlerle, gençlerle, kadınlarla olacağını söyledi.
‘Demokrasiyi inşa için buluşacağız’
Hakkari ve Edirne’den yaptıkları yürüyüşle ortaya koydukları itirazı buluşmalarla bir inşa gücüne dönüştürmeyi amaçladıklarına vurgu yapan Sancar, “Yürüyüşümüz esas olarak bir itirazı dillendirmek içindi. İtirazın yüksek sesle bütün demokratik kesimlerle buluşturmak içindi. Adaletsizliğe itiraz ediyorduk. Şimdi bu buluşmalarla adalet inşa edecek gücü bulacağız. Despotluğa itiraz diyoruz. Demokrasiyi inşa için buluşacağız” dedi.
‘Artvin’den Kaz dağlarına ve Kanal İstanbul’a kadar doğanın talanına itiraz ediyoruz’
Yoksulluğa, sömürüye itiraz ettiklerini, eşitliği kurmak için buluşacaklarını ifade eden Sancar, şunları ifade etti: “Baskıya itiraz ediyoruz, yasaklara itiraz ediyoruz. Tekçiliğe itiraz ediyoruz, çoğulculuğu inşa edeceğiz. İnançlar konusunda her türlü dayatmaya ve inançlar arasında ayrımcılığa itiraz ediyoruz, halkların özgürlüğünü ve inançların eşitliğini inşa etmek için buluşmalar yapacağız. Artvin’den Kaz Dağlarına ve Kanal İstanbul’a kadar doğanın talanına itiraz ediyoruz ekolojik bir toplum kurmak için buluşmalara gidiyoruz.”
‘İntikam olarak irade gaspı operasyonlarına başladılar’
İktidarın intikamcı olduğunu belirten Sancar, iktidarın 7 Haziran 2015’ten beri partilerine, partileriyle birlikte hareket eden her çevreye intikam saldırılarını gerçekleştirmek istediğini söyledi. Bu intikam saldırılarının en önemli örneğinin 4 Kasım 2016’daki “rehin alma operasyonu” olduğuna vurgu yapan Sancar, şöyle konuştu:
“Demirtaş, Yüksekdağ, Baluken’i 7 Haziran’ın intikamını almak için rehin aldılar. 31 Mart ve 23 Haziran’da bu iktidarı durdurduk. O nedenle bir intikam olarak irade gaspı operasyonlarına başladılar. Kayyımlar atadılar, milletvekillerinin vekilliklerini düşürdüler, bu iktidarın intikamcı zihniyetine itiraz ediyoruz, bu itiraz için buluşmalar gerçekleştireceğiz. Adaleti, hakkı, hukuku, hakkaniyeti toplumun çeşitli kesimleriyle birlikte inşa edeceğiz.”
‘Baro teklifine karşı muhalefeti genel kurulda da sürdüreceğiz’
Meclis Adalet Komisyonu’nda kabul edilen “çoklu baro” yasa teklifine değinen Sancar, teklifi “biat ve intikam operasyonu” olarak değerlendirdi. Teklife karşı başından beri sürdürdükleri muhalefeti genel kurulda da sürdüreceklerini ifade eden Sancar, şunları belirtti:
“Komisyonda sabahlara kadar süren oturumlarda vekillerimiz toplumu savunmayı, adaleti savunmak adına büyük bir emekle çalıştılar. Barolar itirazlarını yollara dökülerek ortaya koydular, baro başkanlarının anayasal meşru hakkı olan yürüme, toplanma hakkı defalarca bu iktidar tarafından engellendi. Ama barolar yürüdüler, itirazlarını ortaya koymaktan vazgeçmediler. Biz bardoların bu itirazını, yürüyüşünü selamlıyoruz, destekliyoruz ve şunun altını çiziyoruz: Umut bulaşıcıdır, cesaret bulaşıcıdır. Tek bir kişi adaleti haykırdığında mutlaka yankı bulur o haykırış”.
‘Baroların çığlığı aydınlığa doğru bir ilerlemedir’
Partilerinin Edirne ve Hakkari’den başlattığı yürüyüşün bir haykırış olduğunu ifade eden Sancar, “O haykırış zifiri karanlığı yaran bir çığlık olmuştur. Karanlığı aydınlatan bir çığlık olmuştur, baroların da bu çığlığı aydınlığa doğru bir ilerlemedir.” dedi.
‘Meslek odalarına diz çöktürmek istiyorlar’
İktidarın meslek odalarına da diz çöktürmek istediğini ifade eden Sancar, “Bu iktidar TTB’den intikam almak istiyor o nedenlerle hazırlıklarının sürdürüyor. TMMOB’dan intikam almak istiyor, kamu odalarını tümüyle kontrol altına almak istiyor. Yargı bu iktidarın uzun zamandır kontrolüne aldığı bir aygıt durumuna gelmiştir yargıyı bu iktidar muhalefeti susturmak için bir sopa için kullanıyor.” şeklinde konuştu.
‘Güçlerimizi birleştirirsek bu gidişatı durduracağız’
“Hep birlikte yürürsek hep birlikte itiraz edersek inşa konusunda güçlerimizi birleştirirsek bu gidişatı durduracağız.” diyen Sancar, kimsenin karamsar olmasına gerek olmadığını söyledi. Mücadele inancını koruyanların mutlaka başardığını gördüklerini belirten Sancar, “Biz de diyoruz ki adalet, demokrasi, özgürlükler mutlaka kazanacaktır. Bunun en önemli şartı güçlerimizi birleştirmektir.” dedi.
‘Güçlerimiz birleştirmek için Ankara’dan harekete geçiyoruz’
Bu güçleri birleştirmek için Ankara’dan harekete geçeceklerine vurgu yapan Sancar, “Çağrımız, demokrasi güçlerinin bir inşa gücü olmasıdır. Sadece itiraz etmek yetmez, inşa gücü olmalıyız.” diye kaydetti. Adalete inanan her kesime, demokrasi isteyen her bölüme, baskıya karşı nefes almak isteyen her bireye çağrı yaptıklarını söyleyen Sancar, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Gelin hep birlikte özgürlüğün, demokrasinin adaletin ve en önemlisi de bunlarla birlikte barışın inşa gücü olalım. Bu buluşmamızda ekolojistlerle, inanç gruplarıyla, kadınlarla, gençlerle bir araya geleceğiz. Hep birlikte yolumuza devam edeceğiz. Bu gücü inşa edeceğiz. Bu yolun ucu barışa çıkmaktadır. Şimdi biz ‘savaşa karşı çıkıyoruz, barışı inşa edeceğiz’ sözünü en gür şekilde haykırmaya çağırıyoruz herkesi. Bunun için demokrasi güçlerinin buluşması, yeni bir enerji, yeni bir irade, yeni bir umut cesaret yaratacaktır. Bundan şüphe duymuyoruz. Bu ülkedeki demokrasi güçleri hep birlikte hareket ettiklerinde mutlaka kazanacaklardır.”
Sancar, konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin “CHP başta olmak üzere muhalefet HDP ile yan yana durmamaya çok özen gösteriyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusunu Sancar, şöyle yanıtladı:
“Bizim çağrımız sadece belli kesimlere, sadece siyasi partilere yönelik değildir. Bizim çağrımız Türkiye’deki her kesimedir. Bunun sorumluluğunu içinde duyan, harekete geçen herkes bu mücadelede üzerine düşeni yapmış olacaktır; sorumluluğu duymayanlardan hesabı halk ve tarih soracaktır. Kimseye özel bir çağrımız yok. Çağrımız bütün topluma ve toplumdaki bütün demokrasi güçlerinedir.”
Kaynak: MA