HDP’nin açıkladığı “Salgın Döneminde Kürt Düşmanlığı” raporuna göre; 3 buçuk aylık dönemde 14 belediyeye kayyım atandı, 1 belediye eşbaşkanı tutuklandı.
En az 6 çocuk/genç Kürt illerinde ya da Kürt kimliği nedeniyle hayatını kaybetti, 387 kişi gözaltına alındı, 93 kişi tutuklandı, 84 kişi işkence ve kötü muameleye maruz kaldı.
Tarihi Hasankeyf ile birlikte 199 yerleşim yeri sulara gömüldü, Kanal İstanbul Projesi’nin ilk ihalesi yapıldı.
HDP, 11 Mart-30 Haziran tarihleri arasındaki salgın sürecinde tespit ettikleri ihlal ve haksızlıkları “Salgın Döneminde Kürt Düşmanlığı” adıyla raporlaştırdı. Rapor, HDP Genel Merkez’de düzenlenen basın toplantısında HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dede ve Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu tarafından kamuoyu ile paylaşıldı.
Toplantıda ilk olarak konuşan Dede, iktidarın salgının yoğun yaşandığı 3 buçuk aylık dönem içerisinde salgınla mücadele etmek yerine kendisi gibi düşünmeyenlerle, muhaliflerle mücadele etmeyi tercih ettiğine dikkati çekti.
‘Pandemi yasakların, hak ihlallerin gerekçesine dönüştürüldü’
Tüm dünyada yaşanan salgın karşısında iktidarların uyguladıkları politikalar olduğunu belirten Dede, şöyle konuştu: “Türkiye’de durum biraz farklı ilerledi. AKP iktidarı, salgının yoğun yaşandığı 3 buçuk aylık dönem içerisinde salgınla mücadele etmek yerine kendisi gibi düşünmeyenlerle, muhaliflerle mücadele etmeyi tercih etti. Salgını toplum üzerindeki kontrolün arttırılması için bir fırsat olarak değerlendiren AKP iktidarı kutuplaşmayı, ayrımcılığı derinleştirdi. Pandemi sürecini yasakların, hak ihlallerinin ve keyfi uygulamaların gerekçesine dönüştürdü.”
İktidarın öncelikli hedefinin uzun yıllardır olduğu gibi muhalifler ve Kürtler olduğunu ifade eden Dede, “Halk sağlığının öncelenmesi gereken böylesi bir dönemde kayyımlar atandı, gözaltılar yaşandı, haksız tutuklamaların ardı arkası kesilmedi. Askeri operasyonlar sürdü. Cenazelere ve mezarlıklara saldırılar gerçekleştirildi, işkence vakalarında artış gözlemlendi” dedi.
‘Belediyelerimiz iktidarın hedefi oldu’
Daha sonra Kerestecioğlu konuştu. Salgın döneminin belediyelerin de sınandığı bir dönem olduğunu belirten Kerestecioğlu, şunları ifade etti: “Kimin toplum sağlığı, kimin kendi çıkarı için çalıştığı bu dönemde bir kez daha ortaya çıktı. Özellikle kayyımlar ve ‘salgın döneminde neler oldu’ya değineceğim. Belediyelerimiz salgının başından itibaren hızlıca harekete geçti. Kamusal alanların temizliğinden, işlerini kaybeden insanlara ekonomik destek sağlamaya kadar pek çok konuda tedbir almaya çalıştık. Fakat toplum temelli, demokratik ve çoğulcu belediyecilik anlayışımız bu dönemde de iktidarın hedefi oldu.”
Konuşmaların ardından raporun detayları açıklandı. Rapordaki tespitler, Kayyımlar, Yardımların Engellenmesi, İşkence ve Kötü Muamele, Gözaltı ve Tutuklamalar, Mezarlıklara ve Cenazelere Saldırılar, Cezaevleri, Ekonomik kriz, Kadın, Yasama Dokunulmazlığı ve Fezlekeler, Askeri Operasyonlar, Eğitim, Tarım ve Ekoloji başlıkları altında yer aldı. Raporda yer alan bazı tespit ve veriler şu şekilde:
- 28 Mart 2020 tarihinde kısıtlama adı altında sosyal, ekonomik, siyasi, iktisadi, idari, hukuki, dinî ve kültürel alanda çok sayıda yasaklama getirilerek sosyal yaşam durduruldu.
