UEFA Şampiyonlar Ligi’nde Medipol Başakşehir yardımcı antrenörü Pierre Webo’ya yapılan saldırı Türkiye’de pek çok siyasi parti, bakan, milletvekili, TFF ve futbol takımı ve geniş kitlelerce protesto edildi.
Haber: Asya Gülbağ, Kamera: Şirvan Görer
Webo’ya destek, ırkçılığa lanet okunan açıklamalar gazetelerde, televizyonlarda, sosyal medyada geniş yankı buldu.
Devlet erkânından, futbol takımlarına özetle tüm kamuoyunun lanetlediği bu olay akıllara 24 Nisan 2016 tarihinde meydana gelen bir futbol olayını, Türkiye 2. Lig Kırmızı Grup’ta Play-Off’a kalmak için sahaya çıkan Amedspor – MKE Ankaragücü maçı sonrasında yaşanan ırkçı saldırıları getirdi. O gün karşılaşmayı şeref tribününde izleyen Amedspor yöneticileri Nurullah Edemen, Soran Haldi Mızrak, Nesih Aktepe, Mevlüt Aslan, Ekrem Yeşil ve Kulüp Başkanı Ali Karakaş 30 kişilik bir grubun saldırısına uğradı. Başları, gözleri, yüzleri dağıtılan yöneticilerin hem müşteki hem sanık olarak yargılandıkları devam ediyor.
Irkçılık sadece siyah-beyaz sorunu değil
O tarihte hem Amedspor yöneticisi olan hem de kulübün basın sözcüsü olan Avukat Soran Haldi Mızrak’a mikrofon uzatıp konu hakkındaki görüşlerini sorduk. 10 Aralık İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin kabulünün yıldönümünde görüştüğümüz Mızrak’ın en çarpıcı sözü şu oldu.
“Irkçılık sadece beyazların siyahlara karşı uyguladığı bir fiil değil, aksine farklılıklara karşı bir tahammülsüzlük fiilidir.”
Destek açıklamaları riyâkarca
Türkiye’de sporda şiddet ve ırkçılık konusunun genel geçer doğruların üzerine oturmadığı ifade eden Mızrak, “Pierre Webo’nun başına gelen olaydan sonra verilen tepkilere baktığımızda ‘sporda şiddete hayır’ diyenlerin, Webo’nun yanında olduklarını açıklayan gerek futbol kulüpleri gerekse siyasi partiler Amedspora yapılan hiçbir ırkçı eyleme karşı tepki göstermeyen kesimlerdir. Bu tepkiyi riyâkarca buluyorum.” dedi.
Takım kriminalize ediliyor
Kulübün adını 2015’te Amedspor olarak değiştirdiği günden beri, hem saha içinde hem saha dışında “kriminalize ve terörize” edildiklerini söyleyen Mızraklı, hem sonu gelmeyen İçişleri Bakanlığı soruşturmaları hem de kayyum eliyle kulübün bitirilmeye çalışıldığına dikkat çekti.
yeni1mecra