İktidarın kadın üniversitesi projesine karşı bir araya gelen kadınlar, iktidarın “makbul kadın” yaratma amacına karşı direneceklerini söyledi.
Kadın Üniversiteleri İstemiyoruz Kampanya Grubu, Eğitim-Sen Ankara 2 Nolu Şube önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “Tecavüzcü Prof. Hasan Bilgili”, “Kayyum Verşan”, “Kadın düşmanları gidecek biz kalacağız” yazılı dövizler taşındı. Açıklamada konuşan Kadın Üniversiteleri İstemiyoruz Kampanya Yürütücüsü Yaren Tuncer, erkek egemen zihniyetin ikincilleştirme politikalarına karşı kadınlar ve LGBTİ+’lar olarak hayatın her alanında mücadele edeceklerini söyledi.
‘Kadrolarını oluşturuyorlar’
Tuncer, AKP’nin “makbul kadın” yaratma çabasıyla kendi kadın kadrosunu oluşturmaya çalıştığını belirtti. Tuncer, “Japonya’da 1860’lara dek hüküm süren Samuray geleneğine göre kadının yeri evi ve yalnızca ‘annelik’ sıfatıyla var olabileceği üzerine. Kadın üniversiteleri de tam olarak bu geleneği besleyebilmek ve ‘Japonya’yı yönetecek erkeklerin yetişmesine yardımcı olmak’ amacıyla açılan üniversiteler. Japonya’da her yıl binlerce nitelikli üniversite mezunu kadın, cinsiyet ayrımcılığı veya psikolojik şiddetten dolayı işten ayrılmak zorunda kalıyor. Kadınların yükseköğretime katılımlarının önündeki engellere iktidar tarafından bir çözüm olarak sunulan kadın üniversiteleri, cinsiyet rollerinin ve kalıplarının eğitim sisteminin kodları haline gelmesini meşrulaştırmanın bir yolu aynı zamanda” dedi.
Tuncer, iktidarın aksine kadın üniversitelerinin “kadınları akademide var etmeyi değil itaatkâr kadın modelini oluşturmayı” amaçladığını ifade etti.
Fail gizleniyor
Üniversite içinde açığa çıkan erkek şiddeti olaylarında failin gizlendiğini ve kadınların sorumlu ilan edildiğini hatırlatan Tuncer, şöyle devam etti: “Kadınlar eğer tacize uğramak istemiyorsa belli sınırlar içerisine mahkumdur, düşüncesini doğrudan meşrulaştıran bir proje olan kadın üniversitesi çözüm değildir. Güvenli üniversitelerin oluşabilmesi için üniversite içi mekanizmaların etkin hale getirilmesini ve kadınların ve LGBTİ+’ların kendilerini özerk olarak var edebileceği alanlar istiyoruz.”
Tuncer, “Okullarımızı ve yaşam alanlarımızı kadın düşmanlarından temizleyene kadar; eşit, özgür, özerk ve demokratik üniversiteleri yaratana kadar mücadele etmekten geri durmuyor; makbul kadın sınırlarınızı tanımıyoruz. Başta üniversiteli kadınlar olmak üzere tüm itaat etmeyen kadınları mücadeleye çağırıyoruz, çünkü biliyoruz, bizim dayanışmamız karşısında baskıların bir hükmü yok. Üniversitelerde AKP’ye, YÖK’e, kayyumlara, sivil polislere, ÖGB’lere yaşamın hiçbir alanında da erkek egemen zihniyete geçit vermeyeceğiz” diye konuştu.
MA