Yakın zamana kadar destek verdiği AKP iktidarı içerisindeki çatışmadan kaynaklı Türkiye’den ayrılıp, hakkında kırmızı bülten çıkartılan organize suç örgütü elebaşısı Sedat Peker, Youtube kanalı üzerinden yayımladığı videolarına bir yenisini ekledi.
Yayımladığı son video ile Mehmet Ağar ve Süleyman Soylu hakkında dikkat çekici iddialarda bulunmayı sürdüren organize suç örgütü elebaşısı Sedat Peker, savcı-hakim atadıklarını söylediği her iki isimden Ağar’ın şantajla kimi iş insanlarının mal varlıklarına el koyduğunu, Soylu’nun akrabası Sadık Soylu’nun ise Çevre Şehircilik Bakanlığı’ndaki imar işlerinde parmağı olduğunu öne sürdü.
Peker, “Her günahın bir intikam meleği olur” başlıklı beşinci videosunda yine İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile eski İçişleri Bakanı ve Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar hakkında bir takım iddialarda bulunmayı sürdürdü.
Ağar hakkındaki iddialar
Peker, Mehmet Ağar’a işaret ederek, “Para dağıtılarak emniyette suç örgütü operasyonu yaptırıldığını duydunuz mu?” diye sordu. Peker, savcılara şu çağrıda bulundu: “Bazı gazeteci arkadaşlar konuşma yaparken şöyle diyorlar; ‘Deliller gelmeden konuşulmaz, uygun değil. Bunların incelenmesi gerekir.’ Ben de savcılara zahmet vermemek için oradaki yazı işleri müdürü arkadaşların yazacağı yazıları ikişer satırla anlatıp, bir hafta sonra anlatacaklarımın delilleneceği konusunda zaten şüphe yok. Mesela savcı özel kalemine şunu dese; Sedat Peker’in bahsetmiş olduğu Beykoz Konakları’nda bulunan bütün şahıslar, Baran Korkmaz, Emir Sarıgül, Mehmet Ağar, Tolga Ağar, Tolga Ağar’ın kız arkadaşı, Emir Sarıgül’ün şoförü, sonradan gelen emniyet mensupları… Aynı yerde bulunmuşlar mı, aynı yerde sinyal veriyor mu? Baz istasyonu kayıtları bir günde gelir. İkincisi, Sedat Peker’in söylediği üzere Tolga Ağar ve kız arkadaşının saç tahlillerinin yapılması, kendisi eğer milletvekili olduğu için böyle bir tasarruf bildirmezse, sonrasında inceleme yapılması. Sayın savcı buradan bahisle devam edelim, Rus kanun dışı insanların oluşturmuş olduğu yapının bir grubunun başında olan Nadir Salifov Quli, Türkiye’de Organize Suçlar tarafından gözaltına alınıp, polis cinayetine karıştığı için deport edildi mi? Organize Şube’de bu kişinin deport edildiği yönündeki tutanakta ‘polis katili’ olduğu yönünde yazı var mı? Ayrıca böyle bir evrak var mı?”
Ağar’dan ‘Bu arkadaşı bırakın’ talimatı
Ağar’ın söz konusu kişi hakkında “bu arkadaşı bırakın” şeklinde talimat verdiğini söyleyen Peker, “Yazı İşleri Müdürlüğü devam eder, Sedat Peker’in açıklamalarında iddia edildiği üzere Mehmet Ağar kendi ya da koruma polislerinin telefonundan İl Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan Bey’i arayıp ‘Bu arkadaşı bırakın’ dedi mi? Bu sinyal kayıtları ilgili kişilerin ifadelerine başvurulması, yani İl Emniyet Müdür ve Mehmet Ağar’ın, ancak baz kayıtlarının alınması, doğru olan o… Sedat Peker’in açıklamalarında iddia ettiği Nadir Salifov tekrar Türkiye’ye giriş yapabilmiş mi? Yapabilmişse hangi mahkeme kararıyla, hangi birimin kararıyla Türkiye’de giriş yapabilir, deportu kaldırılmıştır. Ayrıca Sedat Peker’in bulunmuş olduğu Birleşik Arap Emirliği’ndeki Türk Büyükelçiliği’ne yazılıp bu konuyla ilgili bilgisinin sorulması” şeklinde konuştu.
