9 yıl önce “Avrupa’nın en büyük adliyesi” olarak açılan 333.000 metrekarelik kapalı alana sahip İstanbul Adalet Sarayı’ndaki icra müdürlükleri, iflas daireleri ve icra mahkemeleri, davaların yükünü taşıyamadı.
Adalet Bakanlığı, İstanbul Adalet Sarayı’nda yer alan icra müdürlüklerindeki yoğunluğun azaltılması için 37 icra müdürlüğü, 24 icra mahkemesi ve 3 iflas dairesinin Şişli Kuştepe’de kiralanan ek hizmet binasına taşınması kararı aldı. Böylelikle İstanbul Adalet Sarayı’nın insan yoğunluğunun yüzde 30 azalması öngörülüyor.
Sözcü‘den Hayati Arıgan’ın haberine göre 14 ve 9 kattan oluşan 2 bloklu ek hizmet binasının inşaatı halen devam ediyor. İnşaat tamamlandığında icra birimleri ek hizmet binasında hizmete devam edecek.
Yoğunluk azalsın diye kiralandı
Adalet Bakanlığı, İstanbul Adalet Sarayı’nda yer alan icra müdürlüklerindeki yoğunluğun azaltılması için 37 icra müdürlüğü, 24 icra mahkemesi ve 3 iflas dairesinin Şişli Kuştepe’de kiralanan ek hizmet binasına taşınması kararı aldı. Böylelikle İstanbul Adalet Sarayı’nın insan yoğunluğunun yüzde 30 azalması öngörülüyor. 14 ve 9 kattan oluşan 2 bloklu ek hizmet binasının inşaatı halen devam ediyor. İnşaat tamamlandığında icra birimleri ek hizmet binasında hizmete devam edecek.
Taşınma sürecinin 6 aydan önce olmayacağı belirtildi. Yeni hizmet binasında icra müdürlüklerinin en az 10 yıl kalması planlanıyor. 10 yıllık süreçte icra dairelerinin fiziki dosyanın tamamen ortadan kaldırılarak elektronik dosyaya geçmesi hedefleniyor. Bakanlık son olarak icra müdürlüklerindeki dosya yükünü hafifletmek amacıyla icra müdürlüğü sınavını kazanan 109 icra müdür yardımcısı ve geçici yetkiyle atanan 30 icra müdür yardımcısı atadı.
Hukukçular ise yeni hizmet binasının da talebi karşılayamayacağı, bunun da geçici bir önlem olduğunu söylüyor. Personel ve bina değişimi yerine yeni yasaların çıkması gerektiğini belirtiyor. Yürürlükte olan İcra İflas Kanunu’nun 1943’te yapıldığını belirten hukukçular, mevcut yasanın yapılan değişikliklerle yamalı bohçaya döndüğünü köklü bir İcra İflas Kanunu’nun çıkması gerektiğini savunuyor.