Eşitsizliğin “14 Şubat Sevgililer Günü” adı altında “aşk” diye pazarlandığına dikkat çeken kadınlar, asıl ihtiyaçlarının hediye değil “Eşitlik” olduğuna vurgu yapıyor.
Kadınlar, 14 şubatta eşitlik mücadelesi için sokakta olacak.
YAĞMUR KAYA
Bir haftadan bu yana sokaklarda, televizyonlarda, sinemada, mağazalarda, duraklarda, radyolarda, gazetelerde, sosyal medyada kısacası gerçek ve sanal ortamda her yerde “14 Şubat Sevgililer Günü” adı altında çok sayıda bol “kırmızı kalpli” mesaja maruz kaldığımız bir haftayı bugünle birlikte geride bırakıyoruz.
“Sevgililer günü hediyeleri nelerdir?”, “14 Şubat Sevgililer Günü kampanyalar ve indirimler”, “Kadın ve erkekler için sevgililer günü için yaratıcı hediye önerileri”, “Sevgililer günü mesajı”, “Kozmetikte sevgililer gününe özel indirim” gibi mesajlarla kişilerde hediye alma, hangi hediyeyi alacağı ve hangi şiir ve sözle mesaj göndereceğine kadar “Yardımcı” oldu reklamlar!
Her gün bir kadının katledildiği ve şiddete maruz kaldığı bir kadın kırımının yaşandığı gerçeğinin bu kadar görünmez kılındığı bir ortamda bu kadar görünür kılınan “Sevgililer gününü” kadınlarla konuştuk.
‘Asıl ihtiyacımız hediye değil eşitlik’
Halkevci Kadınlar üyesi Tuğçe Özçelik, 14 Şubat’a kadınların değil kapitalist erkek egemen sistemin ihtiyaç duyduğu için bugünü “özel” kıldığına dikkat çekiyor. Özçelik, “Bizler, 14 Şubatlarda ekranlardan ‘ihtiyaç’ olarak dayatılan hediyelerin karşısında asıl ihtiyacımız olanın eşitlik olduğunu bir kez daha dile getirmek istiyoruz. Yıllardır toplumsal cinsiyet eşitliği için eylem yapıyoruz.” diyor.
‘Eşitliğin olmadığı yerde aşk da yoktur’
Özçelik, kadına yönelik şiddetin “kadınlar çiçektir”, “kadına el kalkmaz” mottolarıyla çözülebilecek bir sorun olmadığını vurguluyor ve eşitliğin olmadığı yerde, onurlu bir aşkın da olamayacağını söylüyor. Özçelik, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Bizler dün gece bize hakaret eden, aşağılayan, döven ya da ayağını uzatıp her şeyi bizden bekleyen erkeğin senede bir günlük yalanını yemiyoruz. Yarın yine aynı sisteme uyanacağımızı biliyoruz. Elbette birbirini seven insanlar birbirlerine bunu istedikleri yöntemle göstersinler buna karşı değiliz. Fakat pırlantalar benliğimizde açılan yaraları, çiçekler bedenimizde açılan yaraları geçirmiyor. Her kadın için saygı duyulduğu, güvenildiği, önemsediği bir ilişki hediyeden önce gelir.”
‘Eşitsizlik aşk adı altında pazarlanıyor’
Kadınlar Birlikte Güçlü Grubu üyesi Feride Eralp da, 14 Şubat’ı eylemle karşılayacaklarını anlatıyor. “14 Şubat Sevgililer Günü”nü eşitsizliğin “Aşk” adı altında pazarlama günü olduğunu söylüyor Eralp. 14 Şubat’ın hem sermayeye hem erkek egemen sisteme hizmet ettiğini belirtiyor Eralp, ve şöyle devam ediyor:
“Biz kadınlar, yeni değil, yıllardır bu günde çeşitli şekillerde hem sermayeye, hem erkek egemenliğine, erkek şiddetine, aşkın ancak belli – ve çok heteroseksist – kalıplar içinde makbul sayılmasına, kırmızı kalpli balonların, onca baskının türlü şiddetin affına gerekçe sayılmasına itiraz ediyoruz. Kıskançlığın bir kadını kısıtlamanın, hayattan bezdirmenin bahanesi sayılmasına, erkeklerin ‘çok sevdim’ adı altında can almasına, yılın bir gününde yenilen romantik yemeklerin kadınların 364 gün o adamlar için yemek pişirmesine tekabül etmesine, hediyelerin de kadınlardan ziyade piyasaya fayda sağlamasına isyan üzerinden anlıyoruz, değerlendiriyoruz 14 Şubat’ı.”
‘Özgürlüğümüze gölge aşk değil şiddet!’
Sevginin aşkın, eşitsizliği sürdürmenin, dayatmanın öbür adı olmak zorunda olmadığını vurgulayan Eralp, “Özgürlüğümüze gölge aşk değil, şiddet! Şiddete karşı hep birlikte sokaklarda olalım.” diyor.
‘Sahte aşkları değil çözümü konuşalım’
Kırkyama Kadın Dayanışması’ndan Tülay Korkutan da, kadınların her gün, her türlü şiddet biçimine maruz kaldığı, erkekler tarafından öldürüldüğü bir ülkede sahte günlerin ve sahte aşkların değil çözümün konuşulması gerektiğini söylüyor.
Her türlü bahane ile kadınların erkekler tarafından öldürüldüğüne dikkat çekiyor Korkutan ve şöyle konuşuyor: “Bu bahaneler kimi zaman yemeğin tuzunun az olması oluyor. Kadınlar kimi zaman da neden camdan baktı, neden güldü, sevgililik ‘teklifimi kabul etmedi’ gibi bahanelerle kadınlar öldürülüyor. Evet, erkek şiddetinin bahanesi çok ama biz kadınlar da bu bahanelere artık yeter diyoruz.”
‘Sevgi bahane edilerek erkekler korunuyor’
“Aklımızla alay eder gibi, indirim yapan mağazaların, çiçekli böcekli kutlama mesajı yayınlayan erkekleri görüyoruz.” diyen Korkutan, kadınlar olarak heteroseksist dünyanın erkek egemen aşkını reddettiklerini söylüyor. Korkutan, sözlerine şöyle devam ediyor: “Aşk ve sevgi bahanesiyle, baskı ve şiddetle sürekli yaşamak zorunda kalırken, bize verilen hangi hediye bunları bize unutturabilir? Taciz, tecavüz, kadın cinayeti davalarında ‘seviyordum öldürdüm’ diye savunma yapan erkeklere haksız tahrik indirimi uygulayan bir adalet mekanizmasının içindeyiz. Sevgi bahane edilerek mahkemeler erkekleri koruyor.”
’14 şubatı kutlamıyoruz mücadeleye devam ediyoruz’
Kadınlar olarak erkek şiddetinin, baskının, tacizin “aşk”, “sevgi” diye sunulmasını kabul etmeyeceklerini söyleyen Korkutan, “14 Şubat’ı kutlamıyoruz. O gün sokaklarda olup erkeklerin, patriarkanın maskesini düşüreceğiz. Kadın dayanışmasından aldığımız güçle şiddetten uzak, eşit, güvenli ve özgür bir yaşamı kurmak için mücadele etmeye devam edeceğiz.” şeklinde tamamlıyor sözlerini.
