HDP, Meclis Başkanlığına Yükseköğretim Kanununun kaldırılması talebiyle kanun teklifi verdi.
Teklifte, Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) yerine üniversiteler arası ilişki ve bilgi akışını sağlayacak bir koordinasyon kurulunun oluşturulması önerildi.
HDP Grup Başkanvekilleri Meral Danış Beştaş ve Saruhan Oluç, TBMM Başkanlığı’na Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Kanunun kaldırılması için kanun değişikliği teklifi sundu. Teklifin gerekçesinde, üniversitelerin özerkliğinin korunması ve bilimsel gelişimin önündeki engellerin kaldırılması için konuyla ilgili gerekli anayasal değişikliklerin yapılması gerektiği kaydedildi.
Telifte, YÖK yerine üniversiteler arası ilişki ve bilgi akışını sağlayacak bir koordinasyon kurulunun oluşturulması gerektiği belirtildi.
‘YÖK, 12 Eylül’ün dayatması’
YÖK’ün 12 Eylül Anayasasının ülkedeki hak ve özgürlükleri sınırlamak için akademik özerkliğe getirilen bir dayatma olduğunun belirtildiği teklifte, Türkiye’de anayasal tanımda da yer aldığı üzere üniversitelerin akademik yönden özgür olmadıkları gibi idari ve mali yönden de bağımlı oldukları kaydedildi.
Teklifte, “Bu bağımlılık ilişkisi ülkede üniversite tanımını da değiştirmiş, çoğu üniversitenin ne yazık ki meslek öğretim kurumları şeklinde yapılanmasına yol açmıştır.” denildi.
‘Atanmış rektör özerkliği ortadan kaldırıyor’
Türkiye’de akademik, bilimsel ve sanatsal gelişimin her daim baskı altında olduğuna işaret edilen teklifte, bu gelişimin özellikle YÖK’ün kuruluşu ile durduğu hatta geriledi belirtildi. Rektör seçimlerinin doğrudan Cumhurbaşkanı tarafından yapılmasının akademide özerkliği ortadan kaldırdığına ve kayyım hukukunu meşrulaştırdığına dikkat çekilen teklifte, “12 Eylül sonrası kurulan hukukta dahi, rektör belirleme aşamasında ilk seçim hakkı üniversitelere bırakılmışken, son geldiğimiz fazda üniversitelerin etki mekanizmaları alaşağı edilmiştir.” diye kaydedildi.
‘Üniversiteler tek elden yönetimin aracı yapıldı’
Barış Akademisyenlerinin üniversitelerden ihracının iktidarın ülkedeki gelecek tahayyülünün ilk adımı olduğunun ifade edildiği teklifte, “Bu yüzden Boğaziçi Üniversitesini, asıl sahipleri olan öğrenci ve akademisyenlerin elinden alan süreç yeni değildir.” denildi.
Sadece akademisyenlerin değil öğrenciler üzerinde kurulan baskıların da sorumlusunun YÖK olduğuna işaret edilen teklifte, öğrencilere alan bırakılmadığı kaydedildi. Şu anda çoğunluğunu üniversite öğrencilerinin oluşturduğu 100 binin üzerinde öğrencinin yargılandığının hatırlatıldığı teklifte, “Cezaevlerinde ise 70 bin öğrenci bulunduğu ifade edilmektedir” diye belirtildi.
Teklifte, mevcut hali ile üniversitelerin tek elden bir yönetim mekanizmasının araçları durumuna geldiğine vurgu yapıldı.
Yeni1Mecra