HDP’nin CHP’yi ziyareti sonrası konuşan Eş Genel Başkan Mithat Sancar, 1921 anayasasını oluşturan güçlü parlamento ve güçlü yerel yönetim ilkelerinden ilham alıp müzakere zemini oluşturmayı önerdiklerini söyledi.
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ve beraberindeki heyet, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu partisinin genel merkezinde ziyaret etti. Görüşme sonrası basının karşısına çıkan Mithat Sancar, muhalefet partilerine ziyaretin demokrasi programlarının yeni aşamasının en önemli kısmı olduğunu söyledi ve ziyaretlerin diğer muhalefet partileriyle devam edeceğini belirtti.
‘Ekonomik kriz herkese eşit yansımıyor’
Mithat Sancar, Kılıçdaroğlu ile oldukça önemli bir görüşme gerçekleştirdiklerini belirterek Türkiye’nin gündemindeki bütün başlıkların konuşulduğunu, karşılıklı görüş alışverişinde bulunduklarını ifade etti. Kılıçdaroğlu ile gündemin en önemli meselesi olan ekonomik krizi konuştuklarına değinen Sancar, bu krizin herkese eşit biçimde yansımadığının altını çizdi.
“Mesele geniş halk kesimlerinin yoksullaşmasıdır. Pandemi yönetiminin bu yoksullaşmayı daha da derinleştirdiğini görüyoruz. Ağır ekonomik kriz aslında derin yoksullaşma ve adaletsizliğin daha da yaygınlaşmasıdır.”
‘OHAL’in getirdiği ağır adaletsizlik sürüyor’
Sancar, muhalefet partilerine sundukları bir müzakere önerisi çerçevesi olduğundan bahsederek bunların muhalefet partileri arasında müzakere edilmesini önerdiklerini söyledi. Bu çerçevede sundukları 3 başlık olduğundan söz eden Sancar, “Bunlardan birincisi Türkiye’nin özellikle OHAL ile yaşamaya başladığı ağır adaletsizlik hallerini nasıl birlikte tamir edebileceğimiz meselesidir. Özellikle yargı alanında yaşanan sorunların büyük adaletsizlik meselesi haline geldiğini görüyoruz, örneğin Berberoğlu davası” dedi.
‘AİHM’nin Demirtaş kararında aynı fikirdeyiz’
Sancar, Kılıçdaroğlu ile AİHM’nin Demirtaş Kararı’nı da görüştüklerini belirterek bu konuda bir fikir ayrılığı olmadığını kaydetti. Ağır adaletsizlik hallerinin OHAL ile ortaya çıktığına değinen Sancar kayyım uygulamalarının bunların başında geldiğini vurguladı. Belediyelere kayyım atanmasının önünün OHAL KHK’leriyle açıldığını hatırlatan Sancar, üniversitelere rektörlerin doğrudan Cumhurbaşkanlığı tarafından atanmasının da aynı düzenlemelere dayandığını ifade etti. Sancar, Boğaziçi’nde bugün protestolara neden olan uygulamanın OHAL ile geldiğinin altını çizdi. Ayrıca Sancar, bu uygulamaya karşı bütün muhalefet partilerinin ortak bir tutum sergileyebilmesinin önemine işaret ettiklerini söyledi. Konuyla ilgili Sancar şunları kaydetti:
“Bizler kayyım rejiminin en başta yerel yönetimleri hedef aldığını ama sadece yerel yönetimlerle sınırlı olmadığını dile getiriyoruz. Nitekim üniversitelere rektör atama usulü bir kayyım sistemi olarak ortaya çıkarmıştır. Kayyım rejimine karşı mücadele demokrasi mücadelesidir, insanların kendilerini yönetme hakkını savunması meselesidir. Sivil topluma da yaygınlaştırılmak isteniyor yeni çıkan kanunla. Bütün derneklere iktidarın kayyım atama imkanı yeni düzenlemede var. “
‘Demokrasi için yol temizliği önemli’
Sancar, ayrıca yol temizliği önerdiklerine değinerek “Demokrasi için demokratik seçimler için yolun şimdiden sağlamlaştırılması gerekiyor. Muhalefet, demokratik hakların kullanımı konusunda ortak hareket etmelidir” dedi. Seçim ittifakının Kılıçdaroğlu ile görüşmede gündeme gelmediğini vurgulayan Sancar, “Asıl önceliğimiz seçim güvenliği, onu demokratikleşmeden bağımsız düşünemeyiz” dedi.
‘Güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönüş en önemli madde’
Diğer muhalefet partilerinin gündeminde olan güçlendirilmiş parlamenter sistem konusuna değinen Sancar, demokratik sistemin güçlendirilmesi programının en önemli maddesini güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönüş olarak gördüklerini ifade etti.
“Demokratik parlamenter sisteme dönüş, bir ortak program maddesi olarak muhalefet partileri arasında yerini almış durumda ama biz bunun güçlü bir demokrasi çerçevesine yerleştirilmesini öneriyoruz. Bunun için güçlü parlamento, güçlü denetim sistemi ve yerel demokrasi öneriyoruz.”
‘1921 Anayasası’ndan ilham almalıyız’
1921 Anayasası’nda da bu temel ilkenin yer aldığına değinen Sancar, “Bu anayasanın iki temel özelliği var; çok güçlü parlamento ve çok güçlü yerel yönetim sistemi. Bu iki ilkeyi bugün anayasa tartışmalarında veya sistem tartışmalarında ilham kaynağı ve bir müzakere zemini olarak ele almayı öneriyoruz” dedi.
‘AKP sıkışmışlıktan kurtulmak için toplumu oyalıyor’
AKP’nin gündeme getirdiği yeni anayasa hazırlığı konusuyla ilgili de konuşan Sancar, “İktidar sıkışmışlıktan kurtulmak için toplumu oyalamaya çalışıyor. Kötü yönetimin faturasının daha fazla konuşulmasını önlemek için gündemi değiştirmeye çalışıyor” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu ve bunu geçmişte de en çok savunan parti olduklarını ekleyen Sancar, “Ama gerçekten yeni bir anayasa ne anlama gelirin cevabını da açıkça ortaya koymak gerekiyor. Biz yeni anayasa derken demokratik, özgürlükçü bir anayasayı kastediyoruz” dedi.
‘Demokrasi, özgürlük, toplumsal barış önceliğimiz’
Mithat Sancar, HDP’nin toplumu oyalamaya dönük, yapay gündemler yaratmaya yönelik Türkiye’de demokrasinin, özgürlüğün ve toplumsal barışın önünü açmaya yönelmeyen hiçbir girişime prim vermeyeceğini vurguladı. Sancar, önceliklerinin demokrasi, özgürlük ve toplumsal barış olduğuna dikkat çekti.
“Muhalefet partileri arasında demokrasiye, özgürlüğe ve toplumsal barışa yönelik çalışmaları ortak yürütme konusunda genel mutabakat oluşması bizim arzumuzdur.”