‘Mansimov’un mal varlığına el koydu’
Sedat Peker, Ağar’ı FETÖ’den ceza alıp tahliye edilen Palmali Holding’in sahibi Mübariz Mansimov’un kimi mal varlıklarına el koymakla da suçladı. Peker, “Mübariz Mansimov’a ait olan, Sedat Peker’in açıklamalarında Mehmet Ağar tarafından gasp edildiği söylenen 1 milyar dolar değerindeki yat limanı gerçekten 29 milyon dolara alınmış mıdır? Yine bahsi geçen yat limanını alan kişiler off-shore hesaplarında bir şirket kurup bu şirket içerisinde gizli bir ortaklık mevcut mudur? İlgili makama yazı yazıp, Mübariz Mansimov ile Mehmet Ağar Amerika’ya Fethullah Gülen’e gitmişleri mi, uçuş kayıtlarının istenmesine… Yine ayrıca Mehmet Ağar yaptığı açıklamada devletin bilgisi dahilinde gittiğinden bahisle devletin hangi birimi tarafından gönderilmiştir, elinde bir yazılı emir var mıdır? Yazılı emir yoksa, devlet geleneğinde terör örgütü lideri olarak bilinen kişiye sözlü talimatla insan yollanır mı?” diye sordu.
Kokain ticareti
Kolombiya’dan İzmir’e getirilmek üzereyken yakalanan 4 ton 900 kilo kokainin de araştırılmasını isteyen Peker, “Bu konu ile ilgili gözaltı kararı olmuş mu? Eğer olmamışsa bu konu ile ilgili iki tane müfettişin İzmir Emniyet Müdürlüğü’ne gönderilerek, orada bu konu ile ilgili rapor hazırlanmasına istenmesine ilgili makama yazılmasına” dedi.
Soylu hakkında ‘kontenjan savcı’ iddiası
Söz konusu sorulara bir hafta içerisinde cevap verileceğine dikkati çeken Peker, “Geldiğinde o zaman kimsenin kafasında şüphe kalmaz. Temiz Süleyman’ın (Süleyman Soylu) o zaman doğru söylediği anlaşılır. Mehmet Ağar’ın doğru söylediği anlaşılır. Bunu yapmak çok zor değil. Süleyman Soylu’nun ve Mehmet Ağar’ın kontejanından soktuğu avukat savcılar da var. Tabi FETÖ’cüler atılınca boşalan yerlere avukat alınacak ya. Kendi kontenjanlarından avukat-savcı sokmuşlar. Eskiden örgütlü suçlardan kidemli savcılar çalışırdı. Avukatlıktan geçen savcı ve hakimlerin örgütlü suçlar ve terör şeylerine bu kadar yoğun yönlendirilmeleri gerçekten kafa karıştırıcı.”
‘Sen benim dönüş biletimdin’
Soylu’nun, hakkında yaptığı açıklamaya değinen Peker, “Diyor ki fare gibi kaçma gel adalete sığın… Hey temiz Sülü, süslü Sülü… Senin tayin ettirdiğin savcıya hakime değil mi? Senin bakanı olduğun İçişleri Bakanlığına geleyim değil mi? Temiz Sülü. Bir açıklama yapmış. Ama nasıl bir açıklama. İnsanın akıl sağlığını bozacak. Ben ona o aklı vereni biliyorum, tahmin ediyorum. Strateji şu; Joseph Goebbels (Hitler’in propaganda bakanı) diyor ki ‘yalan söylerken çok büyük söyleyin. Yalan ne kadar büyük olursa insanlar üzerindeki etkisi o kadar çok olur’ Şimdi cevap verirken rezil olacak ya. İnsanların kafasını karıştırmak için fikri yaymış ortaya. Ama cahil, bilmiyor. Temiz Sülüm, yazık ya. Hile için ayırdığın beynini devlet için ayırsaydın, belki de kaç tane insanın intihar etmesini engel olacak başarıyı gösterirdin. Her hafta canını bir kere yakacağım. Öyle ya sen, benim dönüş biletimdin. Sen benim bütün bahislerimi oynadığım jokerdin. Bizi yaktın Sülü. Görüşeceğiz ama” ifadelerini kullandı.
