İş insanı Osman Kavala, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM), hakları ihlal edilmediği gerekçesiyle bireysel başvurusunu reddetmesinin ardından açıklama yaptı.
Osman Kavala, Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu’nun bireysel başvurusunu reddetmesine ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Kavala, “Son anda icat edilmiş, yasadaki tanıma uymayan ve hiçbir delile dayanmayan casusluk suçlamasıyla tutuklanmış olmamı hukuka uygun bulması, akıl alır gibi değildir. Yargıda en yaygın ve can yakıcı sorun siyasi mesajların ve siyasi ortamın etkisiyle alınan, sağlam gerekçelere dayanmayan ve cezalandırmaya dönüşen tutuklama uygulamalarıdır” ifadelerini kullandı.
‘Hukuk normlarına uygun olmayan davranış’
Kavala’nın yazılı açıklamasının tamamı şöyle:
“Anayasa Mahkemesi’nin son anda icat edilmiş, yasadaki tanıma uymayan ve hiçbir delile dayanmayan casusluk suçlamasıyla tutuklanmış olmamı hukuka uygun bulması, akıl alır gibi değildir. AYM’deki çoğunluğun hukuk normlarına uygun olmayan bu davranışı son derece endişe vericidir. Yargıda en yaygın ve can yakıcı sorun siyasi mesajların ve siyasi ortamın etkisiyle alınan, sağlam gerekçelere dayanmayan ve cezalandırmaya dönüşen tutuklama uygulamalarıdır. Tutuklama kararları verilirken suçlananın özgür yaşama hakkı karşısında onun adalete ve topluma zararlı bir eylemde bulunma ihtimali tartılır.
Kesin olan evrensel haktır, diğeri ise sadece bir ihtimaldir. İhtimalin özgür yaşama hakkını kısıtlamaya gerekçe olabilmesi ancak istisnai şartlarda meşru görülebilir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin de Anayasamızın da uyulmasını emrettiği bağlayıcı norm budur.”
Ne olmuştu?
Gezi Parkı davasında “cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs”, “mala zarar verme”, “nitelikli yağma”, “tehlikeli maddelerin izinsiz bulundurulması veya el değiştirilmesi”, “kasten yaralama”, “ağırlaştırılmış yaralama” ve “Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na muhalefet” suçlarından İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesince yargılanan Kavala’nın, suçların işlendiğine dair mahkumiyete yeter derecede hukuka uygun somut ve kesin delil bulunmadığı gerekçesiyle beraati ve tahliyesine karar verilmişti.
Aynı gün FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimi soruşturması kapsamında gözaltına alınan Kavala, bir gün sonra sevk edildiği hakimlikçe “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan tutuklanmıştı.
“Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan 2 yıllık tutukluluk süresinin dolduğu gerekçesiyle 20 Mart’ta tahliyesine karar verilen Kavala, ‘casusluk’ suçundan tutuklu bulunduğu için cezaevinden çıkamamıştı.
Kavala’nın avukatlarının, “tutuklama tedbirinin hukuki olmaması, soruşturma dosyasına erişimin kısıtlanması ve tutukluluk incelemelerinin hakim/mahkeme önüne çıkarılmaksızın yapılması nedenleriyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği” gerekçesiyle daha önce yaptığı bireysel başvuru, Anayasa Mahkemesi Genel Kurulunca 22 Mayıs 2019’da reddedilmişti. Genel Kurul, kararı 5’e karşı 10 üyenin oy çokluğuyla almıştı.
MA