- Ancak hayatı durduran AKP iktidarı yurttaşların ücretsiz maskeye ulaşmasını temin etmediği gibi maske satışlarını da yasakladı.
- Kamuoyuna açıklanan ekonomik tedbirlerle sermaye kesimi korunurken, işçi, emekçi ve yoksullar görmezden gelindi.
- TÜİK’in Türkiye geneli için açıkladığı işsizlik oranı yüzde 13,7 iken, bölgeler bazında bu oran güneydoğuda yüzde 22,4’e çıkmaktadır. İller bazında ise Mardin, Batman, Siirt, Şırnak bölgesi yüzde 30,9; Van, Muş, Bitlis, Hakkâri bölgesi de yüzde 25,9’dur. Yine istihdam oranının en düşük olduğu bölgeler de Kürt illerini kapsamaktadır. “En düşük istihdam oranı yüzde 30 ile “Mardin, Batman, Şırnak, Siirt” bölgesinde tespit edildi.
’62 bin 94 aileyle dayanışma sağlandı’
- Engellemelere rağmen HDP “Kardeş Aile Kampanyası” ile 13 bin 180 aileyi kardeş ailesi ile buluşturdu. Ayrıca gerek temel gıda/temizlik vb ihtiyaçları içeren paket gerekse de alışveriş çekleri ile 62 bin 94 aileyle dayanışma sağlandı.
- Cezaevlerine maske temini yapmayan, 8 tutsağın bir maskeyi kullanabileceğini dalga geçercesine telkin eden iktidar, tedbir adı altında haftalarca tutsakların aile ve avukatları ile görüşmesini engelledi.
‘Sabri Kaya tahliye edildiği gün yaşamını yitirdi’
- Ağır hasta mahpus Sabri Kaya, tahliye edildiği gün yaşamını yitirdi. 25 Mart tarihinden sonra birçok kez hastaneye kaldırılan Kaya, tedavisi tamamlanmadan cezaevine götürülmüştü. Ölüm sınırında olan Kaya, tüm başvurulara rağmen uzun süredir tahliye edilmemişti
- Yine AKP – MHP iktidarı, salgının TCK’de tanımlı suçlara göre bulaştığını düşünüyor olsa gerek çıkardığı özel af yasasında siyasi mahpusları kapsam dışı bıraktı. Aralarında gazeteciler, öğrenciler, insan hakları savunucuları, 65 yaş üstü tutsaklar, hasta tutsaklar, çocuklu kadınlar ve Kürt siyasetçilerin de bulunduğu binlerce kişi salgına rağmen tahliye edilmedi.
‘6 çocuk/genç Kürt kimliği nedeniyle hayatını kaybetti’
- Bu 3 buçuk aylık dönemde en az 6 çocuk/genç Kürt illerinde ya da Kürt kimliği nedeniyle, saldırıya uğrayarak, şüpheli şekilde, oynarken bulduğu cismin patlaması, kurşun isabet etmesi gibi sebeplerle hayatını kaybetti.
’13 mezarlık defalarca tahrip edildi’
- Kürtlere ait en az 13 mezarlık defalarca tahrip edildi, 261 cenazenin Kilyos’ta kaldırıma üst üste gömüldüğü ortaya çıktı, çatışmada yaşamını yitiren Agit İpek’in cenazesi annesine kargoyla teslim edildi.
- TBMM Genel Kurulu’nun açıldığı ilk hafta DTK Eşbaşkanı ve Hakkari Milletvekili Leyla Güven, Diyarbakır Milletvekili Musa Farisoğulları ve CHP’li Enis Berberoğlu hakkındaki yargı kararları okunarak vekillikleri düşürüldü, aynı gün tutuklandılar.
- Ayrıca sadece 11 Mart- 25 Haziran arası HDP milletvekilleri ile ilgili 88 fezleke TBMM Anayasa/ Adalet Karma Komisyonuna gönderildi.
’14 belediyeye kayyım atandı 1 belediye eşbaşkanı tutuklandı’
- Yine sadece bu salgın döneminde HDP’li 14 belediyeye kayyım atandı, 4 belediye meclis üyesi görevinden alındı ve 1 belediye eşbaşkanı tutuklandı.
- Kayyım yönetimindeki Mardin Büyükşehir Belediyesi iştiraki MARSU, su tarifelerine üçüncü kez zam yaptı. Duyurusu bile yapılmayan son zam ile birlikte kayyımdan önce 2 TL olan suyun metreküp fiyatı 5.80 TL’ye yükseldi.
