İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri yaptıkları açıklama ile artan ırkçı saldırılar, orman yangınları ve seller karşısında iktidarın tutumunu protesto etti.
İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, artan ırkçı saldırılar başta olmak üzere orman yangınları ve seller karşısında iktidarın yetersiz önlem ve tedbirlerine tepki göstermek amacıyla Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “Yakıyorsun, yıkıyorsun, yok ediyorsun, yönetemiyorsun”, “Afet değil yapma rant savaş düzeniniz öldürüyor” ve “Yangından sele sisteminiz çürümüştür” pankart ve dövizler açılırken, sık sık “Faşizme karşı omuz omuza” sloganı atıldı.
Ortak basın metnini okuyan Kamu Emekçileri Konfederasyonu (KESK) İzmir Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Mustafa Güven, ülkede her doğa olayının bir felakete dönüşmesine üzülerek şahit olduklarını söyleyerek, sorunlara çözüm olmak yerine muhalefeti suçlayarak sorunları görmezden gelen iktidarı eleştirdi.
‘Devletin acizliği’
Yaşanan orman yangınları ve sel felaketlerinin bu denli ağır bir tabloya yol açmasının nedenini “devletin acizliğinin göstergesi” olduğunu belirten Güven, “Tüm kamu bürokrasisi durmuş kamunun kaynaklarının yağmalanmasının sonucu önlenebilir doğal olaylarının felakete dönüşmesini izliyor. Hatta felaketlere kendi imkanıyla seferber olan vatandaş veya kimi kuruluşların yaptıkları çağrılar devletin acizliğini ortaya koyduğu için engelleniyor, tehdit ediliyor hatta hedefe konuluyor. Bütçeden sürekli sermayeye teşvik yaratılırken, ormanlar yanarken bir yangın söndürme uçağı dahi kaldırılamıyor, her yoğun yağış bir sel felaketine dönüşürken insanlar evsiz barksız çaresiz bırakılıyor” diye konuştu.
‘Kutuplaştırıcı iklim kabul edilemez’
Ülkede yaşanan ırkçı saldırıların sebebinin iktidarın kutuplaştırıcı söylemleri olduğunu dile getiren Güven, “Tek adam Saray rejimi ve ortakları halkın gerçek sorunlarına çözüm bulmak, orman yanıyorsa söndürmek, önlem almak, sel oluyorsa felakete neden olan rant politikalarından vazgeçmek ve benzeri işleri yapacağına gerici, ırkçı politikalarda ısrar ediyor. Bunun sonucunda ülkenin dört bir yanında nedeni ne olursa olsun daha sonra ırkçı kışkırtmalara neden olan saldırılar meydana gelmeye devam ediyor. Son iki ayda İzmir’de HDP İl binasında Deniz Poyraz’ın katledilmesi dahil en az 8 saldırının meydana geldiği, 2010 yılından bu yana ise 280 ırkçı saldırıda 15 kişinin öldüğü, 97 kişinin yaralandığının insan hakları örgütlerinin verilerine yansıdığını görüyoruz. Maalesef iktidarın yarattığı kutuplaştırıcı iklimin sözde bazı muhalif kesimleri de etkisi altına aldığını görüyoruz. Bolu Belediye Başkanının mültecilere yönelik ayrımcı uygulaması bu politikaların bir sonucudur ve kabul edilemez” ifadelerini kullandı.
Birleşme çağrısı
Güven, yaşanan karanlık tabloya ve tek adam rejimine karşı tüm kesimlere birleşme çağrısında bulunarak, “Bu ülkedeki tüm faşist gerici saldırıların sorumlusu siyasal iktidarın Saray Rejiminin ta kendisi olduğunu biliyoruz, görüyoruz. Tüm demokrasi güçlerini iktidarın gerici, kutuplaştırıcı politikalarına karşı, herkesin yaşam hakkının kutsal olduğu, eşit, özgür ve güvenli bir şekilde yaşayacağımız demokratik bir ülke mücadelesinde birleşmeye çağırıyoruz” dedi.
MA / İZMİR
