Kuraklığın baş gösterdiği Mezopotamya Ovası’nda arpa ve mercimeğin ardından buğday hasadı başladı. İlk verilere göre susuz arazide yüzde 90, sulu arazide yüzde 50’ye varan verim düşüşü yaşandı.
Mezopotamya Ovası’nın bereketli toprakları bu yıl kurak bir dönem geçiriyor. Son 20 yılın en kurak döneminin yaşandığı belirtilen bölgede, Nisan ayı yağışları da yüzde 48 oranında azaldı. Kuraklık nedeniyle Mardin’de her yıl ekilen 3 milyon 140 bin dekar arazinin yaklaşık bir milyon 500 bin dekarlık alanı sulanamadı. Yoğunluklu olarak yer altı sularıyla sulanabilen Mardin’deki tarım arazilerinde çiftçiler, arpa ve mercimek hasadının ardından buğday hasadına da başladı. Biçerdöverlerin girdiği buğday ekili arazilerde ilk belirlemelere göre verim, sulanabilen arazilerde yüzde 50’ye varan oranda düşerken, sulanamayan arazilerde ise verim düşüşü yüzde 90’a ulaştı. Kuraklık, verimin yanı sıra ürünün kalitesini de olumsuz anlamda etkiledi.
Bu yıl 80 kilo hasat
Mardin’de bölgenin ilk hasatlarından birini yapan biçerdöverci Şeyhmus Yıldırım, Türkiye genelinde kuraklık yaşandığını dile getirerek, sulu arazilerin kuru arazilere nazaran iyi olduğunu ifade etti. Birkaç gündür hasada başladıklarını ve susuz arazilerde 40 ila 50 dönümde 4 tonluk bir deponun zor dolduğunu söyledi. Sulanamayan arazilerde dönüm başına 70 ila 80 kilo arasında buğday alabildiklerini belirten Yıldırım, aynı araziyi geçtiğimiz yıl da biçtiğini ve dönüm başı 700 kiloya varan ürün aldıklarını söyledi. Sulanabilen arazilerin durumunun biraz daha iyi olduğunu söyleyen Yıldırım, önceki yıl dönümünde 700 ila 800 kilo buğday alınan araziden bu yıl 350 ila 400 kilo arasında verim elde ettiklerini söyledi.
Çiftçi büyük zarar etti
Buğday verimi ile birlikte saptan elde edilen samanın veriminin de düştüğüne dikkat çeken Mehmet Yıldırım ise “Bu yıl kuraklık yaşandı. Yer yer hava çok sıcak oldu. Yer yer soğuk oldu. Soğuk rüzgar vurunca da çürüttü. Ancak devletin destek vermesi gerekiyor ki, çiftçi kendini toparlasın. Yoksa çiftçi perişan durumdadır” diye konuştu. Hem verimin hem de kalitenin düşük olduğunu ifade eden Yıldırım, kuru arazilerde olduğu gibi sulu arazilerde de çiftçinin elektrik, gübre gibi masraflardan dolayı zarar ettiğini dile getirdi.
Hayvancı da etkilenecek
Bu yıl biçerdövercilerin de kuraklıktan etkilendiğini ifade eden Yıldırım, kendilerinin buğday hasadını saman karşılığında gerçekleştirdiklerini hatırlatarak, arazi sahiplerinin zararlarının bir kısmını karşılayabilmek için kendilerinden bir miktar ücret talep ettiğini söyledi. Samanın da az olduğuna dikkat çeken Yıldırım, “Sulu alanda 2 dönümde aldığımız samanı 4 dönümde biçebiliyoruz. Kuru alanda ise, 15-20 dönümde biçebiliyoruz. Biçilmiyor yani. Hayvancıların işleri daha zor. Saman pahalı olduğunda onlar da hayvanlarına bakamayacak. Yem almaları lazım, saman almaları lazım. Onlar da et fiyatının yüksek olmasını isteyecek, bu defa da yurttaşlar zorluk çekecek. O yüzden bu sene durum zordur” ifadelerini kullandı.
MA / Ahmet Kanbal