Mültecilere yönelik algıların yıkılması gerektiğini belirten HDP Göç ve Mülteci Komisyonu Eş Sözcüsü Veli Saçılık, buna karşı iktidarın savaş politikalarının eleştirilmesi gerektiğini söyledi.
Taliban’ın büyük bir bölümünü kontrolüne aldığı Afganistan’dan kaçışlar devam ediyor. 40 yıldır sürekli göç veren ülkelerin başında gelen Afganistan’da, son durumla birlikte ülkelerini terk ederek, mülteci konumuna gelenlerin sayısı arttı. İran, Pakistan, Özbekistan ve Türkiye gibi ülkelere gitmek zorunda kalan Afganlar, bu ülkelerde de yasal bir statüye sahip olmadıkları için ucuz iş gücü olarak görülüyor.
Son dönemlerde İran sınırı üzerinden akın akın Türkiye’ye Afgan mültecilerin geldiğine dair görüntülerin kamuoyuna yansımasının ardından başta muhalefet partileri olmak üzere birçok kesimden ırkçı açıklamalar geldi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Göç ve Mülteci Komisyonu Eş Sözcüsü ve Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Veli Saçılık Türkiye’de mültecilere yönelik söylemler ve iktidarın mültecilere dair politikası hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye’nin uluslararası anlaşmaları imzalamaması nedeniyle Ortadoğu ülkelerinden Türkiye’ye göç etmek zorunda kalan halkların mülteci statüsünü alamadığını dile getiren Saçılık, Afgan, Suriyeli, Pakistanlı mültecilerin statüsüz ve haklardan yoksun bir şekilde Türkiye’de yaşamak zorunda kaldığını belirtti. Türkiye’nin Ortadoğu’da savaşa dahil olarak mültecilerin kontrolsüzce bu topraklara gelmesine ve ucuz iş gücüne dönüşmesine yol açtığını belirten Saçılık, bunun yanı sırada mülteciler üzerinden Avrupa’ya ‘salarım ha’ tehditleri ile para sızdırma politikası yürütüldüğünü vurguladı.
Irkçı yaklaşım
Türkiye’de göç ve mültecilerin sorunlarının tartışılmadığını kaydeden Saçılık, mültecilere ilişkin “işimizi alacaklar, şehrin düzenini bozacaklar” gibi önyargıların olduğunu belirterek “Burada özellikle sosyal demokratların daha ırkçı bir yerde konumlandığını görüyoruz. Özellikle Fikri Sağlar bugünlerde buna öncülük ediyor. İYİ Parti yöneticileri zaten ırkçılıkta önde gidiyorlar. Genel anlamda Türkiye’de zaten AKP-MHP’den ziyade kendine muhalifim diyenlerin de göç ve göçmen sorunlarına yaklaşımlarında ırkçı, türcü ve elitist yaklaşımlar görüyoruz” ifadesinde bulundu.
Sınırda yok yok!
Afganistan’da Taliban’ın tekrar iktidara gelmesiyle birlikte göçlerin arttığını aktaran Saçılık, şöyle devam etti: “Bu getirilen Afganlar 10 bin Euro’ya getiriliyor. Türkiye’de kalmak için gelmiyorlar. Bugün özellikle neden genç Afgan mültecilerin yoğunlukta geldiği konuşuluyor. Ancak bunun temelinde mültecilerin sınırda yaşadığı, tecavüz, darp ve işkence var. Örneğin, İran sınır muhafızları bir tecavüz taburu oluşturmuşlar. Oradan geçen kadın ve çocuklara tecavüz ediyorlar. Aynı zamanda göçmenlerin tamamı darp edilip, paralarına el konuluyor. Sonrasında Türkiye’ye gönderiliyor. Türkiye’de de güvenlik görevlileri çok farklı davranmıyor. Göçmenlerin toplanma merkezlerinde kadınlara tecavüzler söz konusu. Bugün kamuoyunda ‘neden sadece genç Afganlar geliyor’ diye soruluyor. Çünkü bundan önce gelen tüm kadınlara tecavüz edildi. Deneyimledikleri için önce kendileri geliyor. Sonrasında da ailelerini güvenli yoldan getirmeyi planlıyorlar. Devletlerin ikiyüzlülüğü söz konusu.”
