CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, depreme yönelik Japonya’nın aldığı gibi önlemler alınabileceğini belirterek, “Depreme dayanıklı okullar, binalar, evler, hastaneler yap. İstanbul’da hala 1999’dan bu yana el atılmamış okullar var.” dedi.
Kılıçdaroğlu, partisinin Meclis Grup toplantısında yaptığı konuşmada, toplanan 34 milyar dolarlık verginin konutların depreme karşı dayanıklı hale getirilmesi için harcanması gerektiğini ancak bunun yapılmadığını söyledi.
Depremin durdurulamayacağını, önlem alınarak zararlarının hafifletilebileceğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, Türkiye’den daha fazla ve şiddetli depremler yaşamasına rağmen Japonya’da insanların burunlarının bile kanamadığını belirtti.
Kılıçdaroğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un İstanbul’da geçen yıl meydana gelen 5,8 şiddetindeki deprem sonrasında “14 okulda eğitime ara verildiği, 80 kamu binası ve 53 okulun incelendiği” yönünde açıklama yaptığını anımsattı.
Söz konusu binalara ilişkin incelemelerin 17 Ağustos depreminin yaşandığı 1999 yılından bu yana yapılmamasını eleştiren Kılıçdaroğlu, 17 Ağustos depreminden en çok etkilenen illerden biri olan Sakarya’da da hasarlı okulların yıllarca kullanıldığını savundu.
Deprem vergileri nereye harcandı?
Deprem için toplanan vergilerin nereye harcandığını soran Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Aynı zamanda dünyanın borcunu aldınız. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni borç batağına sürüklediniz. Duyun-u Umumiye gibi ayrı bir borçlanma genel müdürlüğü kurdunuz. Hem Elazığ hem Malatyalılar hem 81 ildeki akil baliğ olan bütün vatandaşların bu soruyu sorması lazım; nereye gitti bu paralar? Deprem ‘şu saatte şu gün geliyorum.’ demez. Fay hattı kırılır ve siz karşılaşırsınız. Marmara ve diğer depremleri yaşadık. Bütün mesele depreme karşı önlem almaktır. Dünya alıyor. Japonya bir deprem ülkesi, bizden çok daha şiddetli deprem olur, kimsenin burnu kanamaz. Bizde deprem olur onlarca, yüzlerce insan hayatını kaybeder. Suçu da Allah’a yükleriz. Yok öyle bir şey. Allah bize akıl vermiş. Aklı kullanacağız. Yüce Yaradan ‘Aklınızı kullanmıyor musunuz?’ diyor.”
– “Sorumlusu siyaset kurumudur”
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin depreme karşı önlem almak zorunda olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
“Bizde hafif yer sarsıldığı zaman neden çoluk çocuğumuz, bir sürü insan hayatını kaybediyor? Sorumlusu siyaset kurumudur; kaynağı yerinde harcamamasıdır. Önlemin nasıl alınacağı belli. Japonya nasıl yapıyorsa aynısını yap. Depreme dayanıklı okullar, binalar, evler, hastaneler yap. İstanbul’da hala 1999’dan bu yana el atılmamış okullar var. Sakarya’da da öyle. Yazık günah değil mi?”
Deprem sonrası kriz yönetimi için bakanların bölgeye gittiklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Neyi yöneteceksin? Adam yer altında, ölmüş. Zaten insanlar onları kurtarmaya koşuyor. Sen daha önceden bu evler yıkılmasın diye bir önlem aldın mı? Hayır almıyor. O, suçu Allah’a yüklüyor. ‘Takdir-i ilahi’. Kardeşim önlem alacaksın. Evi dayanıklı hale getireceksin. Allah sana aklı niye verdi? Japon’a veriyor da sana mı vermedi? Orada insan ölmüyor da burada niye ölüyor?” ifadelerini kullandı.
– “Her şeye bir kişi karar veriyor”
Kılıçdaroğlu, devletin liyakatli kadrolarla yönetilmesi ve her kuruşun hesabının vatandaşa verilmesi gerektiğini dile getirdi.
