Aksaray’da bulunan Merkez Mehmetçik İlkokulu’nda velilerin, otizmli öğrencilerin sınıflarının kapatılmasını talep etmesi gündemdeki yerini korurken, yaşanan duruma tepki gösteren Gazeteci İrem Afşin, ‘Bunca yıldır hiçbir şey öğretememişiz’ değerlendirmesinde bulundu.
Aksaray’da bulunan Merkez Mehmetçik İlkokulu’nda veliler, otizmli öğrencilerin sınıflarının kapatılmasını talep etmiş ve okul çıkış saatinde bir araya gelerek otizmli çocukları yuhalamıştı.
Görüntülerin sosyal medyaya yansıması ile birlikte yaşananlar büyük tepli çekmiş, son olarak Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) okul müdürünün açığa alındığını açıklamıştı. Bakanlıktan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verilmişti:
“Aksaray’da özel eğitim sınıflarının kapatılmasını isteyen veliler otizmli öğrencileri yuhaladı!” başlıklı haberle medyaya yansıyan olayla ilgili Bakanlığımız müfettişleri tarafından inceleme/soruşturma başlatılmıştır. Söz konusu okulumuzda özel eğitim sınıfı uygulamasının gerektirdiği hassasiyetler dikkate alınarak, okul içerisindeki alanlarda ilgili düzenlemeler yapılmış olup, eğitim–öğretim faaliyetleri devam etmektedir. Aksaray Rehberlik Araştırma Merkezi uzmanları tarafından okul velilerimiz için özel eğitim kapsamındaki öğrencilerimizle ilgili bilgilendirme çalışmaları başlatılmıştır.”
‘Hiç mi bir şey yapamamışız!’
Konuya ilişkin görüşlerini paylaşan gazeteci ve aktivist İrem Afşin, yaşananlardan İstanbul Otizm Gönüllüleri Derneği olarak durumdan medyaya yansımadan haberdar olduklarını ve taraflarla görüşmeler gerçekleştirdiklerini aktardı.
İstanbul Otizm Gönüllüleri Derneği yöneticisi de olan Afşin, oğlu Nazım Özgün İpek ile birlikte uzun yıllar okul hayatında sistematik ayrımcılığa maruz kaldıklarını belirtiyor, ancak son yuhalanma durumunu ‘toplumsal çürüme’ olarak nitelendiriyor. Afşin görüntüler karşısında kendi kendini sorguladığını belirterek ‘Hiç mi bir şey yapamamışız!’ sözleriyle şaşkınlığını aktarıyor.
Otizmli çocukların okuldan atılma tehditleri ile daha önce de karşı karşıya kaldığını dile getiren Afşin, ‘Çocuklarımızın velileri örgütleyen bir müdüre, muhtara ve vicdanlarına kalmış olması sistemin ne kadar çöktüğünü ve toplumdaki bozulmayı gösteriyor’ diyor.
‘Hukuki sürecinin takipçisi olacağız’
Otizmli çocukların sayısının yüksel olduğunu ve devletin bu konuda sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini vurgulayan Afşin, insanların bilmedikleri şeylerden korktuğunu belirterek şunları kaydediyor:
“Çocuklarımızı ve yaşadıklarımızı hiç mi anlatamamışız diye üzüldüm. Otizm hala gündelik hayatın içinde pek bilinmiyor ve ‘Acaba öğrenmek istiyor muyuz?’ diye sorgulamaya başladım. Öğrenmek için illa ki insanın başına gelmesine gerek yok. Bu biraz vicdan, biraz bilgi ve biraz da insan olmakla alakalı bir durum. Televizyon dizisinde otizmli bir kahramana yapılanlara kızıp, gündelik hayatta okulda bir otizmli olmamasına izin vermeye çok iki yüzlü buluyorum. Toplumsal algıyı değiştirmek noktasında ciddi bir işimiz olduğunu dünden bu yana anlamış oldum. Bu kadar yılda hiç mi bir şey anlatamadık, bıçağın kemiğe dayandığını görmeleri için böylesi korkunç bir şey mi yaşanmalıydı.”
Protestoyu yapılan veliler ile görüştüklerini ve okul müdürünün velilere farklı aktarımlarda bulunduğunu öğrendiklerini dile getiren Afşin, yaşanan durumun hukuki sürecinin takipçisi olacaklarının altını çizdi.
Veliler bencillik yapıyor
Yaşananların öğrencilerin psikolojileri üzerindeki etkisine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Psikolog Emre Oğuzcan Özdemir, yaşanan günü travma olarak adlandırıyor. Otizmli öğrencilerin yaşanan travma sonucunda okula karşı bir fobi oluşturabileceğini, okula gitmek istemeyebileceğini, topluluk önüne çıkamayabileceğini dile getiren Özdemir büyük bir tehlikeye ise şu sözler ile işaret ediyor:
“Çocuğa böyle yaklaşıldığı için, sevgi ve özgüven eksikliği ile büyüyecektir. Yaşananlar, çocuğun kendisinde bir eksiklik olduğunu ve bunun insanlara zarar verdiğini düşünmesine yol açabilir. Bu tarz durumlara maruz kalmış gençlerin yaşamlarına son verdiği dahi görülmüştür.”
Ortaya çıkan durumun esas nedeninin farklı olandan korkma duygusundan kaynaklandığı ve bu korkunun örgütlendiğini dile getiren Özdemir göre otizmli öğrencilerin daha fazla ilgi görmesi gerektiğini düşünen veliler kendi çocuklarının daha az eğitim alacakları düşüncesine kapılıyor.
Velilerde ortaya çıkan bu düşünceyi ‘bencilllik’ olarak adlandıran Özdemir, kaynaştırma noktasında yaşanan eksikliklerin bu duruma yol açtığını vurgulayarak kaynaştırma konusunda Milli Eğitim Bakanlığı’na büyük görev düştüğünü söylüyor.