Öcalan’ın posteri gerekçe gösterilerek HDP’nin Esenyurt İlçe Örgütü’nün basılmasının hukuk dışı olduğunu belirten avukat Ercan Kanar, bununla AYM kararlarının çiğnendiğini söyledi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Esenyurt İlçe Örgütü binası, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın posterleri gerekçe yapılarak Pazar gecesi polisler tarafından basıldı. Partililerin bilgilendirilmediği baskında, kapıyı koçbaşı ile kıran polis, binada yaklaşık 6 saat süren arama ardından Öcalan posterleri ve dokümanlara el koydu.
AYM’nin çok sayıda kararı var
Baskına tepkiler devam ederken Emniyet’in gerekçe yaptığı Öcalan’ın posterlerine ilişkin yargının daha önce verdiği hak ihlali kararları bir kez daha gündeme geldi. Yerel mahkemeler, İstinaf Mahkemesi, Yargıtay ve AYM’nin “Sayın Öcalan”, “Biji Serok Apo” ve Öcalan’ın posterini asmak, Öcalan’ın özgürlüğü için kampanya yapmak, Öcalan için imza toplamak ve Öcalan’ın posterini açmak ve taşımanın suç olmadığı düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamına girdiği yönünde çok sayıda sayısız karar var.
İfade özgürlüğü ihlal edildi
31 Mart 2020’de AYM, Öcalan’ın fotoğraflarının yer aldığı formları dağıtan 2 kişiye yerel mahkemenin “Örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla verdiği kararı bozarak, cezanın “düşünce ve ifade özgürlüğünün ihlali” olduğunu belirtti.
Oy birliği ile hak ihlali kararı
Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde 6 Şubat 2015’te Öcalan ve siyasi tutuklulara özgürlük isteyen, üzerinde Öcalan’ın fotoğrafları bulunan formları imzaya açan Berrin Baran Eker ve Muzaffer Özbek hakkında dava açılmıştı. Diyarbakır 4’ncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, iki kişiye “örgüt propagandası” yapmak iddiasıyla 10 ay hapis cezası verilerek hükmün açıklanması geriye bırakıldı. Üst mahkemeye yapılan itiraz reddedilirken avukatlar “düşünce ve ifade özgürlüğü hakkının ihlal edildiği” gerekçesi ile AYM’ye bireysel başvuruda bulundu. AYM bir kez daha, verilen ceza ile düşünce ve ifade özgürlüğü hakkının ihlal edildiğine oy birliğiyle karar verdi.
Posterin taşınmasına beraat
HDP’nin 5 Haziran 2015’te Diyarbakır İstasyon Meydanında “Darbeye Hayır Demokrasi Hemen Şimdi” mitinginde Öcalan’ın posterini taşıdığı gerekçesiyle 17 yaşındaki M.İ. hakkında “örgüt propagandası” yaptığı gerekçesi ile 5 yıla kadar hapis istemi ile dava açılması ise bir diğer örnek. Diyarbakır Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi M.İ. hakkında Öcalan’ın posterinin taşınmasının “ifade özgürlüğü” kapsamında olduğu değerlendirilmesinde bulunarak, beraat kararı verdi.
Kitabının toplatılmasına da hak ihlali kararı
25 Haziran 2014’de ise Öcalan’ın “Kürdistan Devrim Manifestosu, Kürt Sorunu ve Demokratik Ulus Çözümü (Kültürel Soykırım Kıskacında Kürtleri Savunma)” adlı kitabı hakkında verilen toplatma kararını karşı avukatları AYM’ye bireysel başvuru yaptı. Yapılan bireysel başvuruyu değerlendiren AYM, verilen toplatılma kararı hakkında hak ihlali verdi. Mahkeme oy çokluğu ile aldığı kararda Öcalan’ın kitabının basım aşamasındayken, Öcalan’ın yazdığı ve yayınlatmak üzere hazırlık yapıldığı sırada mahkemenin kitaba el koyması, toplatması ve yakılması şeklindeki kararı nedeniyle hakkının ihlal edildiğine karar verdi.
AYM kararlarını hatırlattı
Öcalan’ın posterinin asılması, resminin olduğu el ilanlarının dağıtılmasının yasak olmadığını söyleyen deneyimli hukukçu Ercan Kanar, HDP ilçe binasının Öcalan’ın posteri gerekçe yapılarak basılmasının hukuk dışı olduğunu söyledi. Öcalan ile ilgili AYM’nin verdiği hak ihlallerini hatırlatan Kanar, AYM’nin Öcalan’ın posterinin asılmasını “Düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında” değerlendirerek, hak ihlali kararı verdiğini ifade etti. Öcalan’ın posterinin bir parti binasına asılmasının yasak olmadığını dile getiren Kanar, Emniyet’in baskına gerekçesi aynı zamanda AYM kararlarının çiğnenmesi anlamına geldiğini ifade etti.
‘Hukuk ayaklar altında’
Türkiye’de hukukun ayaklar altında olduğunu dile getiren Kanar, HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve iş insanı Osman Kavala kararlarında olduğu gibi devletin yüksek mahkeme kararlarını tanımadığını söyledi. Kanar son olarak, Öcalan hakkında verilen hak ihlali kararlarına rağmen yapılan uygulamaların keyfi olduğunu ve ortada bir hukuk devletinin olmadığının tescillendiğini ifade etti.
MA / Erdoğan Alayumat