Liyakatin aynı zamanda devleti yönetenlerin kul hakkı yememesi olduğunu da söyleyen Kılıçdaroğlu, devletin lafla değil, bilgi, erdem, ahlak ve vatandaşa saygıyla yönetilmesinin önemini vurguladı.
Kılıçdaroğlu, devleti yönetenlerin ülkenin sadece bugününe ilişkin değil, 50 yıl, 100 yıl sonra nereye gideceğini hesaplayarak adım atmaları gerektiğini belirterek, “Binalar niye yıkılıyor? O çürük binaları kim yaptı? Yapılmasına kim izin verdi? Beyler iktidarda bunu sormuyorlar.” sözlerini sarf etti.
Devlet yönetiminde liyakatin, ülke için gelecek perspektifi belirlenmesini gerektirdiğine dikkati çeken Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Devlette liyakati de bitirdiler, her şeye bir kişi karar veriyor. Bizim atalarımız boşuna mı demiş, ‘akıl akıldan üstündür’. Vazgeçtik ondan. Bir akıl var, her şeyin üstünde. ‘Sus’ deyince herkes susacak, ‘konuş’ deyince konuşacak, ‘kadınlar 3 doğum yapacak’, ‘etek boyu şu olacak’… Kimsin sen? İnsanların inancıyla, kimliğiyle, yaşam tarzıyla uğraşırsın? O insanın karnı doyuyor mu, evinde huzur var mı yok mu, o insan çocuğunu okula gönderirken harçlık veriyor mu vermiyor mu bunu sorsana.”
– “Haftaya FETÖ’nün siyasi ayağını anlatacağım”
Kemal Kılıçdaroğlu, Rus doğal gazının, Türkiye’de Avrupa’dan pahalı olduğunu söyleyerek, “Zamanında atmışlar kazığı, vazgeçemiyorlar da şimdi. Kimin sırtından? Sarayda oturanların sırtından mı? Hayır. Bu milletin, fakir fukaranın sırtından. Bunu dile getirince kızıyorlar. İstediğiniz kadar kızın, bunları her noktada dile getireceğim.” ifadelerini kullandı.
Liyakatin planlama anlamına da geldiğini belirten Kılıçdaroğlu, toplanan paranın, öncelikle deprem kuşağında önlem alınması için kullanılması gerektiğini vurguladı. Kılıçdaroğlu, “Kurtarma mükemmel, önlem alma sıfır. Herkes koşuyor, kurtaracağız. Sanki beyefendiler inecek aşağıda vatandaşı kurtaracak. Bir de şov yapılıyor. Bu da yanlıştır, bu da doğru değildir. Ahlaklı davranmak gerekiyor.” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, devlet yöneticilerinin vatandaşına yalan söylememesi gerektiğini belirterek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen yıl İstanbul’da gerçekleşen deprem sonrası toplanma alanlarına ilişkin açıklamasını anımsattı.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, “(Bir deprem olması halinde onbinlerce toplanma alanı vardır.) Vallahi de billahi de, yemin ediyorum, devleti yönetiyor ama toplanma alanı nedir bundan haberi yok. Devletin en tepesinde oturan kişi, ‘onbinlerce’ diyor; AFAD ‘2 bin 864 tane toplanma alanımız var.’ diyor.” şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu ayrıca, Tank Paleti Fabrikası ile 15 Temmuz ve Beşiktaş’taki şehitlerin yakınları ile gaziler için toplanan yardım paralarına yönelik gelişmeleri takip edeceklerini söyledi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “Erdoğan, Kaddafi’den 250 bin dolar aldı medyanın önünde. ‘İnsan hakları için çalışan derneklere bağışlayacağım.’ dedi. Aylardır soruyorum; 250 bin doları hangi derneğe bağışladın?” diye sordu.
Kılıçdaroğlu, sözlerini, “Haftaya FETÖ’nün siyasi ayağı nedir onu anlatacağım.” şeklinde tamamladı.
Bu arada salonda “Arpalık Aile Şirketi” başlıklı broşür ile CHP tarafından 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 100. yılı dolayısıyla gerçekleştirilecek resim, şiir ve beste yarışmalarına ilişkin broşürler dağıtıldı. (AA)