HABER MERKEZİ – HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçesinin nereye gittiği belli olmayan transferler ve görev zararları bütçesi olduğuna dikkat çekerek, 4 milyon kadının hiçbir güvencesi olmadan çalıştığını, sığınak ve kreşlere ayrılan bütçenin harcanmadığını belirterek, “Hükümet kadınlara ayrılan bütçeden mi tasarruf ediyor?” diye sordu.
HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, TBMM Plan Bütçe Komisyonunda Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Bütçesi görüşmelerinde konuştu. Kerestecioğlu, komisyona kadınların nafaka hakkına dokunulmayacağının ve İstanbul Sözleşmesinin gereklerinin tereddütsüz yerine getirilmesi için çalışmaya devam edeceğinin sözünü almaya geldiklerini söyledi.
‘Bütçenin yüzde 95’i olan transferlerin kim için yapıldığının yanıtı yok’
“2020 Bütçesinde en çok pay ayrılan 2. bakanlıktan söz ediyoruz. Tam 125 milyar TL” diyen Kerestecioğlu, adil, toplumun her kesimini gören bir bölüşüm anlayışıyla çok sayıda sorunu çözebilecek bir tutar olduğunu söyledi. Bu bütçenin yüzde 95’inin Cari Transferler (119,6 milyar) altında toplandığını belirten Kerestecioğlu, bu transferlerin nereye, kim için, ne amaçla yapıldığının yanıtının olmadığına dikkat çekti.
‘Milyarlarca lire görev zararı olarak görülüyor’
“Kalan bütçenin yani 2020 yılında 38,1 milyardan fazla görev zararı yapılması öngörülüyor” diyen Kerestecioğlu, neden milyarca liralık görev zararı öngörüldüğünün hakkıyla konuşmadığı sürece adil, eşitlikçi bir bütçeden bahsedilemeyeceğine vurgu yaptı. Kerestecioğlu, “Şu haliyle maalesef bakanlık bütçesi, nereye gittiği belli olmayan transferler ve görev zararları bütçesi” diyerek, harcamaların nereye yapılacağının halka açıklanması gerektiğini söyledi.
‘Sosyal yardımın artması yardıma muhtaç insan sayısının artmasıdır’
Sosyal devlet olmanın gereği, eşitsizlikleri ortadan kaldıracak sosyal politikalar üretmek olduğunu belirten Kerestecioğlu, “Fakat bütçede böyle bir planlama yok! 2020 ve sonrasında bakanlık bütçesinde yatırım bütçesi oranları binde 2 oranının altında. Mesela, Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğünün yatırım bütçesi ancak bir daire fiyatı.” şeklinde konuştu. Sosyal politikanın, sosyal hizmetin; sosyal yardımlardan ibaret olmadığını belirten Kerestecioğlu, “Fakat bugün yoksulluk deyince tek yanıt, sosyal yardıma ayrılan bütçenin her yıl daha da artırılması. Sosyal yardım bütçesinin artması sosyal yardıma muhtaç insan sayısının artması demektir, yani övünülecek bir şey değildir aslında!” dedi.
‘4 milyon kadın hiçbir sosyal güvencesi olmadan çalışıyor’
Sosyal yardımlara başvuranların yüzde 80’inin kadın olduğuna dikkat çeken Kerestecioğlu, şu verileri paylaştı: “Çünkü ev işleri ve bakım emeğinin yanında yoksul haneleri geçindirme görevi de kadınların omuzlarında! 15-64 yaş arası erkeklerin yüzde 65,6’sı istihdam edilirken, kadınlarda bu oran yüzde 29,8! Zorunlu sigortalı yaklaşık 14 milyon kişinin 10 milyon kadarı erkek iken sadece 4 milyon kadarı kadın. Her 100 genç kadından 33’ü işsizken, kentsel alanlarda her 100 kadının 41’i işsiz. 4 milyon kadın hiçbir sosyal güvencesi olmadan kayıt dışı çalışıyor.”
‘Nafakayla ilgili yapay gündem yaratılıyor’
Bir de KHK’larla yaklaşık 26 bin kadınının ihraç edildiğini hatırlatan Kerestecioğlu, “Üstelik bir de bu sorunlar hiç yokmuş gibi kadınların yoksulluk nafakasıyla ilgili yapay bir gündemle uğraşıyoruz. Kadınların çok yüksek nafakalar aldığı, nafakanın süresiz olduğu gibi doğru olmayan iddialar üzerinden bu konu tartışılıyor” dedi. Yıllardır kullanılan toplumsal cinsiyete duyarlı bütçeleme ifadesinin “Kadın Erkek Fırsat Eşitliğine duyarlı” gibi tuhaf bir kavramla ikame edilmeye çalışıldığına işaret eden Kerestecioğlu, “Özü, içeriği boşaltılıyor” dedi.
