Diyarbakır Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü’nde çalışırken atılan Şeref Akgül pankreas kanserinin dördüncü aşamasında.
Akgül kız kardeşinin desteği ve dostlarının maddi ve manevi yardımlarıyla hem işsizliğe hem de hastalığa karşı bir savaş veriyor.
Akgül, “Bugüne dek pek çok filozof özgürlüğü tarif etmiştir ama bana göre özgürlük yarının ekmek kaygısını taşımamaktır” diyor.
Şeref Akgül 57 yaşında. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi DİSKİ Genel Müdürlüğü çalışanıyken Cumali Atilla’nın kayyum olarak atandığı 2016 senesinde işinden oldu. O günden sonra da gün yüzü görmedi. İlk önce annesi ile birlikte yaşadığı evinden çıktı, ardından Bismil’e yerleşerek geçici işler yapmaya başladı.
2017’den beri insanları düşük ücretle düğün salonlarından alıp evlerine götürdü. Pandemi başlayıp düğün salonları kapanınca da sitelerde güvenlik görevlisi olarak çalıştı. Ancak bu işler hayatını idame ettirmesine yetmedi. Şeref Akgül boğazı düğüm düğüm bir şeyler söylemeye, derdini anlatmaya çalışıyor şu sözlerle:
Yorganımız olmadı ki ayağımızı ona göre uzatalım
“Elde olan ne varsa bu süreçte kaybettik. Ev kirasıydı, faturalardı derken elde avuçta bir şey kalmadı. Hani ayağını yorganına göre uzat derler ya. Fakat maalesef yorganımız olmadı ki ayağımızı ona göre uzatalım. Hastalık bir tarafa geçim derdi de üstüne binince…”
Akgül günlük işlerde çalışırken kerpiç bir eve taşınır. Yağmur yağdığında her yerinden su damlayan bu evin çatısı topraktan, zemini ıslaktır. Kendi deyimiyle “böcek, fare her türlü haşere vardı.”
Dördüncü evre kanser ve karaciğer yetmezliği
Uzun süre ağrılarla yaşar. Hatta bir tekstil atölyesinde temizlik işleri bile yapar bu ağır ağrılarla. Ağrılarının koronayla ilişkilendirir ya da soğuk algınlığıyla. Ancak bir gün doktora gitmeye karar verir ve orada kanser olduğunu öğrenir. Pankreas kanseridir hem de dördüncü evre. Bu da yetmezmiş gibi karaciğeri de iflas etmiştir. Doktorlar bu hastalığın iki sebebi olduğunu söylerler: Küflü bir yerde yaşamak ve derin bir üzüntü duymak.
Şeref Akgül’ün söyleşide özgürlüğü tarif ettiği kısım ise oldukça ilginç. “Bugüne dek pek çok filozof özgürlüğü tarif etmiştir ama bana göre özgürlük yarının ekmek kaygısını taşımamaktır.”