Ağır işlerde çalışıyorlar
AKP-MHP iktidarının göçmen politikasını çoklu bir biçimde sürdürdüğüne dikkati çeken Saçılık, toplumda oluşan tepkinin de anlaşılır olduğunu ancak bunun göçmen ve mültecilerle ilgisi olmadığını belirtti. Eleştirilmesi gerekenin iktidarın politikaları olduğunu dile getiren Saçılık, “Afganistan’dan kaçanlara baktığımızda Taliban’ın şeriat yönetiminden kaçıp, geliyorlar. Ben Afganlarla Ulus bölgesinde çalıştım, tanıştığımda hepsinin daha seküler olduğunu gördüm. Ülkelerini terk ederek, Türkiye’yi tercih etmelerinin nedeni de orada kadına yönelik şiddetin, baskının fazla olmasından dolayı burayı demokrasi olarak tanımlamalarıdır. Aslında bizim git gide kötüleştiğimiz noktayı onlar iyi bir nokta olarak görüyor. Hiçbirinin amacı da Türkiye’de kalmak değil. Buradan daha batıya, Avrupa ülkelerine gitme hayalleri var. Van’dan girildiğinde İstanbul’a ya da Niğde’ye yöneliyorlar. Neden Niğde? Çünkü orada çok fazla süt üreticisi var, hayvancılık yapılıyor. Nerede ağır bir iş varsa Afganlar, Suriyeliler oraya gidiyor” ifadelerini kullandı.
Muhalefete eleştiri
Muhalefetin ırkçı söylemlerini de eleştiren Saçılık,“Burada hedef alınacak yegane kesim AKP-MHP’dir. Göçün nedeni savaş politikalarıdır, Afganistan’da ABD ile birlikte orayı yıkıma uğratan bu zihniyettir. Bugün bu politikalara ortak olanlar, Suriye’de Efrîn’in yıkılmasına ortak olanlar şimdi kalkmış Suriyeliler, Afganlar geliyor diyerek, göçmenleri hedef gösteriyor. Burada hedef gösterilecek, eleştirilecek olanlar savaşın tarafı olan emperyalistler, Türkiye Cumhuriyeti hükümeti ve onların geliştirdiği politikalardır. Burada muhalefete şunu söylemek lazım: Bu ülkede göçmen düşmanlığını gayri ihtiyarı bile dile getirirseniz, göçmenleri hedef gösterirseniz yarın bir gün ortaya çıkabilecek herhangi bir durumda birçok göçmenin öleceği, evlerinin yakılacağı, kendilerinin çocuklarının canının tehlikeye atılacağını bilmeniz gerekir” diye konuştu.
Ücretsiz köle
HDP Göç ve Mülteci Komisyonu olarak her insanın barınma ve yaşam hakkını savunduklarını söyleyen Saçılık, iktidarın mülteciler üzerinden ucuz iş gücü ihtiyacını karşıladığını ve ücretsiz köle olarak kullandığını belirtti. Sürekli olarak “Geldiler, bir elleri yağda bir elleri balda. Devlet onlara maaş veriyor, bedelsiz okul, sağlık hizmetinden yararlanıyorlar” propagandası yapıldığını da sözlerine ekleyen Saçılık, “Göç alanında çalışan herkes de bilir ki burada büyük bir kölelik, büyük bir sömürü, tecavüz, çocuk kaçakçılığı var” dedi.
Farkındalık yaratmak
HDP Göç ve Mülteci Komisyonu olarak farkındalık yaratmaya çalıştıklarını söyleyen Saçılık, bu insanların her birinin haklarının olduğunu, yasal statülerin oluşturulması, sınırların denetlenmesi, sınırlarda bu insanların güvenliğinin sağlanmasının temel mesele olarak ele alınması gerektiğini ifade etti. Saçılık, “Türkiye’deki sol, sosyalist düşünenlerin de diline bir ayar getirmesi gerekir. Irkçı sözleri kabul etmiyoruz. Bizim kitlemizde de önyargıları olanlar var. Bu önyargıları yıkmak için mücadele edeceğiz. Irkçılık ve göçmen düşmanlığını kabul etmiyoruz. Yanlış bilinen gerçekler üzerinde duruyoruz. Bunlar Suriyeliler büyük maaşlar alıyor deniliyor, almıyorlar. Sınavsız üniversiteye giriyorlar deniliyor, hayır girmiyorlar. Zengin değiller. Ülkenin olanaklarını sömürüyor diyorlar, hayır sömürmüyorlar. Aksine onlar burada yaşayan halklardan daha fazla eziliyorlar” şeklinde konuştu.
MA / Berivan Altan