‘Gelmemem için uğraşıyorlar’
Hakkındaki kırmızı bülten kararının yalan olduğunu savunan Peker, “Devlet yalan söyler mi? Daha çıkmamış. Bunlar el birliğiyle oraya gelmemem için uğraşıyorlar” dedi.
‘Devletin içinde namussuzlar var’
Konuşmasında hükümet yanlısı Hürriyet gazetesinin yazarı Abdulkadir Selvi’ye de yüklenen Peker, “Düşkün Abdulkadir…Anlatacam onu da. Ya da öbür videoda. Birleşik Arap Emirlikleri’nin Türk düşmanı bir veliahtı varmış. Eee… Ben onla anlaşmışım. Eee… Türkiye’yi karıştırmak için. Hey gidi hey. Biz Türkiye’nin bir ağacına aşığız. Polisin askerin olmadığı yerde biz çıkarız. Vatan fedaileri. Devlet kötü değil, devletin içinde namussuzlar var. Niye rahatsız oluyorsunuz? Benle ilgili 5 milyar 3 milyar dolarla kaçtı deniliyor. Namuslu olacaksınız. Sana o yazıları kimlerin yazdırdığını biliyorum. Düşkün Abdulkadir. Primci. Yazıklar olsun sana. Ankara’nın kulislerini en iyi öğrenen adam. Getirip eline veriyorlar, neyin kulisi? Kimi kandırıyorsun” ifadelerini kullandı.
Bakanlıktaki imar işleri ve milyonluk ev
Soylu’ya “yavaç yavaş yakacam canını” diye seslenen Peker, şu iddialarda bulundu: “Bizim arkadaşımızın Ali Faik Hacıoğlu diye bir danışmanı var. Bu arkadaş 1 milyon 600 bin TL’lik bir araca biniyor. Danışman maaşları kaç lira? Benim bildiğim 10 bin lira yok. Trabzon’da 5 milyona ev yaptırıyor. Danışmanın böyle zengin. Bir de bunun bir akrabası var Sadık Soylu. Çevre Şehircilik Bakanlığı’ndan hiç çıkmaz. Ama hiç. Bu adamın orda bir büroratlık görevi yok. Delil soruyorlar. Sadık Soylu’nun telefonundan Çevre Şehircilik Bakanlığından bürokratlar günde kaç kere aranıyor? Bakın kardeşlerim bundan büyük delil mi olur. Orada bir görevi yok, nasıl olur da oradaki İmar gelişmelerinin hepsi onun elinden geçiyor. Bunlar komik şeyler. Bunları hızlı hızlı geçiyoruz.”
Ağar’dan ‘kasetli’ şantaj
‘FETÖ’ adı altında kimi insanların da tutuklatıldığını kaydeden Peker, Mehmet Ağar’a ilişkin de farklı bazı iddialarda bulundu. Ağar’a “Derin Mehmet” diye seslenen Peker, şunları söyledi: “Emir Sarıgül var. Sarıgül’e bir kaset veriyor. Karısıyla ilgili bir kaset. O veriyor kaseti. Delil ararsın. Gidin sorun. Yok derlerse ben kanıtlayacağım.. Hem de rezil ederek. Emir Sarıgül’e kaset getirip veriyor. Sonra bunları birbirinden boşalttırıyor. Sonra bölünecek mal varlığı var. Ya bir de Altınbaşlar var. Sofi Altınbaş, Ali Altınbaş… Bu ondan sonra araya giriyor. Çözüm olmuyor. Ondan sonra emniyet, polis gidiyor. Sofi Altınbaş ve Ali Altınbaşı gözaltına alıyor. Sonra Ali Altınbaşı sağlık problemi diye serbest bırakıyorlar. 15 sene önceki bir petrol olayı için. Ekonomik suç. La zaman aşımına girmiş. Bir de direk İmam Altınbaşı almıyorlar. O holding binasında. Komşulara gidiyorlar. Korksun, duysun diye. Dünürünün evine gidiyorlar. Dünürünün karısını gözaltına almak istiyorlar. Dünürü de bunun dünürü aynı zamanda. Kadını emniyete getirmek istiyor. Mehmet Ağar polisliği dedim ya. Tabi hemen bunu arıyorlar. Biz bunun akrabasıyız diye.