‘Kadın cinayetlerini olağanlaştırıyor’
Kerestecioğlu, İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu başkanının şiddetle ilgili çalıştayda yaptığı konuşmayla “Onca kadın sanki erkekler tarafından öldürülmüyormuş gibi, neredeyse kadın cinayetlerini olağanlaştırmaktan çekinmiyor” dedi. Eşitlikten yana olmadan herhangi bir sorunun çözülemeyeceğini söyleyen Kerestecioğlu, “Ne CEDAW’ı ne de İstanbul Sözleşmesini uygulayabilirsiniz!” diye konuştu.
‘Sığınaklara ayrılan bütçe harcanmıyor’
Bakanlığın milyarlarca lira görev zararı çıkarırken Sığınak, ŞÖNİM, kreş ve barınma için ayırdığı bütçeyi nasıl oluyorsa harcamıyor” diyen Kerestecioğlu, “Hükümet kadınlara ayrılan bütçeden mi tasarruf ediyor?” diye sordu.
‘Mülteci kadınlar sığınaklara alınmıyor’
Bütçenin görmediği bir kesimin de şiddetin, yoksulluğun en çok muhatabı olan mülteci ve göçmen kadınlar olduğuna dikkat çeken Kerestecioğlu, güvenlikçi yaklaşım nedeniyle mülteci kadınların sığınaklara alınmadığını söyledi. Göçmenliğin en büyük nedenlerinden biri olan savaşın ülkenin temel politikası olduğuna vurgu yapan Kerestecioğlu, “Kadınlara ayrılması gereken bütçe bizi daha güvencesiz, daha yoksul hale getiren savaşa harcanıyor” dedi.
‘Hiçbirimiz itaat etmeyeceğiz’
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele günü nedeniyle hazırlanan broşürlerin “Erkek ve devlet şiddetine karşı isyandayız, itaat etmiyoruz” ifadesi olduğu için toplatılma kararı çıkarıldığını hatırlatan Kerestecioğlu, “Suruç’ta kadınlar broşürleri dağıtırlarsa gözaltına alınmakla tehdit edilmiş. Bu kadınların 40 yıllık sloganıdır! Tabi ki itaat etmeyeceğiz! İtaat eden, makbul kadın olmak; erkeklere şiddetin yollarını açmaktır. Bunu bu salondaki hiçbir kadın, hiçbirimiz kabul etmemeliyiz” şeklinde konuştu.
‘Kayyımlar kadın kazanımlarını hedef alıyor’
Kayyım atamalarına değinen Kerestecioğlu, Avrupa ortalamasının yüzde 15 olduğu kadın belediye başkanı oranın Türkiye’de 3.2 olduğunu, bu oranı sağlayan vekillerinin, belediye başkanlarının hapiste rehine olarak tutulduğunu hatırlatarak, “Kayyımlar rejimi açıkça kadınların kazanımlarını hedef alıyor” dedi.
‘3 bin 100 çocuk cezaevinde, çocuk işçi sayısı 2 milyon’
Çocuklara ilişkin veri paylaşan Kerestecioğlu, 12-18 yaş aralığında 3100 çocuğun mahpus, 2018’de 15 yaşından küçük 167 çocuğun doğum yaptığını, 15-17 yaş grubunda ise 11 bin 636 çocuk anne olduğunu söyledi. 2018 yılı içerisinde çocuğun cinsel istismarı suçundan; 18 bin 290 dava açıldığını belirten Kerestecioğlu, çocuk işçi sayısının 2 milyona dayandığını söyledi. 2019’un ilk 10 ayında 55 çocuk çalışırken yaşamını yitirdi. 55 çocuk, arkadaşlar!” diyen Kerestecioğlu, ölenlerin 10’unun göçmen/mülteci işçi olduğuna dikkat çekti.
Kerestecioğlu, bugün tek ihtiyacın sorumluluk alacak, sorumlu olduğu kesimler lehine gerektiğinde iktidarın politikalarına da karşı çıkabilecek, yurttaşların yanında olacak bir Bakanlık olduğuna vurgu yaparak, “Ülke siyasetten ve sizden bunu bekliyor” dedi.