KESK, hiç kimsenin kamu emekçilerinin maaş artışlarında TÜİK vasıtası ile açıklanan “sahte enflasyon” rakamlarını dayatma hakkı olmadığını belirterek, toplu sözleşmenin derhal yenilenmesini istedi.
KESK Yürütme Kurulu, Aralık 2020 verilerine ilişkin yazılı açıklama yaptı. Bir taraftan pandemi diğer taraftan hayat pahalılığı, geçim derdi, işsizliğin devam ettiğine dikkat çekilen açıklamada, “Gittikçe ağırlaşan koşullarda zam yağmuru devam ediyor. Yeni yıla köprü geçiş ücretlerine, vergi, harç ve cezalara, temel gıda ürünlerine ve tüketim maddelerine gelen fahiş zamlarla girdik.” denildi.
‘Enflasyon verileri emekçilerin önüne konulan kuru ekmek bütçesinin bir parçasıdır’
Siyasal iktidarın halkın, emekçilerin yaşadığı dertleri, sıkıntıları çözmek yerine attığı her adımda sorun yumağını büyüttüğünün belirtildiği açıklamada, şu ifadeler yer aldı:
“Her zaman olduğu gibi acı reçete yine emekçilerin, yoksullaştırılan halkın önüne konuluyor. Bugün TÜİK vasıtası ile açıklanan enflasyon verileri emekçilerin önüne konulan acı reçetenin, kuru ekmek bütçesinin bir parçasıdır. Milyonlarca kamu emekçisi, işçi, emekli çarşıda pazarda yaşanan gerçek enflasyonu perdeleyen rakamlarla, sahte verilerle bir kez daha açlığa mahkum edilmek istenmektedir.”
Açıklamada, TÜİK verilerinin çok uzun süredir emekçi kesimlerin maaşlarını, ücretlerini baskılamanın, düşük maaş-ücret politikasının aracı haline getirildiğine işaret edildi.
‘Kaybeden her defasında tüm kamu emekçileri olmuştur’
TİS görüşmelerine ilişkin sendikaların da eleştirildiği açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Siyasal iktidarın memur kolları gibi faaliyet gösteren sözde konfederasyon ve bağlı sendikaları ise her defasında bu sahte enflasyon rakamlarının altına imza attıkları, kamu emekçilerinin hiçbir temel sorununu çözmedikleri mutabakatları “tarihi başarı” olarak yutturmaya çalışmıştır. Sonuçta hangi sendikanın üyesi olursa olsun kaybeden her defasında tüm kamu emekçileri ve emekliler olmuştur.”
‘Maaş artışları TÜİK rakamlarına göre yapılıyor’
Maaş artışlarının TÜİK’in hedeflenen enflasyon rakamlarına göre yapıldığına işaret edilen açıklamada, açlık sınırının 2 bin 600, yoksulluk sınırının 8 bin 600 TL’yi aştığı bugünün koşullarında hiç kimsenin kamu emekçilerinin maaş artışlarında TÜİK vasıtası ile açıklanan sahte enflasyon rakamlarını dayatma hakkı olmadığı belirtildi. Açıklamada, emekçilerin yaşadığı kayıpların giderilmesi için şu talepler sıralandı:
- Çoktan hükmünü yitiren, kamu emekçilerine 2021 yılı için yüzde 3 + yüzde 3 maaş artışı dayatılan “toplu sözleşme” derhal yenilenmelidir.
- Hiç vakit kaybetmeden yapılacak toplu sözleşme ile maaşlarımız yaşanan gerçek enflasyon oranında, satın alma gücümüzdeki azalma ve ekonomik büyüme oranları dikkate alınarak artırılmalıdır
- Asgari ücret vergi dışı bırakılmalıdır.
- Birinci vergi dilimi yüzde 15 ten yüzde 10’a düşürülerek, yoksulluk sınırına kadar olan maaşlardan yapılan kesinti birinci vergi diliminde sabitlenmelidir.
- Emekçilerin sağlık, eğitim, gıda, barınma, giyim, elektrik, ısınma giderleri için ödediği vergiler gelir vergisi matrahından mahsup edilmelidir.
- Yoksulluk sınırı altında geliri olan hanelerin elektrik, doğalgaz, su, internet giderleri pandemi tehdidi tamamen ortadan kalkıncaya kadar Hazineden karşılanmalıdır
- Bebek maması, bebek bezi ve ekmek, süt ürünleri, elektrik, doğalgaz, su başta olmak üzere temel tüketim maddelerinde KDV sıfırlanmalıdır.
Yeni1Mecra