Emniyet müdürüne talimat
Ali Altınbaşı bırakıp yanına getiriyor. Ali’ye diyor ki ya niye böyle oldu. Yalıyı boşaltıp verin. Paranın bu kadarını verin. Direk tahsilat. Polisle yaptıryor. Sonra İl Emniyet Müdürünü arıyor. Zafer beyi. Emredersiniz. Bu arkadaşlar bizim yakınlarımız. Bir yanlış anlama olmuş. Dosyayı yeniden incelemenizi rica ediyorm. Emir anlaşıldı. Hesapta olmayan birşey var. İmam Altınbaş, Mustafa Erdoğan beye ulaşıyor. Mustafa Erdoğan da külliyeye.. Kıyamet kopuyor. Öyle birşey olur mu. Canlı canlı kesiyorlar.”
‘Altınbaş’a sorun’
Kendisinin de Cumhurbaşkanı Erdoğan’a mektup gönderdiğini ancak mektubun ulaşmadığını ifade eden Peker, “Mektup yazdık o da gitmedi. Böyle anlatayım dedim derdimi. Gasp ediyorlar insanları. .Böyle bir şey olur mu. Namusluysanız İmam Altınbaş’a sorun. Onun namusu varsa anlattsın. O anlatmazsa ben delillendireceğm. Ben de delil çok. Et koparır gibi koparacağım. Şimdi hepsini tutuyorum. Cephaneleri harcamıyorum. Bunları mahvedeceğim” dedi.
Suriye iddiaları
Suriye’deki kimi iddialara ilişkin de daha sonra konuşacağını belirten Peker, “Suriye’de büyük sorun var. Ama namussuzların dediği gibi değil. Büyük sorun var. Para almışım. Namussuzsunuz siz. Ama alanlar var. Hem de neler neler alanlar var. Hepsini konuşacağız” dedi.
Ağar’ın İzmir’deki gücü!
Mehmet Ağar’ın cezaevindeyken Fetullah Gülen’den gelen bir mektubu duvara astığını kaydeden Peker, Ağar’ın İzmir limanında büyük bir gücünün olduğunu vurguladı. Peker, “En etkili olduğu yerler. İstanbul’u sayma. Adamın zaten tapulu malı. İzmir, Muğla. Mersin de var” diye kaydetti.
‘Ayrıcalığım vardı’
Peker, kendisine verilen koruma polislerine ilişkin de değinerek, “Benim polis koruma kararım normal değildi biliyorsunuz değil mi. Ben devlet büyükleri gibi yurtdışına giderken de polislerim benle geliyordu yurtdışını gezerken. Yani ayrıcalıklıydım. Farklı ayrıcalıklarım da vardı. Sülü, nasıl? Yaktın bizi, kendini yaktın. Adam gibi çıkım olayın ertesi günü eşim açıklama yapmış. Polisi kötülemeden. Devletsin. Devletin namusu olur. Bir haksızlık oldu deseydin” dedi.
Uyuşturucu satıcısının ölümü
Peker, şöyle devam etti: “Size söz veriyorum. Parça parça koparacam etlerini. Derin Mehmet, ne kadar derine gidersen git seni tutacam. Eski Özel Kalem Müdürünün adamıymış bak. 70 yaşına geldin. Ne bu hırs. (Mehmet Ağar’ı kastediyor) Mehmet Eymür evinde oturuyor. Halen birilerini öldürüyon. Daha dur, Ataşehir’deki uyuşturucu satıcısını nasıl öldüğünü anlatacağız. Hemşerin vardı ya masa kurduğun. 50 milyon euro. Ben de anlatacam. Seni mahvedeceğm. Sülü seni asla unutmam. Pelikancılar yoklamaya geç kalmayın, derste bırakırım.”
MA