‘387 kişi gözaltına alındı 93 kişi tutuklandı’
- Salgınının devam ettiği ve buna dönük tedbirlerin uygulandığı 11 Mart -30 Haziran arası dönemde aralarında HDP’li siyasetçiler, kadın hakları aktivistleri, gazeteciler, kötü çalışma koşullarını protesto eden sağlık çalışanları ve yurttaşların olduğu en az 387 kişi gözaltına alınırken, 93 kişi de tutuklandı.
- Hemen her gün ekranlarda sadece HDP tartışılırken yandaş medya tarafından sansür uygulandı.
- 84 kişi işkence ve kötü muameleye maruz kaldı.
- 70 kadın öldürüldü.
‘Eşbaşkanlık suç delili sayıldı’
- Yerine kayyım atanan Van Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Bedia Özgökçe Ertan hakkında “eşbaşkanlık” davası açıldı. “Eşbaşkanlık” ifadelerinin geçtiği tüm haberler, ziyaretler, kurum işleyişleri ve diplomatik heyetlerle yapılan görüşmeler, Özgökçe hakkında hazırlanan iddianamede ‘delil’ olarak yer aldı.
‘Sarya Kadın Kooperatifinin kurulması suç sayıldı’
- Yerine kayyım atanan tutuklu Mazıdağı Belediyesi Eşbaşkanı Nalan Özaydın hakkında hazırlanan iddianamede, kadınların ekonomik güçlenmesini hedefleyen Sarya Kadın Kooperatifinin kurulması suç sayıldı. Belediyenin desteğiyle kadınların bir araya gelerek kurduğu Sarya Kooperatifi 30 dönümlük arazide ilk ürün olarak yeşil fasulye ekmişti. Bir yıl içinde pek çok yeni kadının katılmasıyla kooperatif büyüyerek başka köylere de yayılmıştı.
‘Kanal İstanbul Projesi’nin ilk ihalesi yapıldı’
- Su kaynaklarına zarar verecek havayı kirletecek, bilim insanları tarafından ekolojik kırım anlamına gelen Kanal İstanbul projesinin ilk ihalesi yapıldı.
- Artvin, Rize, Bursa, Eğirdir’de halkın karşı çıkmasına rağmen Hidroelektrik Santral (HES) projeleri yapımına devam etti.
‘Hasankey ile birlikte 199 yerleşim yeri baraj suları altında kaldı’
- Tarihi Hasankeyf ile birlikte 199 yerleşim yerini sular altında bırakan Ilısu Barajı’nın resmi açılışı yapıldı. Hasankeyf’te tarih sulara gömüldü. Hasankeyf’te Ilısu Barajı’ndan dolayı tarihin yüzde 80’i sular altına gömülürken sadece yüzde 20’si gün yüzünde kaldı.
- Dersim Ovacık’ta yıllardır köylülerin ortak olarak kullandığı mera arazi özel şirkete verildi.
- Türkiye’nin 14’üncü miras alanı olarak Dünya Mirası Listesi’ne eklenen Hevsel Bahçeleri, Dicle Nehri kıyısına dökülen hafriyatla kirletiliyor.
- Şırnak kırsalındaki Cudi Dağı’nda inşa edilen kalekollar için ağaç katliamı devam ediyor. Bölgede yüzlerce ağaç kesilirken, ilgili kurumların sessizliği dikkat çekiyor.
‘DEDAŞ halkın sağlığını tehlikeye attı’
- Kürt illerinde hizmet veren Dicle Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi (DEDAŞ), uygulamalarıyla hem gıda güvenliğini hem de halk sağlığını tehlikeye attı. DEDAŞ, kolluk kuvvetleriyle beraber, salgının en yoğun hissedildiği dönemde, borçları bahane ederek pek çok köyün tamamının elektriklerini kesti. Kesilen elektrikler nedeniyle su kuyuları çalışmadı, halk hijyenin böylesi önemli olduğu bu süreçte şebeke suyundan mahrum bırakıldı.
- Kürt çiftçisinin hasadı susuzluk nedeniyle tarlada yandı. Hayvanlar susuzluktan telef oldu, Tarım ve Orman Bakanlığı bitkisel üretimin geliştirilmesi programına önemli tarım merkezleri arasında yer alan Diyarbakır, Urfa ve Mardin’i dahil etmedi ve destekten mahrum bıraktı.