12 bin yıllık tarihi geçmişi bulunan Hasankeyf ile 300 kadar höyük ve ören yerini sulara gömen Ilısu Barajı, TBMM’nin kuruluşunun 100. yıldönümünde ilk tribünü test amaçlı döndürüldü.
Hasankeyf’i Yaşatma Girişimi’nden Ercan Ayboğa, yıkım, sömürü ve tahakküm getiren Ilısu Barajı’nın her geçen gün Dicle Vadisi’ni yutup yok ettiğini söyledi.
DSİ 16. Bölge Müdürü Ali Naci Kösalı, Dicle Nehri üzerindeki Ilısu Barajı ve HES Projesi’nin Türkiye Cumhuriyeti’nin önemli yatırım projelerinden biri olduğunu söyledi ve TBMM’nin kuruluşunun 100. yıldönümünde ilk tribünü test amaçlı döndürüldüğü bildirdi. Yılda yaklaşık 4 milyar 120 milyon kilovatsaat enerji üretileceğini belirten Kösalı, Atatürk, Karakaya ve Keban’dan sonra en büyük dördüncü baraj olduğunu söyledi.
“Baraj gölü 115 metre yüksekliğe ulaşmıştır” diyen Kösalı, “Türbinlerin kuru testleri tamamlanmış olup birinci üniteden başlamak üzere ıslak testlere başlanılmıştır. TBMM’nin kuruluşunun 100. yıl dönümü olan 23 Nisan 2020 tarihinde Ilısu Barajı ve HES Projesinde 204 MW kapasiteli 6 türbinden birincisini devreye alma testlerinin en önemli kilometre taşı olarak ilk döndürülmesi (first run) yapılmıştır” diye konuştu.
Ayboğa: Yıkım, sömürü ve tahakküm projesi
Hasankeyf’i Yaşatma Girişimi’nden Ercan Ayboğa, Ilısu Barajı için “Yıkım, sömürü ve tahakküm getiren proje” olarak söz etti. 23 yıl önce planlamaya ve yatırım programına alındığını belirten Ayboğa, “Birçok engelleme, gecikmeye rağmen bugünlerde Ilısu Barajı Dicle Vadisi’ni yutuyor, yok ediyor” dedi. Ayboğa, Yeni1mecra’ya şöyle konuştu:
“Ilısu Barajı 5 ili kapsıyor, bir yıkım projesi olduğunu unutmayalım. Birkaç şirket kazanıyor, belki hükümet faydalanıyor. Ama orada yaşayan Kürtler, Araplar ve tüm Türkiye halkları kaybediyor. Bu proje aynı zamanda bir yüktür. Sosyal ve kültürel anlamda da büyük bir yıkımdır.”
Barajın gerçek giderleri gizleniyor
Projeden vazgeçilmesi durumunda yüzde 100 olmasa da geri dönüşün mümkün olduğunu belirten Ayboğa, Ilısu Barajı’nın sadece ekonomik argümanlarla açıklanamayacağını söyledi:
“Çünkü çok pahalı bir proje. Resmi olarak 2 milyar Euro’dur, ama biz bunun 3-4 milyar Euro olduğunu düşünüyoruz. Gerçek giderler gizleniyor.”
DSİ yöneticileri güvenlikle ilgili demişti
Ilısu Baraj Projesi’ni siyasi ve jeostratejik ilişkilerle açıklanması gerektiğini ifade eden Ayboğa, barajın Irak’a ve kısmen de Suriye’ye karşı bir silah olarak kullanılması için kurulduğunu söyledi. İkinci bir nedeninin de Kürtlere karşı kullanılmak istendiğini belirten Ayboğa, “DSİ’nin üst düzeyi değilse de orta düzey yöneticileri birçok toplantıda belirttiler. Kendilerine yakın basına birçok kez söylettiriyorlar: Terörizme karşı, güvenlikle ilgilidir diye” şeklinde konuştu.